EKONOMİ

Sanayi üretiminde büyümenin önündeki 3 büyük engel açıklandı!

Abone Ol

KPMG'nin "2024 Endüstriyel Üretim ve Otomotiv CEO Görünümü" raporuna göre, sanayi üretimi sektöründeki CEO'lar önümüzdeki üç yıl içinde karşılaşabilecekleri en büyük riskler arasında tedarik zinciri sorunlarını ilk sıraya koyuyor. Raporda, küresel endüstriyel üretim ve otomotiv sektörlerinden 11 farklı ülkeden 120 CEO'nun katılımıyla gerçekleştirilen anket sonuçları detaylı bir şekilde ele alınıyor.

Endüstri liderleri, önümüzdeki üç yıllık süreçte büyümeyi hedeflerken çeşitli risklerle yüzleşmek zorunda olduklarını belirtiyor. CEO'ların yüzde 74'ü ekonomik belirsizliklerin en büyük zorluk olduğunu ifade ederken, yüzde 48'i jeopolitik istikrarsızlıkları, yüzde 44'ü ise üretken yapay zeka ve diğer teknolojileri benimseme sürecindeki zorlukları önemli bir engel olarak görüyor.

Sanayi üretimi sektöründeki büyüme stratejilerine bakıldığında, CEO'ların yüzde 31'i organik büyümeyi öncelikli hedef olarak belirlerken, yüzde 21'i üçüncü taraflarla stratejik ortaklıkları ve yüzde 18'i şirket birleşme ve satın alımlarını tercih ediyor.

Özellikle tedarik zinciri riskleri CEO'ların büyük bir kısmı tarafından kritik bir tehdit olarak görülüyor. CEO'ların yüzde 44'ü, tedarik zincirinde yaşanabilecek aksaklıkların şirketlerinin büyümesini doğrudan etkileyebileceğini belirtiyor. Bunun yanı sıra, yüzde 17'si siyasi belirsizlikleri, yüzde 14'ü ise operasyonel riskleri önemli tehditler arasında sıralıyor. Öte yandan, siber güvenlik endişelerinin CEO'lar nezdinde düşük bir önceliğe sahip olduğu görülüyor; bu konuyu tehdit olarak görenlerin oranı yalnızca yüzde 2'de kalıyor.


“Raporumuz liderler için önemli bir yol haritası sunuyor”


Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Endüstriyel Üretim Sektör Lideri Hande Şenova, “Bu raporumuzda endüstriyel üretimin mevcut dinamiklerini, liderlerin stratejik önceliklerini ve karşılaştıkları zorlukları net bir şekilde ortaya koyuyoruz. Yapay zekâ, sürdürülebilirlik ve tedarik zinciri yönetimi gibi kritik alanlarda sektörlerin dönüşümüne ışık tutan raporumuzda, özellikle üretken yapay zekânın öncelikli yatırım alanı olduğu ve ESG stratejilerinin uzun vadeli değer yaratma ve marka güvenilirliğini güçlendirmede hayati bir rol oynadığı görülüyor. Şirketlerin günümüzde sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı elde etmek için stratejik esnekliklerini artırmaları ve yenilikçi teknolojilere daha fazla yatırım yapmaları gerekiyor ki raporumuz da bu konuda iş dünyasındaki liderler için önemli bir yol haritası sunuyor.” dedi.
 
Üretken yapay zekâ en önemli yatırım önceliği


Ekonomik tablo belirsizliklerle dolu olsa da endüstriyel üretim CEO'ları, yapay zekâ gibi yenilikçi teknolojileri benimseyip, Endüstri 4.0'ın etkisiyle dönüşen üretim ve montaj süreçlerine daha derinlemesine entegre etmenin, gelecekte büyüme ve verimlilik için doğru yol olduğuna inanıyor. Hatta sektördeki CEO'ların yüzde 68'i en önemli yatırım önceliklerinin üretken yapay zekâ olduğunu belirtiyor.
 
CEO'ların yüzde 27'si bu teknolojinin en büyük etkisinin inovasyonu artırma konusunda olacağını söylerken yüzde 24'ü rutin işlemleri otomatikleştirerek verimliliği ve üretkenliği artırma süreçlerini daha fazla etkileyeceğini ifade ediyor.
 
CEO'lara kurum içindeki hangi birimlerde üretken yapay zekâya yatırım yaptıkları sorulduğunda yüzde 70'i bilişim teknolojileri, yüzde 56'sı satış ve pazarlama, yüzde 50'si araştırma ve geliştirme departmanlarında bu yatırımları yaptıklarını kaydetti.
 
Siber güvenlik önceliğini koruyor
 

Siber güvenlik, sektör için öncelikli bir konu olmaya devam ediyor. Siber saldırılar, üretimi durdurma ve tedarik zincirlerini aksatma riski nedeniyle, endüstriyel üretim sektöründe operasyonların vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor. Sektördeki CEO'ların yüzde 51'i bu konuda iyi bir şekilde hazırlıklı olduklarını belirtirken yüzde 38'i ise ne az hazırlıklı ne de tamamen hazırlıklı olduklarını söylüyor.
 
ESG stratejileri kritik önem taşıyor
 

Hiçbir işletmenin ESG (çevresel, sosyal, yönetişim) gündemini görmezden gelme lüksüne sahip olmadığı günümüzde özellikle yüksek enerji ve kaynak tüketimiyle bilinen endüstriyel işletmeler için çevresel ve sosyal faydaya yönelik somut taahhütle güçlü paydaş ve topluluk ilişkilerini sürdürmek kritik önem taşıyor. Bu yılki anket, güven inşa etmenin öncelikli bir konu olduğunu gösteriyor. Endüstriyel üretim CEO'ların yüzde 30'u ESG stratejilerinin müşteri ilişkilerini güçlendirme ve markayla olumlu bir bağ yaratma konusunda etkisi olduğunu ifade ediyor.
 
Yeni teknolojiler istihdamı azaltmayacak
 

Endüstriyel üretim süreçleri de geniş bir yelpazede insan yeteneklerine dayanıyor. Yapay zekâ ve ileri teknolojilerin yükselişine rağmen, sektördeki CEO'ların yüzde 76'sı bu gelişmelerin toplam istihdamı azaltmayacağını, ancak beceri geliştirme ve mevcut kaynakların yeniden yönlendirilmesi gereğini beraberinde getireceğini düşünüyor. Yetenek yönetimi gündemde öncelikli bir yer tutarken, CEO'lar nesiller arası dinamiklerin dikkat gerektirdiğini fark ediyor. Bu durum, özellikle endüstriyel üretim CEO'ları arasında daha belirgin. CEO'ların yüzde 33'ü çalışanlar arasında bilgi paylaşımının, yetenek yönetiminde en büyük etkiyi yarattığını belirtiyor.