İzmir başta olmak üzere birçok şehirde prestijli projelere imza atan başarılı mimar Mert Coşkun, genç mimarlara sektördeki zorluklarla ilgili önemli tavsiyelerde bulunarak, mimarlık mesleğinin geleceği hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Mimarlık Çağın İhtiyaçlarına En Optimum Cevabı Vermektir”
35 yaşındaki Mert Coşkun, mimarlığı çağın sunduğu teknolojik alternatiflerle şekillenen bir meslek olarak tanımlıyor. Ancak, mesleğin özünde bir değişim olmadığının altını çizen Coşkun, “Mimarlık, ihtiyaçlara ve konuma göre en doğru cevabı verebilmek” ifadesiyle mesleğin amacını açıklıyor. Genç mimarlara sürekli gelişmeleri gerektiği tavsiyesinde bulunan Coşkun, teknolojinin ve yenilikçi fikirlerin mesleğin her alanında etkili olmasının önemine değindi.
“Üniversite Eğitimi Tek Başına Yeterli Değil”
Mimarlık eğitimi hakkında da konuşan Coşkun, üniversite eğitimini tek başına yeterli bulmadığını belirterek, genç mimarların teorik bilgileri pratikle birleştirerek kendilerini geliştirmeleri gerektiğini vurguladı. "Donanımlı bir mimar, sadece plan çizmekle yetinmemeli, aynı zamanda kesitler ve cephe tasarımlarını da en iyi şekilde sunabilmeli" diyen Coşkun, sektöre ve ticari şartlara uyum sağlamanın da önemine dikkat çekti. Ayrıca birçok üniversitenin eğitim kadrosunun yetersiz olduğunu ifade etti.
“Müteahhitlerin Talepleri Mimarları Kısıtlıyor”
Türkiye’deki mimarlık sektörünün müteahhitlerin taleplerine dayalı bir şekilde şekillendiğini belirten Coşkun, işlerin çoğunlukla para kazanma odaklı bir yaklaşımla yapıldığını ve bunun da mimarların elini daralttığını söyledi. Coşkun, “Öncelik çoğu zaman para kazanma odaklı ve bu mimarın elini daraltıyor” diyerek, işlerin çoğunlukla müteahhitlerin istekleri doğrultusunda şekillendiğine dikkat çekti. Bu koşullar altında mimarların yenilikçi düşünceler üretme zorunluluğu taşıdığını belirten Coşkun, işlerin ticari baskılar nedeniyle bazen sınırlı hale geldiğini ifade etti.
“İlhamımı Dünya Çapındaki Projelerden Alıyorum”
Mert Coşkun, mimarideki tarzını “kütleleri ortaya koyma düşüncesi” olarak tanımlıyor. İlhamını dünya çapındaki projelerden aldığını belirten başarılı mimar, her yeni projede önceki projelerinin getirdiği motivasyonla daha büyük ve özgün işlere imza atma arzusunu taşıdığını söyledi. Coşkun, tamamlanan projelerin kendisini bir sonraki işine daha büyük bir heyecanla hazırladığını da sözlerine ekledi.
“Mimarlık Tutkuyla Yapılması Gereken Bir Meslek”
Mimarlık mesleğini seçmesinin arkasında, çocukluğundan beri taşıdığı üretme isteğinin olduğunu ifade eden Coşkun, özellikle ilginç binaların kendisini motive ettiğini belirtti. Genç mimarlara yönelik önemli bir tavsiye de veren Coşkun, şunları söyledi: “Eğer mimarlığı sevmiyorsanız ve içinizde bu mesleğe dair tutku yoksa eğitimini alsanız bile başarılı olmanız zor. Ancak bu tutkunuz varsa, en doğru ofislerde staj yaparak ve gezip görerek kendinizi geliştirmelisiniz.”
Başarılı mimar, genç mimar adaylarına mesleğin sadece teknik bilgiyle değil, aynı zamanda deneyim ve gözlemle pekiştirilmesi gerektiğini hatırlatarak, mesleğin özünde bir tutkuyu barındırması gerektiğini vurguladı.