45. Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul’a yoğun ilgi
Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat sektöründe 45 yıldır katma değer yaratan ve sektöre ev sahipliği yapan Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul, son günündeki önemli etkinliklerle kapılarını kapadı.
Her yıl binlerce yabancı yatırımcıyla yerli iş ortaklarını bir araya getiren fuar, son gününde de sektör temsilcilerini güçlü ve yön veren etkinliklerle buluşturdu. Yabancı katılımcı, alıcı ve ziyaretçi ilgisinin katlanarak devam ettiği Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’un son günü “Sıfır Enerji Binalar ve Alternatif Enerji Destekli Isı Pompaları” konulu oturum ile güne başladı. Günün ilk oturum konuşmacıları arasında; Zerobuild Summit, Makina Mühendisleri Ağı Lideri Semih Çalapkulu, Baymak Ürün Grup Müdürü Can Erdoğan, Tanrıöver Mühendislik Makina Yüksek Mühendisi Cevat Tanrıöver, Elektrik Yüksek Mühendisi Füzyon Enerji Harun Girgin ve Dinamik Proje Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zühtü Ferah konuşmacı olarak yer aldı.
Binalarda Değişim ve Dönüşüm Zorunlu Hale Geldi
Moderatörlüğünü Zerobuild Summit, Makina Mühendisleri Ağı Lideri Semih Çalapkulu’nun yaptığı oturum, Çalapkulu’nun “2015 tarihinde Paris İklim Sözleşmesi’ni imzaladık. Yönetmelik gereği 5 bin metre kareyi geçen tüm yapılarda %5 yenilenebilir enerji kullanma zorunluluğu geldi. Bu senenin başı ile de enerji performansı C sınıfından B sınıfına çekildi. Bu ise yapılarda %25’e yakın enerji verimini sağlayacak. Enerjiyi ne kadar pahalıya ürettiğimizin farkında olmamız gerekiyor” ifadeleriyle başladı.
Oturumun konuşmacıları arasında yer alan Baymak Ürün Grup Müdürü Can Erdoğan, “Enerjinin bu kadar değerli ve kısıtlı olduğu bir ortamda enerjiyi olabildiğince verimli ve çevreye zarar vermeyecek şekilde kullanmamız çok önemli. Sıfır enerji binalar kavramını anlamak ve buna göre hareket etmemiz gerekiyor. Sıfır enerji binalar 1 yıl boyunca tükettiği kadar enerjiyi üreten ve yıllık üretiminin yıllık tüketimine eşit olan binalar anlamına geliyor” dedi.
Binalarda en az ısı kaybı yaşanması ve ısı kazancının sağlanması için tavsiyelerini paylaşan Tanrıöver Mühendislik Makina Yüksek Mühendisi Cevat Tanrıöver, ilk olarak tüm dış duvarların ve komşu dairelerin yüzeylerin dışarıdan ve içeriden oldukça iyi yalıtılması gerektiğine vurgu yaptı. Tanrıöver, “Isıtma-soğutma havalandırma sistemlerini ısı pompalarının azami verim bölgesinde çalışmasını sağlayacak şekilde tasarlamak önemlidir” dedi.
Solar ve pasif evleri anlatan Elektrik Yüksek Mühendisi Füzyon Enerji Harun Girgin, yenilenebilir enerjinin başlangıçta nerede ve şu anda ne aşamada olduğundan bahsederken güneş enerji sistemlerinin nasıl çalıştığına değindi. Girgin, “Türkiye bulunduğu konum itibariyle avantaja sahip ve birçok ülkeden daha fazla güneş enerjisinden elektrik üretme potansiyeli var” dedi. Dünya üzerinde enerjideki son trend olan karbonsuzlaştırma hakkında da bilgilerini paylaşan Girgin, Pasif evleri ise canlılığını sürdürmek için genel enerjiyi dışarıdan en az miktarda talep eden mekân olarak tanımladı.
