Arzum, kahve sektörünü buluşturan Kahve Zirvesi 2023’te sektör devleriyle buluştu. Türkiye’de kahve sektörünün gelişimi ve geleceğinin yanı sıra bu alandaki vizyon ve stratejilerin “Yeni Trendler Yeni Konseptler” temasında masaya yatırıldığı zirvenin ilk günü “Kahvede Global Marka Yaratmak” oturumundaki konuşmasıyla bilgi, deneyim ve gelecek öngörülerini paylaşan Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, zirvenin ikinci günü “Türk Kahvesinin Çeşitlenme ve Yayılma Stratejileri” oturumunun moderatörlüğünü üstlendi. Arzum, kahve sektörünün önde gelen markaların yöneticilerinin bir araya geldiği Kahve Zirvesi 2023’teki yerini aldı. 16-17 Eylül 2023 tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen zirve, Türkiye’nin kendi alanlarında uzman 60 ismin konuşmacı olarak katıldığı 12 farklı oturuma sahne oldu. İlk gün “Kahvede Global Marka Yaratmak” konulu oturuma konuşmacı olarak katılan Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, Türk kahvesinin global bir marka olması, Türkiye’den daha fazla global kahve markası çıkması için atılması gereken adımları katılımcılarla paylaştı. İkinci gün “Türk Kahvesinin Çeşitlenme ve Yayılma Stratejileri” oturumunu yöneten Kolbaşı, Arzum’un Türk kahvesi kültürünün dünyada tanınması için hayata geçirdiği çalışmaları paylaştı. ‘’Kahvede global marka yaratmak için atmamız gereken adım makineleşme’’ Oturumda, dünyada kahve kültürleriyle ön plana çıkan ülkelerden örnekler veren Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı, kahvede global marka yaratmada makineleşmenin önemine değindi. Kolbaşı sözlerini şöyle sürdürdü: “Kahvede global marka yaratmak için atmamız gereken adım makineleşme. Ancak makineleşmeyi, basit bir şekilde ve bireysellikle ele almamamız gerek. Türk kahvesinin kendine has çekim zorluğu, özel pişirme ve sunum yöntemiyle makineleşmeyle tanışması yüz yıl kadar gecikmiş olsa da ülke olarak bugün birçok dünya ülkesini yakalamış hatta geride bırakmış durumdayız. Ülke olarak dünyanın birçok ülkesine kahve makineleri ihracatı gerçekleştiriyoruz. Yine dünyanın onlarca ülkesinde ürünlerimizle Türk kahvesinin yanı sıra farklı kültürlere ait kahvelerin yapılmasını sağlıyoruz. Kahve makinelerinde son derece önemli bir know how’a, üretim gücüne sahibiz. Kahve markalarımız ve küçük ev aletleri sektörü makineleşme anlamında iş birliğine gitmeli. Üretim güçlerini, tecrübelerini, hedeflerini ortak amaçta birleştirmeli. Farklı lezzetler için ortak makineler ya da cihazlar üretmeli. Türk kahvesi deneyimi, teknolojisi, lezzeti ve keyfiyle bir arada sunulmalı’’ ‘’Başarıya ulaşmak için iş birliği ön planda tutulmalı’’ İş birliğinin kahve markalarının şubeleşme ya da globalleşme adımlarında da devam etmesi gerektiğini kaydeden Kolbaşı, “Kahve çekirdeği türlerine, hedef ülke ya da pazara özel makineler geliştirilerek, deneyim ön plana çıkarılmalı. Deneyimde de makineleşmede de lokalizasyon ön plana alınmalı. Global marka olmak isteyen kahve zincirlerinin, makineleşmeyle ürünlerinde standart yakalayacağını unutmaması gerekir. Globalleşmede birçok başarı kriteri olsa da makineleşmeyi, makineleşmede lokalleşmeyi ve ürünlerde kalite, lezzet standardını yakalayan markaların globalde başarılı sonuçlar elde edeceği inancındayım. Bu başarıya ulaşmak için de iş birliği ön planda tutulmalı” şeklinde konuştu. “Globalde adından başarıyla bahsettiren marka sayılarının artacağına inanıyorum” Türkiye kahve pazarının ekonomik büyüklüğünün 3 milyar TL’yi bulduğunu söyleyen Kolbaşı, “Ülkemizde şu anda 61 kahve zinciri var. Bunun 53’ü, yani yaklaşık yüzde 85’i Türk menşeli markalar. Toplamda bin 580 mağaza arasında Türk menşeli markaların oranı yüzde 56. Türkiye kahve pazarı, en çok mağazası bulunan ilk 3 marka tarafından yaklaşık yüzde 44 pazar payı ile domine ediliyor. Yerli markalarımızın yurt dışında var olduğu ülke ve şube sayılarına baktığımızda ise 500 yıllık Türk kahvesi geçmişi olan bir ülke için yeterli değil. Ancak önümüzdeki yıllarda, özellikle ikinci ve üçüncü kuşakların da masanın başına oturmasıyla bu sayıların çok daha artacağına, globalde adından başarıyla bahsettiren marka sayılarının artacağına inanıyorum. Global bir marka olmak, yurt dışında her geçen gün sayısı artan şubeler değil aynı anda üretilen sonucun etkin, istikrarlı ve katma değerli olmasıdır. Şube sayılarımızı artırırken değerlerimizi de ortaya koyabilmeliyiz. Pazarlarda yerel ve uluslararası rakiplerimizden fark yaratabilmeliyiz. Yeni konseptlerle farklı sunum ve ürünlerle pazar dinamiklerine yön verebilmeliyiz. Bu anlamda Türk kahvesi kültürünün dünyada tanınması için çalışan markalarımızın, vakıf ve derneklerimizin de katkıları olacaktır. Yeter ki elimizdeki üretim gücü, know how, iş birliği ve Türk kahvesinin dünyadaki tanınırlığı gibi avantajları iyi kullanalım.” Kahveye dair atölyeler, kahve demleme teknikleri, Türk kahvesi workshopları, tadım ve barista yarışmaları gibi birçok etkinliğin de gerçekleştirildiği zirvede Arzum, kurduğu Arzum OKKA standıyla katılımcılara Türk kahvesinin yanı sıra farklı içecek ikramlarında da bulundu.
Arzum, Kahve Zirvesi 2023’te sektör devleriyle buluştu
Bunlar da ilginizi çekebilir