Bu yılın ilk 2 ayında hamsi ihracatıyla 2 milyon doların üzerinde döviz girdisi elde edildi.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, hamsinin artık sadece ayıklanmış olarak değil, konserve halinde de ihraç edilmeye başlandığını belirtti. Hamsi ihracatında miktar bazında %90'lık bir artış yaşandı.
Hamsi ihracatında son aşamaya doğru!
Bu yılın başında, hamsi ihracatından elde edilen döviz girdisi 2 milyon doların üzerinde oldu.
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan: "Hamsiyi ayıklanmış olarak da yolluyorduk şimdi konserve olarak da yollamaya başladık" şeklinde konuştu.
Bu yılın Ocak-Şubat döneminde Türkiye genelinde, 18 ülkeye gerçekleştirilen hamsi ihracatı sonucunda 577 bin 463 kilogramlık ürünle 2 milyon 119 bin 896 dolarlık döviz elde edildi. Belçika'ya yapılan ihracat 524 bin 936 dolarla en yüksek seviyeye ulaşırken, Amerika Birleşik Devletleri'ne 401 bin 109 dolar, Fransa'ya ise 368 bin 287 dolarlık hamsi ihraç edildi. Geçen yılın aynı döneminde ise 19 ülkeye 303 bin 752 dolar karşılığı 1 milyon 569 bin 373 dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, hamsi ihracatının artık ayıklanmış ve konserve halinde de gerçekleştirildiğini belirtti. Gürdoğan, bu sezon hamsi ihracatının önceki yıla kıyasla daha verimli geçtiğini ifade ederken, 15 Nisan'da başlayacak olan av yasağı nedeniyle ihracatta bir azalma beklenmediğini dile getirdi. Gürdoğan, miktar bazında hamsi ihracatında %90'lık bir artış yaşandığını vurgularken, 2024 yılında değer bazında 2 milyon dolar civarında bir gelir elde edildiğini belirtti.
Gürdoğan, hamsi sezonunun başlangıcının daha geç olmasını savunarak, "Hamsi avı için sezonun daha geç başlatılması gerektiğini vurguluyoruz, çünkü gelecek nesillere aktarılacak hamsi stoklarını korumak için avlanma tarihlerinin ayarlanması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle balıkçılıkla geçimini sağlayan sektör temsilcileri, yetersiz balık bulunması nedeniyle Afrika, Moritanya gibi ülkelere avlanmaya gitmek zorunda kalıyorlar. Bu nedenle, mevcut stokları daha verimli kullanmak adına küçük balıkların yetiştirilmesine odaklanmalıyız. Örneğin, istavrit gibi diğer balık türlerini büyütmek için KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi'nde yapılan uygulamalar sonucunda Japonya'daki gibi değerli ürünler elde etmek için çalışmalara başlamamız gerekiyor. Bu tür uygulamalar Japonya ve Norveç'te çok yaygındır. Sadece denizden avladığımız balıkları değil, onları büyütmek için çalışmalar yapmalıyız" dedi.
Hamsinin artık konserve olarak da ihraç edilmeye başlandığını belirten Gürdoğan, "Hamsiyi ayıklanmış olarak da gönderiyoruz ve artık konserve olarak da ihraç ediyoruz. Bu nedenle, katma değeri yüksek ürünler olarak ihraç edildiği için rakamlarda bir artış gözlemleniyor. Dünya çapındaki sistemlere entegre olduğumuzda, uzun vadede konserve gibi dayanıklı tüketim ürünlerine dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu nedenle, hamsiyi taze olarak uzak bölgelere göndermek yerine soğuk zincirle taşımak daha karlı olduğunu düşünüyoruz ve bu şekilde ihracat ve miktarlarda bir artış yaşanıyor" şeklinde konuştu.