Sıfır enerji bina ya da net sıfır binanın tanımını yaparak sunumuna başlayan Dinamik Proje Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zühtü Ferah, işletme safhasındaki sıfır enerjili binaları ve mekanik tesisat sistemlerini değerlendirdi. Yenilenebilir enerji kaynaklarında öne çıkacak kaynaklar arasında güneş, rüzgâr, su ve hatta dalga enerjisinin kullanıldığını ve son çalışmalarda Hidrojenin de ön plana çıktığını, bu pazarın %400 büyüyeceğinin öngörüldüğünü söyledi.
Sürdürülebilir Çözümlerle Sürdürülebilir Yaşam Mümkün
Sıfır Enerji Binalar ve Sürdürülebilir Çözümler’ başlıklı günün ikinci oturumuna; ‘Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları (TWRE) Yönetim Kurulu Başkanı Sedef Budak, Peyzaj Mimarı, Kentsel Tasarım Uzmanı, SAA Mimarlık Kurucu Ortağı Süveyda Bayraktar Atagür, Kurucu I-Rcu Global Consulting R. Cemre Uçar ve Turkeco İnşaat ve Enerji Şirketi Proje Yöneticisi Katya Kaya konuşmacı olarak katıldı.
Enerji ve Enerji Sektörü Türk Kadınları (TWRE) Yönetim Kurulu Başkanı Sedef Budak moderatörlüğünü gerçekleştirdiği oturumda, ülkemizde yaşanan depremlere dikkat çekerek, “Sürdürülebilir şehir, sürdürülebilir yaşam nasıl oluşturulabilir, bu projeleri nasıl yaratır ve yönetebiliriz bu konuları konuşmak için bir araya geldik” dedi.
Kentsel projelerin doğal çevreye etkisinden bahseden Peyzaj Mimarı, Kentsel Tasarım Uzmanı, SAA Mimarlık Kurucu Ortağı Süveyda Bayraktar Atagür, “Normalde kentleri bir ekosistem olarak görüyoruz. Yapay bir ekosistem, adapte oluyor, büyüyor, gelişiyor. Ama sadece insanlar tarafından domine ediliyor. Kentsel projelerde yapılaşmalara baktığımızda; doğal çevreleri çok hızlı bir şekilde yapılaşmaya açtığımız için bu sistemleri alabileceğimiz alanları bir yandan kaybediyoruz. Yeşil alanların kaybı bize çok konuda negatif olarak geri dönüş sağlıyor” dedi.
Yeşil bina konseptinden bahseden Turkeco İnşaat ve Enerji Şirketi Proje Yöneticisi Katya Kaya, “2010’dan beri yeşil bina konseptlerinde ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Sürdürülebilirlik kelimesinin fazlaca kullanılmaya başlandığı günümüzde yeşil binaya da ilgi ve talep arttı. Özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Haziran 2022 yılında yayınlamış olduğu bir sertifika ile beraber daha da yaygınlaştırılması hedeflenmekte. Bu doğrultuda teşvikler bekleniyor” dedi.
Doğal afetlerin yapısal çevreye etkisinden bahseden Kaya, “Binalar sera gazının emisyonlarının %40’ından sorumlu, buna altyapı ve ulaşımı da kattığımızda bu yüzde oranı artmakta. İnsan sağlığı doğayla orantılıdır. Bu sebeple inşaatın yapılacağı yer ile uyumlu olup olmadığına dikkat edilerek, doğayı koruyarak planlama yapılması gerekir” dedi.
Konuşmasında sürdürülebilir kalkınmada proje yönetiminin öneminden bahseden Kurucu I-Rcu Global Consulting R. Cemre Uçar, proje yönetimi süreç grupları ve bilgi alanlarından bahsetti. Uçar, “Proje yönetim standartları dediğimizde sürdürülebilirlikten bahsediyoruz. Karmaşık yapıların sağlıklı ve yapılandırılmış şekilde yönetilmesi gerekiyor. Kapsam yönetimi, maliyet yönetimi, kalite yönetimi, kaynak, risk ve iletişim bunların hepsi proje yönetim alanlarına giriyor” dedi.
Bunlar da ilginizi çekebilir