Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), üyelerinin ihracatta devlet destekleri, finansmana erişim ve ihracat kredileri gibi konular hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla İhracatta Devlet Destekleri Konferansı’nı düzenledi. Ticaret Bakanlığı, İhracatçı Birlikleri, Eximbank, İhracatı Geliştirme (İGE) A.Ş. ve Türk Ticaret Bankası temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, ihracatçılara yönelik teşvikler ve finansal destek mekanizmaları detaylı şekilde ele alındı.

Soldan Sağa Armağan Vurdu Uğur Dalbeler Adnan Aslan Mehmet Ali Fincan-1

Konferansta konuşan ÇİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, Türk çelik sektörünün küresel ölçekte kritik bir konuma sahip olduğunu vurgulayarak, “Trump döneminde yeniden yükselişe geçen korumacılık ve artan öngörülemezlik ortamında, sektörümüzün büyümeye devam edebilmesi ve ihracatını artırabilmesi için destekleyici mekanizmaların devrede olması büyük önem taşıyor.” dedi.

Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü Kasım Akdeniz ise ihracatçıların finansal ihtiyaçlarına yönelik kapsamlı çözümler sunma hedefiyle hareket ettiklerini belirterek, “Önümüzdeki dönemde yeni şubeler açarak, topladığımız kaynakları, Merkez Bankası fonlarını ve sermayemizi etkin şekilde kullanarak ihracata yönelik finansman çözümlerimizi daha da çeşitlendireceğiz.” ifadelerini kullandı.

Etkinlikte, ihracatta yeşil dönüşüme yönelik Responsible Programı, yurtiçi ve yurtdışı fuarlar, pazara giriş stratejileri, sektörel ve alım heyeti organizasyonları, belgelendirme süreçleri, küresel tedarik zinciri entegrasyonu, Turquality ve marka destekleri, yurtdışı birim kira yardımları, marka tescil ve tanıtım teşvikleri gibi geniş bir konu yelpazesi masaya yatırıldı. ÇİB üyesi toplam 61 firmanın katılım sağladığı konferans, ihracatçılar için önemli bir bilgi ve network platformu sundu.

SEKTÖR GLOBALDEN BÖLGESELE KAYIYOR

Türkiye'nin dünya çelik endüstrisi içerisindeki yerine dikkat çeken Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler, hem üretimde hem de ihracatta dünyanın en büyük beşinci ülkesi konumunda olduğumuzu söyledi. Avrupa'da da çok az bir farkla Türkiye'nin Almanya'nın hemen arkasında ikinci olduğunu vurgulayan Dalbeler, sektörün 1997 yılından bu yana hiçbir yardım almadan 5-6 milyon tonluk üretimlerden 40 milyon tonlara kadar geldiğini belirtti.

Son yıllarda çelik sektörünün global anlamda önemli değişikliklerle karşılaştığını ve sektörün globalden bölgesele kaymaya başladığını kaydeden Dalbeler, "Dünya genelinde Trump'ın ilk dönemiyle birlikte çelik sektörüne ciddi ek vergiler ve korumacılık önlemleri getirilmeye başlandı. İmalat sanayinde en fazla kullanılan girdi olan çeliğin ne kadar önemli bir ürün olduğunu tüm dünyaya ilan etti. 'Biz endüstrimizi ve işimizi korumak zorundayız. Eğer ülkenizde çelik yoksa ülkeniz de yok' diyerek önce ithal çeliğe yüzde 25 vergi koydu, ardından

sektöre 100 milyarlarca dolar kaynak aktardı ve bugün Amerikan çelik sektörü dünyanın en kuvvetli çelik sektörlerinden biri haline geldi. Avrupalılar da ABD'nin hemen ardından ek vergi uygulamasına başladılar ve onlar da kendi çelik sektörlerine 10 milyarlarca dolar kaynak aktardı." dedi.

'SANAYİYE MUTLAKA DESTEK GEREKİYOR'

Sanayinin can damarı olan çelik sektörünün mutlaka devlet tarafından desteklenmesi gereken bir sektör olduğunun altını çizen Dalbeler, "Bir tarafta Çin gibi gelişmekte olan ülkeler, bir tarafta Amerika gibi Avrupa gibi gelişmiş ülkeler... Hepsi de çelik sektörüne büyük önem veriyor ve destekliyor. Biz ise kendi başımıza pandemi döneminde herkes küçülürken büyümeyi başardık ve 22 milyar dolar ihracata ulaştık. Ancak Trump'la birlikte tekrar başlayan bu korumacılık ve korku ortamında, öngörülemezlik de giderek yükselirken çelik sektörünün daha da büyümesi ve ihracatını daha da arttırabilmesi için mutlaka yanında ona destek olan bir takım diğer unsurlar da olmak zorunda." ifadelerini kullandı.

'İHRACATÇININ ANA BANKASI OLMAK İSTİYORUZ'

Borsa günü yükselişle tamamladı Borsa günü yükselişle tamamladı

Türk Ticaret Bankası Genel Müdürü Kasım Akdeniz de, bankanın 2023 yılında TMSF'den satın alınarak tekrar hayata geçirildiğini ve Türkiye'nin ihracatının büyümesi yolunda finansal katkı sağlayarak ihracatçının ana bankası olmak istediklerini kaydetti. Türk Ticaret Bankası olarak Eylül 2024'te ilk reeskont kaynağını ihracatçılarla buluşturduklarını ifade eden Akdeniz, "Toplamda 34 milyarlık bir kaynağımız var. Günlük 140 milyon TL'lik bir reeskont kredisi kullandırma limitimiz var. Daha henüz resmi lansmanımızı yapmamış olmamıza karşın tek bir merkezden binin üzerinde müşteriyi içeri aldık. Bunların 437 tanesine şu ana kadar toplamda 51 milyarı geçecek şekilde limit tahsis ettik. Kullandırdığımız toplam kredi de 17 milyarı aştı.” dedi.

DEVLET DESTEKLERİ KRİTİK ÖNEMDE

ÇİB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Fincan dünyada rekabetin her geçen gün arttığı bu dönemde, ülkemiz ihracatının sürdürülebilir büyümesini sağlamak ve küresel pazarlarda daha güçlü bir konuma ulaşmak için devlet desteklerinin kritik bir rol oynadığını söyledi. Çelik İhracatçıları Birliği olarak üyelerin küresel pazarda daha rekabetçi olabilmesi için düzenledikleri faaliyetler ile destek sağlama misyonlarını sürdürdüklerini kaydeden Fincan, "Programımız kapsamında, kümelenme desteklerinden fuar teşviklerine, markalaşma ve tasarım desteklerinden yeşil dönüşüme kadar geniş bir yelpazede üyelerimizi bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde ülkemizin ihracatçılar için sunduğu ‘Responsible’ programı, firmalarımızın sürdürülebilir üretim ve ihracat süreçlerine entegrasyonunda önemli bir fırsat sunuyor." dedi.

İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) Genel Sekreteri Armağan Vurdu da, "Bu tür bilgilendirme konferanslarına ve özellikle de gündemde olan yeşil dönüşüm, dijital dönüşümle ilgili daha önce yaptığımız benzeri toplantılara devam edeceğiz. Sektörümüzün en önemli sorunlarından birinin ucuz finansmana erişim olduğunu düşündüğümüzde bu konferansta verilecek bilgilerin ihracatçılar için çok kıymetli olduğunu düşünüyorum." dedi.