Tüyap, ROBODER, MAKFED ve TİAD iş birliğiyle düzenlenen yeni fuar MAKTEK SMART, üretim sektörünün geleceğini şekillendirmeyi hedefliyor. 5-8 Kasım 2025 tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'nde ilk kez düzenlenecek olan MAKTEK SMART, Endüstri 5.0 vizyonunu destekleyen en son teknolojileri bir araya getirecek. Dijital Deneyim Müzesi’nde gerçekleştirilen fuarın basın lansmanında konuşan ROBODER Başkanı Murat Yarış, fuarın önemi ve içeriği hakkında açıklamalarda bulundu.
Robotik entegrasyon, endüstriyel yazılım çözümleri, otonom sistemler ve ileri üretim teknolojileri gibi kritik alanlara odaklanan MAKTEK SMART, Türkiye'nin üretim gücünü uluslararası arenada daha da ileriye taşımayı amaçlıyor.
Murat Yarış, "MAKTEK SMART, adından da anlaşılacağı gibi akıllı teknolojilere odaklanan bir fuar olacak. Yapay zeka ve robotlarla birlikte endüstrinin geldiği son noktada, üretim teknolojileri de büyük bir dönüşüm geçiriyor. Bu fuar, yeni nesil üretim teknolojilerinin sergilendiği, sunulduğu ve deneyimlendiği bir platform olarak öne çıkacak" şeklinde konuştu.
Geleneksel üretim süreçlerinde her makinenin başında bir operatör bulunurken, yeni teknolojilerle birlikte üreticiler artık birden fazla makineyi sistem ve robotlarla entegre ederek tek bir yatırımla çok daha verimli, sürdürülebilir ve enerji tasarruflu üretim yapmanın yollarını arıyor. Murat Yarış, "MAKTEK SMART’ta bu dönüşümün somut örneklerini göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Birden Fazla Sektörde Yapay Zeka ve İleri Üretim Teknolojileri
MAKTEK SMART’ta birçok sektör ön planda olacak. Yarış, "Özellikle metal işleme sektörü ağırlıklı olacak, ancak MAKTEK SMART bir sektörle sınırlı kalmayacak. Otomotiv, metal, inşaat, paketleme ve ambalaj gibi birçok sektörde yapay zeka ve ileri üretim teknolojilerinin nasıl kullanıldığını gösterecek kapsamlı bir fuar olacak" dedi.
"Bu dönüşümü bir risk değil, bir fırsat olarak görmeliyiz"
Makine sektöründeki dijitalleşmenin iş gücünü nasıl etkileyeceği konusunda da değerlendirmelerde bulunan Yarış, "Yapay zeka ve robotlarla birlikte mavi ve beyaz yakalı çalışanların işlerini kaybetme kaygıları olduğunu görüyoruz. Ancak bu dönüşümü bir tehdit olarak görmek yerine, yeni fırsatlar yaratan bir gelişim süreci olarak değerlendirmeliyiz. İş yapış biçimleri değişecek, ancak bu teknolojiler insanların yerini almak için değil, onlara daha ergonomik, sürdürülebilir ve verimli çalışma alanları sağlamak için geliştiriliyor" dedi.
Son olarak, bu teknolojik dönüşümün bir risk değil, bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirten Yarış, "Bu dönüşümü bir risk değil, bir fırsat olarak görürsek, geleceğin bize çok daha geniş olanaklar sunacağını düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.