EKONOMİ

Küresel piyasalarda belirsizlik devam ediyor: FED faiz indirimi, TCMB kararı bekleniyor

Abone Ol

Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası (Fed) faiz oranını düşürmesine rağmen, gelecek yıl faiz indirimi sürecinin yavaşlayabileceğini işaret etmesiyle negatif bir seyir izlendi. Yurt içinde ise gözler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanacak para politikası kararlarına çevrildi.

ABD'de geçen hafta, Fed beklentiler doğrultusunda politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 4,25-4,50 aralığına çekti. Bu, Fed’in yıl içinde gerçekleştirdiği üçüncü faiz indirimi oldu. Ancak banka, 2024 yılı için federal fon oranına ilişkin tahminini yüzde 3,4'ten yüzde 3,9'a yükseltirken, 2025'te faiz indirimlerini yavaşlatacağı sinyalini verdi. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin gelecekteki faiz beklentilerini gösteren nokta grafiği, Fed'in 2025 yılında 50 baz puanlık bir indirim yapabileceğini ortaya koydu. Fed Başkanı Jerome Powell, faiz indirimlerine yönelik temkinli bir yaklaşım sergileyerek, yüzde 2 enflasyon hedefinin 1-2 yıl daha sürebileceğini ancak bu yolda ilerlediklerini belirtti.

Fed’in faiz kararının ardından, para piyasalarındaki fiyatlamalarda 2025 yılının ilk toplantısında faiz oranının sabit tutulacağı yönündeki beklentiler arttı. Ayrıca, ABD ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 3,1 büyüme kaydetti. Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de beklentilere paralel şekilde yüzde 1,5 arttı. Kasım ayında ise kişisel gelirler bir önceki aya kıyasla yüzde 0,3 artış gösterdi. Bunun yanı sıra, Fed’in enflasyon göstergesi olarak kabul ettiği çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, kasımda yıllık bazda yüzde 2,8 artarak beklentilerin altında kaldı.

Fed yetkililerinin açıklamaları sonrasında piyasalarda risk iştahı sınırlı bir şekilde canlandı. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, faiz indirimi kararının zorlayıcı olduğunu belirterek, gelecek yıl daha az faiz indirimi beklediğini ifade etti. Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack ise faiz indirimi öncesi enflasyondaki ilerlemenin daha belirgin olmasını savundu.

Piyasalarda görülen artan oynaklıkla birlikte, altının ons fiyatı geçen hafta yüzde 0,95 düşerek 2.623 dolara geriledi. ABD’nin 10 yıl vadeli hazine tahvili faizi ise yüzde 4,53 seviyelerine yükseldi. Dolar endeksi 108,5 ile iki yılın en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından haftayı 107,6'dan tamamladı. Brent petrol, Çin’deki talep endişeleriyle haftalık bazda yüzde 1,9 azalarak 72,6 dolara geriledi.

ABD borsaları da negatif bir seyir izledi. Nasdaq, Dow Jones ve S&P 500 endeksleri sırasıyla yüzde 1,78, yüzde 2,25 ve yüzde 1,99 değer kaybetti.

Avrupa borsaları da, Fed’in faiz indirim döngüsünün yavaşlayabileceğini belirtmesinin ardından negatif bir seyir izledi. İngiltere Merkez Bankası (BoE), faiz oranını yüzde 4,75’te sabit tuttu. Kasım ayında İngiltere'deki enflasyon artışı, yıllık yüzde 2,6’ya yükseldi. İsveç Merkez Bankası (Riksbank) ise faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 2,50 seviyesine çekti. Almanya'da DAX 40, Fransa'da CAC 40 gibi Avrupa endeksleri değer kaybetti.

Asya borsaları da satış baskısıyla karşı karşıya kaldı. Japonya Merkez Bankası (BoJ), faiz oranlarını sabit tutmaya karar verdi ve ülkenin enflasyonu kasımda yüzde 2,9’a çıktı. Çin Merkez Bankası (PBoC) ise faiz oranlarını değiştirmedi. Çin’deki düşük talep ve global ekonomik belirsizlik, Asya piyasalarındaki risk iştahını azalttı.

Yurt içinde, Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi yüzde 3,96 düşerek 9.724,50 puan seviyesinden haftayı kapadı. Gelecek hafta, TCMB’nin Para Politikası Kurulu toplantısında alacağı faiz kararları yatırımcıların odağında olacak. Ekonomistler, TCMB’nin faiz oranını 150 baz puan indirerek yüzde 48,50’ye çekmesini bekliyor.

Dolar/TL, geçtiğimiz hafta yüzde 0,8 değer kazanarak 35,2269 seviyesinden kapanış yaptı. Yurt içindeki veriler de takip edilecek. Özellikle TCMB’nin faiz kararı ve finansal güven endeksinin yanı sıra, reel kesim güven endeksi, kapasite kullanım oranı ve haftalık para/banka istatistikleri piyasalarda belirleyici olacak.