Yapı malzemeleri sektörü, Avrupa pazarındaki büyüme hedefini 2025 için güçlendiriyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Çetin Tecdelioğlu, Avrupa'nın Türkiye'ye olan ilgisinin arttığını ve Suriye'nin yeniden yapılanmasıyla birlikte yeni fırsatlar doğacağını vurguladı. 127 Türk firmasının katıldığı BAU Fuarı'nda, Türk mallarının Avrupa'nın kaliteli ürünleriyle rekabet edebileceği bir döneme girildiği ifade edildi.
Yapı ve inşaat sektörünün en büyük buluşmalarından biri olan Yapı İnşaat Malzemeleri ve Sistemleri Fuarı (BAU) Almanya'da başladı. Ev sahibi Almanya 1100 firma ile en büyük katılımı sağlarken, Türkiye bir önceki yıla göre yüzde 25 artışla fuara 127 firma ile katıldı ve en büyük dördüncü katılımcı ülke oldu.
Fuarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, yapı sektörünün geçtiğimiz yılı 29,8 milyar dolar ihracatla 2023 yılına çok yakın tamamladığını kaydetti. Toplam ihracatta önemli bir değişim olmamasına karşın en büyük pazar olan Avrupa'ya ihracatın yüzde 6,18 artışla 10 milyar doları geçtiğini belirten Tecdelioğlu, BAU fuarındaki temaslarda bu rakamın daha da artacağına yönelik izlenimler edindiklerini söyledi. Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin en önemli partnerlerinden biri olduğunu ifade eden Tecdelioğlu, "Avrupa Birliği'ndeki tüccar firmalar da Türkiye'nin bir paydaş ve partner ülke olduğunu görüyor. Çünkü Uzakdoğu'nun uygulamış olduğu Çin ve Hindistan stratejisi, Avrupa Birliği'nin koruma önlemlerini yükseltmesine ve biraz kendi içine kapanmasına neden oldu. Bu dönemde Avrupa'nın, Gümrük Birliği anlaşması yaptığı Türkiye ile daha fazla iş birliği yapması yönündeki farkındalığının arttığını gördük. Bu farkındalık ve giderek artan ilginin önümüzdeki dönemde bize yeni bir pazar yaratacağını ve pastadan alacağımız payı büyüteceğini düşünüyoruz." dedi.
“İş yapmanın yolu Türkiye’den geçiyor”
Avrupa Birliği'ndeki üreticilerin dünyanın küresel küçülmesinden dolayı büyük bir arayış içinde olduğunu ifade eden Tecdelioğlu, "Avrupa Birliği şu anda kendi kabuğuna çekilmiş durumda, bunu hissediyoruz. Ama dünyadaki savaşlar, Kaliforniya gibi yerlerdeki yangınlar ve önümüzdeki dönemde Suriye ve Filistin gibi büyük pazarlar doğurabilecek yerlerle ilgili olarak üreticilerin gözü bir yandan oralarda. Buralara onlar da girmek istiyor ve bu noktada bizce yine Türkiye ön plana çıkıyor. Oralarla iş birliği yapmanın yolu Türkiye'den geçiyor." diye konuştu.
Fuarda 2026'da yürürlüğe girecek olan sınırda karbon uygulaması ile ilgili şirketlerin çok ciddi hazırlıklar yaptıklarını gördüklerini belirten Tecdelioğlu, yeşil enerjiden geri dönüşüm malzemelerine, gaz salınımından şirket logolarına kadar sürdürülebilirlik algısının son derece yükseldiğini belirtti. Bunun yanında yangınlar ve seller gibi doğal afetlere daha dayanıklı malzemelerin de giderek daha fazla konuşulduğunu anlatan Tecdelioğlu, şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği’nin kaliteli ürünlerinin rakibi yine Türk malları”
"İnsanlar 'selden nasıl korunuruz, yangından nasıl korunabiliriz' başlığında ürünler arıyor ve o ürünlerle ilgili iş geliştirmeler yapılıyor. Bu konularda insanların da beklenti içine girdiğini görüyoruz. Avrupa yapı malzemeleri sektörü Türkiye ile iyi bir iş birliği yaparsa bu hem Türkiye'nin hem de Avrupa Birliği'ndeki firmaların menfaatine olacak. Buradaki Gümrük Birliği anlaşmamız çok önemli ve iyi değerlendirmemiz lazım. Bir de Avrupa'nın kendi içinde de çok ciddi yaşlanmış ve uzun yıllardan beri renovasyon görmemiş yapıları var. Bu binaların yenilenmesi ve yeni binalar yapılarak yeni şehirler kurulması yönünde de Avrupa Birliği kendi içinde bir hareket başlatacak. Bu konuyla ilgili de Avrupa Birliği'nde, kendi içinde de büyük bir pazar var. Bizim bir İtalyan rakibimize, Alman rakibimize, Fransız rakibimize göre mallarımız daha ucuz, kaliteli ve teslimatımız daha hızlı."
Yapı malzemeleri sektöründe Avrupa'nın kendi içinde kalite, mimari ve teknik yönde beklenti ve koşulları olduğunu ve aynı zamanda pazarın büyük bir kısmını kendi markaları ve ürünleri ile kapattığını belirten Tecdelioğlu, "Ama Avrupa Birliği yapı malzemeleri sektörünün B planında her zaman Türkiye var. Uzakdoğu ve diğer ülkeler Avrupa için üçüncü seçenek. Türkiye, kalite olarak Avrupa Birliği içinde üretilen malların rakibi. Bu konuda Çin ile rekabet etmiyoruz çünkü hiçbir zaman onlar kadar ucuz ve kalitesiz değiliz. Avrupa Birliği'nin kaliteli ürünlerinin rakibi yine Türk malları." dedi.
