Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşana kadar ekonomik programını kararlılıkla uygulamaya devam edeceğini vurguladı. İstanbul Şişli'de "Üçlü Dönüşümün Kesiştiği Nokta: Sermaye Piyasaları" temasıyla düzenlenen "8. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi"nde konuşan Yılmaz, ayrıca Isparta'da bir helikopter kazasında hayatını kaybeden 6 asker ve Artvin'de bir heyelan sonucu hayatını kaybeden 4 kişi için başsağlığı diledi. Yılmaz, sermaye piyasalarının ulusal kalkınma ve halkın refahı için önemli bir rol oynadığını vurguladı. Bu piyasaların sadece sermaye üretmediğini, aynı zamanda ekonomik katma değer yarattığını, istihdamı artırdığını ve yatırımcılara güvenli ve karlı alternatifler sunduğunu belirtti. Ayrıca, güçlü bir ekonomik altyapının temel taşını oluşturduklarını belirtti. Türkiye'nin sermaye piyasalarındaki son ilerlemesinin gurur kaynağı olduğunu, hem arz hem de talep tarafının istikrarlı büyüme gösterdiğini vurguladı. Büyüyen bir reel ekonominin finans sektörü için, özellikle sermaye piyasalarında önemli fırsatlar yaratacağını açıkladı. Yılmaz, reel sektörün sağlıklı ve sürdürülebilir gelişimi için çeşitlendirilmiş bir finansal yapının şart olduğunu sözlerine ekledi. Türkiye'nin halka arzlardaki başarısı Türkiye'nin halka arzlardaki performansına değinen Yılmaz, ülkenin geçen yıl halka arzlar yoluyla toplanan fon miktarı bakımından dünyada 10'uncu, Avrupa'da ise birinci sırada yer aldığına dikkat çekti. Geçtiğimiz yıl 54 şirketin halka arzlar yoluyla 79,3 milyar TL gelir elde ettiğini, 12 Aralık itibarıyla 31 şirketin ise 55,9 milyar TL gelir elde ettiğini vurguladı. Yılmaz, reel sektörden sermaye piyasalarına olan bu artan ilginin, şirketlerin yalnızca bankacılık sektörüne güvenmek yerine giderek daha fazla sermaye piyasası araçlarına yöneldiğini gösterdiğini vurguladı. Bankacılık dışı finansal araçların büyümeye devam ettiği, yenilikçi ve girişimci sektörleri destekleyen daha dengeli bir finansal sistem yapısı arzusunu dile getirdi. Finans Sektörü ve Ekonomik Büyüme Yılmaz ayrıca, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) ve sektör paydaşlarının Türkiye'nin kalkınma sürecindeki rolünü de ele aldı. Sermaye piyasalarındaki toplam yatırımcı sayısının 36 milyonu aştığını, 6,9 milyon borsa yatırımcısı ve 13,6 trilyon Türk lirası portföy değerine ulaştığını kaydetti. Ayrıca yatırım fonlarındaki yatırımcı sayısının 5,5 milyona ulaştığını ve portföy büyüklüğünün 4,4 trilyon Türk lirası olduğunu belirtti. SPK'nın deneyimi ve güçlü hukuki altyapısının, sermaye piyasalarının güvenli, adil, şeffaf ve verimli bir şekilde işlemesini sağlayacağına inandığını dile getirdi. Tek Haneli Enflasyon hedefi Yılmaz, Orta Vadeli Program'daki (OVP) temel amaçlardan birinin enflasyonu düşürerek ve sürdürülebilir fiyat istikrarına ulaşarak finansal istikrarı desteklemek olduğunu vurguladı. Hükümet, makro finansal istikrarı güçlendirirken enflasyonu kademeli olarak düşürmeyi hedefliyor. Yılmaz, Türkiye'nin ekonomik programının finans sektörü büyümesi için daha öngörülebilir bir ortam yaratmak üzere tasarlandığını yineledi. Ayrıca tasarrufların OVP'nin önemli bir bileşeni olduğunu belirtti. Yurt içi tasarrufları artırmak ve bunları üretken yatırımlara yönlendirmek, Türkiye'nin kronik cari açık sorununu çözecek ve ekonomik verimliliği ve rekabet gücünü artıracaktır. Yılmaz, OVP'deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, enflasyonun haziran ayından bu yana yüzde 28,4 azaldığını ve gerilemeye devam etmesinin beklendiğini belirterek, nihai hedefin tek haneli enflasyona ulaşmak olduğunu söyledi. Rezervlerin ve Finansal Piyasaların Güçlendirilmesi Türkiye'nin brüt rezervlerinin önemli ölçüde arttığını, Mayıs 2023'te 98,5 milyar dolardan Kasım ayı sonunda 157,7 milyar dolara yükseldiğini belirten Yılmaz, ülkenin rezervlerini oluşturmaya devam etmesinin beklendiğini kaydetti. Ayrıca CDS risk priminin Şubat 2020'den bu yana en düşük seviye olan 244 baz puana düştüğünü, bunun Türkiye'nin ekonomik politikalarına olan güvenin arttığının bir işareti olduğunu vurguladı. Para Korumalı Mevduat (KKM) Hesaplarında Azalma Yılmaz ayrıca, 67 haftadır düşüşte olan Para Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki devam eden düşüşü de ele aldı. Bir zamanlar 2,2 trilyon liraya ulaşan KKM mevduatlarının değeri artık 1,2 trilyon liranın altına düştü ve KKM'nin toplam mevduattaki payı geçen yılki %26,2'den bugün %6,6'ya düştü. Türk lirası mevduatlarına olan talep arttıkça Türkiye'nin finansal sisteminin daha istikrarlı hale geldiğine güvendiğini ve lira mevduatlarının toplam mevduattaki payının yaklaşık 25 yüzde puanı artarak %57,3'e çıktığını belirtti. Finansal Okuryazarlığa Yönelik Daha Geniş Bir Adım Yılmaz, finansal okuryazarlığın teşvik edilmesinin finansal istikrarı güçlendirmenin önemli bir parçası olduğunu vurguladı. SPK, küçük yatırımcıların finansal araçları kullanırken daha bilinçli ve rasyonel kararlar almalarına yardımcı olmak için bir girişim başlattı. Halkı, SPK tarafından başlatılan ve e-Devlet üzerinden eğitim videolarına erişebilecekleri ve katılım sertifikaları kazanabilecekleri "Finansal Okuryazarlık Platformu"ndan yararlanmaya teşvik etti. Yılmaz, konuşmasının sonunda Türkiye'nin ekonomik programının finansal istikrarı desteklemeye, yenilikçiliği teşvik etmeye ve ülkenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamaya devam edeceğini yineledi.