GÜNDEM

Kimya ihracatında sürdürülebilirlik ile artık değişim ve dönüşüm zamanı

Abone Ol

Türk kimya sektörünün ihracattaki öncüsü İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), “Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu” hazırladı.

Sektör temsilcileriyle ve ihracatçılarla paylaşılan “Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu”nun tanıtım toplantısı İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’in ev sahipliğinde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ve İKMİB Yönetim Kurulu ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. İKMİB tarafından hazırlanan “Kimya Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı Raporu” kimya ihracatında yeni dönemin şifrelerini verirken, özellikle AB Yeşil Mutabakatı ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde sektörü bekleyen riskler, fırsatlar ile Türk kimya ihracatının küresel ticaretteki payını koruması için atılması gereken yeşil adımları mercek altına alıyor. Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren iki sektöründen biri olan ve son 5 yılda 130 milyar doların üzerinde ihracat yapan kimya sektörünün sürdürülebilirlik ekseninde yapacağı reformlarla küresel ticaretteki kaslarını koruyacağına inandığını dile getiren Adil Pelister, “Önümüzdeki dönemde bizi en yakından ilgilendiren düzenlemelerden biri AB Yeşil Mutabakatı kapsamında hazırlanan “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması” olacak. 1 Ekim 2023 tarihinde raporlama yükümlülüğü ile sınırlı olarak uygulamaya giren SKDM ile 31 Aralık 2025 tarihine kadar ihracatçılarımıza mali yükümlülük doğmayacak bir geçiş dönemi var. Ancak 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle karbon fiyatlaması ile ekstra bir yükün altına imza atmış olacağız. Emisyon raporlaması zorunlu iken ürünlerimizi ithal eden ülkelere ek bir karbon fiyatı doğacak. 2034 yılı ile birlikte maliyetler aşamalı olarak yükselecek. Bu nedenle, ülkemizde ivedilikle emisyon ticaret sistemi (ETS) kurulması ve karbon fiyatlama düzenlemesi getirilmesi çok önemli. Aksi durumda, Türkiye’deki ihracatçıların tümü ve özellikle kimya sektörümüz ihracatta dezavantajlı konuma düşme, rekabetçiliğini yitirme riskiyle karşı karşıya kalacak. Elbette bu süreçte kimya sektöründe dönüşüme yönelik en hızlı hareket eden ülkeler küresel kimyasal ürünler pazarında önemli bir avantaja sahip olacaklar. Yenilikçi ülkeler daha temiz ve düşük karbon emisyonlu ürünler için piyasanın taleplerini karşılayarak ilave pazar payı kazanacak. Bu sebeple Türk kimya ihracatının küresel ticaretteki güçlü kaslarını koruması için İKMİB olarak sürecin sürükleyici aktörü olmak için sorumluluk aldık. Ümit ediyorum ki, Türkiye ihracatına kaldıraç etkisi yaparak rekorlar kıran kimya sektörümüz yeşil dönüşüm, döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik alanlarında tüm sektörlere rol model olacak adımlar atacak.” dedi.