EKONOMİ

Çelik sektörü devlet teşviklerini masaya yatırdı

Abone Ol

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), üyelerin ihracatta devlet desteklerinin yanı sıra finansmana erişim ve ihracat kredileri olanakları gibi konular hakkında bilgilenmelerini sağlamak amacı ile İhracatta Devlet Destekleri Konferansı düzenledi. Konferansta, Ticaret Bakanlığı, İhracatçı Birliği, Eximbank, İhracatı Geliştirme (İGE) A.Ş. ve Türk Ticaret Bankası temsilcileri, katılımcılara destek ve teşviklerle ilgili önemli bilgiler verdi.  Türk çelik sektörünün dünyada çok önemli bir yeri olduğuna işaret eden ÇİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, "Trump'la birlikte tekrar başlayan korumacılık ve korku ortamında, öngörülemezlik de giderek yükselirken, çelik sektörünün daha da büyümesi ve ihracatını artırabilmesi için mutlaka yanında ona destek olan bir takım diğer unsurlar da olmak zorunda." dedi.

Çelik İhracatçıları Birliği'nin (ÇİB), üyelerin ihracatta devlet desteklerinin yanı sıra finansmana erişim ve ihracat kredileri olanakları gibi konular hakkında bilgilenmelerini sağlamak amacı ile düzenlediği İhracatta Devlet Destekleri Konferansı'nda, ihracatta yeşil dönüşüme dair Responsible Programı, yurtiçi/ yurtdışı fuarlar, pazara giriş, sektörel ve alım heyeti faaliyetleri, belgelendirme, küresel tedarik zinciri, Turquality/ marka, yurtdışı birim kira, marka tescil/ tanıtım destekleri gibi birçok konu başlığı da ele alındı. Konferansa ÇİB üyesi toplam 61 firma katıldı.

Türkiye'nin dünya çelik endüstrisi içerisindeki yerine dikkat çeken Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, hem üretimde hem de ihracatta dünyanın en büyük beşinci ülkesi konumunda olduğumuzu söyledi. Avrupa'da da çok az bir farkla Türkiye'nin Almanya'nın hemen arkasında ikinci olduğunu vurgulayan Dalbeler, sektörün 1997 yılından bu yana hiçbir yardım almadan 5-6 milyon tonluk üretimlerden 40 milyon tonlara kadar geldiğini belirtti.

Son yıllarda çelik sektörünün global anlamda önemli değişikliklerle karşılaştığını ve sektörün globalden bölgesele kaymaya başladığını kaydeden Dalbeler, "Dünya genelinde Trump'ın ilk dönemiyle birlikte çelik sektörüne ciddi ek vergiler ve korumacılık önlemleri getirilmeye başlandı. İmalat sanayinde en fazla kullanılan girdi olan çeliğin ne kadar önemli bir ürün olduğunu tüm dünyaya ilan etti. 'Biz endüstrimizi ve işimizi korumak zorundayız. Eğer ülkenizde çelik yoksa ülkeniz de yok' diyerek önce ithal çeliğe yüzde 25 vergi koydu, ardından sektöre 100 milyarlarca dolar kaynak aktardı ve bugün Amerikan çelik sektörü dünyanın en kuvvetli çelik sektörlerinden biri haline geldi. Avrupalılar da ABD'nin hemen ardından ek vergi uygulamasına başladılar ve onlar da kendi çelik sektörlerine 10 milyarlarca dolar kaynak aktardı." dedi.

"Sanayiye mutlaka destek gerekiyor"

Sanayinin can damarı olan çelik sektörünün mutlaka devlet tarafından desteklenmesi gereken bir sektör olduğunun altını çizen Dalbeler, "Bir tarafta Çin gibi gelişmekte olan ülkeler, bir tarafta Amerika gibi Avrupa gibi gelişmiş ülkeler... Hepsi de çelik sektörüne büyük önem veriyor ve destekliyor. Biz ise kendi başımıza pandemi döneminde herkes küçülürken büyümeyi başardık ve 22 milyar dolar ihracata ulaştık. Ancak Trump'la birlikte tekrar başlayan bu korumacılık ve korku ortamında, öngörülemezlik de giderek yükselirken çelik sektörünün daha da büyümesi ve ihracatını daha da arttırabilmesi için mutlaka yanında ona destek olan bir takım diğer unsurlar da olmak zorunda." ifadelerini kullandı.

Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü Kasım Akdeniz de, bankanın 2023 yılında TMSF'den satın alınarak tekrar hayata geçirildiğini ve Türkiye'nin ihracatının büyümesi yolunda finansal katkı sağlayarak ihracatçının ana bankası olmak istediklerini kaydetti. Türk Ticaret Bankası olarak Eylül 2024'te ilk reeskont kaynağını ihracatçılarla buluşturduklarını ifade eden Akdeniz, "Toplamda 34 milyarlık bir kaynağımız var. Günlük 140 milyon TL'lik bir reeskont kredisi kullandırma limitimiz var. Daha henüz resmi lansmanımızı yapmamış olmamıza karşın tek bir merkezden binin üzerinde müşteriyi içeri aldık. Bunların 437 tanesine şu ana kadar toplamda 51 milyarı geçecek şekilde limit tahsis ettik. Kullandırdığımız toplam kredi de 17 milyarı aştı." dedi.

Devlet destekleri kritik dönemde

ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Fincan dünyada rekabetin her geçen gün arttığı bu dönemde, ülkemiz ihracatının sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve küresel pazarlarda daha güçlü bir konuma ulaşmak için devlet desteklerinin kritik bir rol oynadığını söyledi. Çelik İhracatçıları Birliği olarak üyelerin küresel pazarda daha rekabetçi olabilmesi için düzenledikleri faaliyetler ile destek sağlama misyonlarını sürdürdüklerini kaydeden Fincan, "Programımız kapsamında, kümelenme desteklerinden fuar teşviklerine, markalaşma ve tasarım desteklerinden yeşil dönüşüme kadar geniş bir yelpazede üyelerimizi bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde ülkemizin ihracatçılar için sunduğu 'Responsible' programı, firmalarımızın sürdürülebilir üretim ve ihracat süreçlerine entegrasyonunda önemli bir fırsat sunuyor." dedi.

İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreteri Armağan Vurdu da, "Bu tür bilgilendirme konferanslarına ve özellikle de gündemde olan yeşil dönüşüm, dijital dönüşümle ilgili daha önce yaptığımız benzeri toplantılara devam edeceğiz. Sektörümüzün en önemli sorunlarından birinin ucuz finansmana erişim olduğunu düşündüğümüzde bu konferansta verilecek bilgilerin ihracatçılar için çok kıymetli olduğunu düşünüyorum." dedi.