“Çok büyük bir pazar doğuyor”
Yapı malzemeleri sektörünün geçtiğimiz yılı yurt içi pazarında çok iyi geçirmemesine karşın Türkiye'de konut sektöründe ciddi bir potansiyelin olduğuna işaret eden Tecdelioğlu, "TOKİ geçtiğimiz yıl 250 bin deprem konutu teslim etti, bu rakamın bu yıl 450 bine yükselmesi bekleniyor. Ayrıca her yıl ülkenin büyümesinden dolayı 400-450 bin adetlik konut ihtiyacı doğuyor. Yine her yıl başta İstanbul olmak üzere yaklaşık 250 bin konutun da kentsel dönüşüm adı altında yenilenmesi gerekiyor. Bunun hemen arkasından da Suriye geliyor. Bundan sonraki süreçte Suriye'nin yeniden yapılanması ve yeniden şekillenmesi çok büyük bir pazar doğuracak. Özellikle Hatay, Kilis, Gaziantep ve diğer sınıra yakın şehirlerimizin bundan ciddi anlamda faydalanacağını bekliyoruz. Orada önce insanların yaşamıyla ilgili ihtiyaçları, sonra barınmayla ilgili konut ihtiyaçları, ardından da eğitim ve sağlık gibi birçok konuda Türkiye'ye çok görev ve iş düşeceğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
“Suriye'ye bavul ticareti başladı”
Suriye'nin Türkiye için çok önemli bir pazar olacağının altını çizen Tecdelioğlu, "Suriye'de iş yapmak Suriyelinin işi. Biz Türkiye'deki Suriyelilere mal vereceğiz, onlar Suriye'deki Suriyelilere satacak. Buradaki bütün Suriyeliler oraya mal satmak için yoğun bir çaba sarf edecekler. Zaten Suriye'ye şu an bavul ticareti başladı, devam ediyor. Rusya'ya ilk döneminde hatırlarsınız çok fazla bavul ticareti vardı. Bence belli bir dönem küçük parsiyel mallar tır bazlı konteyner bazlı değil de palet ve bavul bazlı gidecek, bir süre oranın ihtiyaçlarını öyle karşılayacağız. Ben hem Türkiye'nin hem Suudi Arabistan'ın hem de İslam coğrafyasındaki diğer ülkelerin Suriye'ye yapacağı yardımlarla bölgenin hızlı bir şekilde toparlanacağını düşünüyorum. " dedi.
Fuarda ziyaret ettikleri Türk firmalarının beklentilerini de anlatan Tecdelioğlu, "Türk firmalarımız Avrupa pazarında daha fazla derinleşmek istediklerini, Avrupa Birliği'nden taleplerin geldiğini ve son dönemde hareketlenen bir talep zincirinin olduğunu belirttiler. Onların en büyük talebi enflasyona paralel bir kur politikasının izlenmesi. Kur politikası yönünden çok ciddi anlamda karsız kaldıklarını ve rekabet edemez bir durumda olduklarını dile getirdiler. Aynı zamanda yüksek faizle kullandıkları kredilerin yarattığı finansman maliyetinin rekabet gücünü olumsuz yönde etkilediklerini ifade ettiler. Ayrıca vize sıkıntıları da aynı şekilde devam ediyor. Birçok firmanın elemanlarının vizeden dolayı gelemediğini ve daha çok patronlar ve üst düzey yöneticilerle fuarı geçirdiklerini gördük." dedi.
“Neom projesi için ürünler Türkiye’den gidecek”
İDDMİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Yapı Malzemeleri Komite Üyesi Burak Özelci de, kendi şirketinin faaliyet gösterdiği alan olan iskele kalıp sektöründe Türkiye'nin dünyanın en büyük 6 üreticisi arasında bulunduğunu ve dünya ihracatından yüzde 3 pay aldıklarını belirtti. Pazarın Türkiye'deki büyüklüğünün 1,5 milyar dolar civarında olduğunu kaydeden Özelci, son dönemde özellikle Suudi Arabistan'ın Neom projesiyle ilgili ciddi çalışmalar içerisinde olduklarını ifade etti. İskele kalıp sektörünün ürünlerinin köprü ve viyadüklerden endüstriyel tesislerdeki bakım hizmetlerine kadar çok geniş bir yelpazede kullanıldığını anlatan Özelci, "Biz yaklaşık 3-4 ay önce Suudi Arabistan'a sadece iskele kalıp özelinde bir ticaret heyeti düzenledik ve Neom projesine bazı firmalarımız ürün vermeye başladı. Bu heyetin sonucunda orada ortaklık kuran arkadaşlarımız da oldu. Türkiye'den gidecek ürünler oradaki birçok projede kullanılacak. Mesela Cidde'de Dubai'deki Burj Khalifa'dan yüksek, 1 km uzunluğunda bir bina yapılıyor. Bunu yapacak olan firma heyetimize ziyaretçi olarak geldi ve teklifler aldı. İçimizden birisi ile anlaşacağını düşünüyorum." dedi.