Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye adına gerçekleştirdiği kredi notu artışı, ekonomik reformların ve kararlı yönetimin somut bir sonucu olarak karşımıza çıktı. Kredi notunun iki kademelik artışla “B3”ten “B1”e yükseltilmesi, Türkiye’nin ekonomisinde yaşanan olumlu değişimlerin dünya tarafından da takdir edildiğini gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekonomi yönetimindeki isimlerin uyguladığı kararlı programlar Türkiye ekonomisinin güçlenmesinde önemli rol oynamaya devam ediyor. Moody’s, kredi notunu artırma kararında en büyük etkenin, yönetimdeki gelişmeler ve ortodoks para politikasına kararlı dönüş olduğunu vurguladı. Bu politika, Türkiye’nin makroekonomik dengesizliklerini azaltmak için önemli adımlar attığını ve bu adımların enflasyon ve iç talep üzerinde olumlu etkiler yarattığını ortaya koydu.
Ekonomideki bu iyileşme, sadece iç piyasalarda değil, aynı zamanda uluslararası arenada da Türkiye’ye olan güveni artırıyor. Avrupa’ya verilen güvenin güçlenmesi, Türkiye’nin ekonomik istikrarının sağlam temellere dayandığını gösteriyor. Ayrıca, uygulanan sıkı politika duruşu, Türkiye’nin yüksek dış kırılganlığını önemli ölçüde azaltarak, ekonomik kırılganlıkların önüne geçiyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirme, hükümetin ekonomik politikalarının ne kadar tutarlı ve kararlı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Şimşek’in “Ekonomimizin dayanıklılığını artıran kurala dayalı ve öngörülebilir politikalarımızı uygulamaya kararlılıkla devam edeceğiz” ifadesi, ekonomik istikrarın sürdürülebilirliğine olan inancı pekiştirdi.
Türkiye’nin ekonomik başarısı, sadece hükümetin değil, aynı zamanda halkın da bu sürece olan katkısıyla şekillenecek. Dolayısıyla, ekonomik istikrar ve büyüme hedeflerine ulaşmak için toplumun tüm kesimlerinin iş birliği ve dayanışma içinde olması gerekiyor.