PwC Türkiye, Türkiye enerji sektöründeki birleşme ve satın alma işlemleri ile en güncel sektör trendlerini içeren Enerji Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar Raporu'nun 17. sürümünü yayımladı.

Rapora göre, 2024 yılında küresel birleşme ve satın alma işlemlerini etkileyen ana faktörler arasında, ABD seçim sonuçlarıyla bağlantılı korumacı ticaret politikaları, büyük AB ülkelerindeki siyasi istikrarsızlık, Ukrayna ve Orta Doğu'daki devam eden savaşlar ve insani krizler, küresel tedarik zinciri üzerindeki baskılar, yapay zekanın sektörel etkilerinin belirsizlikleri, geçim sıkıntısı, proje finansmanı sorunları, iklim değişikliği, COP taahhütlerinin hayata geçirilmesindeki eksiklikler ve küresel enerji dönüşümünün geride kalması gibi konular öne çıkıyor.

Bu bağlamda, 2024 yılı küresel birleşme ve satın alma işlemlerinde, 2023'teki son on yılın en düşük performansına göre temkinli bir iyileşmeye sahne oldu. Bu iyileşmede, finansman koşullarındaki göreceli rahatlamanın etkisi büyük oldu.

Küresel enerji sektöründe de benzer bir eğilim gözlemlendi. Petrol ve doğalgaz sektörlerindeki birleşme ve satın almaların başlıca nedenleri, portföy çeşitlendirme ihtiyacı ve sinerji arayışıdır. Yenilenebilir enerji tarafında ise yatırımcılar, yüksek inşaat maliyetleri ve finansman sorunları nedeniyle ellerindeki varlıkları nakde çevirmeye odaklanırken, özellikle halka açık doğalgaz altyapı şirketleri, ana faaliyetlerini finanse edebilmek için diğer varlıklarını satışa çıkarmaya yöneldi.

Türkiye enerji piyasasındaki birleşme ve satın alma işlemlerinde keskin bir düşüş yaşandı

Türkiye enerji piyasası ise küresel toparlanma eğiliminin aksine bir seyir izleyerek 2023'teki ivme kaybının ardından 2024'te keskin bir düşüşe sahne oldu ve kamuya açıklanan 30 adet birleşme ve satın alma işleminin toplam tahmini değeri, 2023 yılında ulaşılan 1,8 milyar ABD dolarına kıyasla %44'lük bir düşüş kaydederek 1 milyar ABD dolarında kaldı. Ortalama anlaşma değeri de %47 azalarak 33 milyon ABD doları olarak gerçekleşti.

Raporda, makroekonomik belirsizlikler, hemen hemen hiçbir segmentte yüksek değerli ve cazip satın alma fırsatlarının bulunmaması, süregelen finansman sıkıntıları, halka arzların finansman için daha fazla tercih edilir hale gelmesi ve giderek daha çok sayıda sanayi şirketinin kendi enerji üretim tesisine yatırım yapması bu zayıf performansın sebepleri arasında belirtildi.

Buna ilaveten, 2023'teki yoğun yabancı yatırımcı ilgisinin tam tersine 2024'te tüm işlemlerin tamamı yerli oyuncular arasında gerçekleşti.

Enerji altyapı sektöründeki işlemler arasında doğalgaz dağıtım piyasasındaki satışlar ilk sırayı aldı

Raporda, Türkiye'nin toplam elektrik tüketiminin Ocak-Kasım 2024 döneminde bir önceki yıla göre %5 arttığı belirtilerek, toplam üretim kapasitesinin %7 artışla 115 GW'a ulaştı. Enflasyonist baskıların sürdüğü 2024 yılında düzenlemeye tabi elektrik tarifelerindeki artışların konut, ticari ve endüstriyel müşteriler için %20-38 arasında değiştiği de vurgulandı.

Önceki yıllarda, enerji altyapı sektörü sınıflaması içinde yenilenebilir enerji piyasasındaki birleşme ve satın alma işlemlerinin tahmini toplam değeri diğer segmentleri geride bırakırken, 2024'te liderlik doğalgaz dağıtım segmentine geçti.

2024'te Türkiye ihracatında yeni rekor: 31 il 1 milyar doları aştı 2024'te Türkiye ihracatında yeni rekor: 31 il 1 milyar doları aştı

Bu segmentte gerçekleşen altı adet işlemin bazılarında BOTAŞ'a olan borçları ve müşteri hizmetlerindeki ciddi sorunlar sebebiyle kayyuma devredilmiş olan şirketler el değiştirirken, geri kalan satışların temel sebebi stratejik önceliklerde yaşanan değişiklikler olarak açıklandı.

Satışların geri kalanında 21 yenilenebilir enerji şirketi (RES+GES+HES+ çöpgazı + biyogaz santralleri) ve bir atık yönetimi şirketi el değiştirdi.

Petrol sektöründe durağan bir yıl yaşandı.

Özellikle akaryakıt dağıtım segmentinde 2023 yılında gerçekleşen yüksek değerli satış işlemlerinin ardından, petrol arama & üretim ve akaryakıt dağıtımda 2024'te yalnızca iki işlem kamuoyuyla paylaşıldı. Her ikisinde de işlem değeri açıklanmadı.

Temkinli yaklaşım sürüyor

PwC Türkiye Şirket Birleşme ve Satın Alma İşlemleri Lideri Engin Alioğlu rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:

"PwC Türkiye olarak 17. kez gerçekleştirdiğimiz araştırmamızın ortaya koyduğu tablo, Türkiye enerji piyasasında yatırım cazibesini artırmak için atılacak adımların politika yapıcıların önceliği olması gerektiğinin bir kez daha altını çiziyor."

"Son yıllarda özellikle yenilenebilir enerji piyasasıyla ilgilenen yatırımcı profilinde önemli değişiklikler görüyoruz. 'Vizyon' sahibi herkesin bu sektöre hücum ettiği dönemler geride kaldı. Artık daha iyi planlanmış stratejilerle yatay ve dikey entegrasyonunun ön plana çıktığı bu olgunluk döneminde birleşme ve satın alma işlemlerinin sektöre ilk girişten daha ziyade mevcut portföyleri büyütmek amacıyla gerçekleştiğini gözlemliyoruz."

"Türk enerji piyasasının potansiyeline ve bu potansiyelin doğru politikalar ve stratejik ortaklıklarla hayata geçirilebileceğine olan inancımızı koruyoruz. Ülkemizin küresel birleşme ve satın alma işlemlerindeki toparlanma ortamından hak ettiği payı alabilmesi için yatırımcılara güvenilir bir makroekonomik ortamın sağlanmasına, özellikle piyasa düzenlemeleri ve finansman cephesinde belirsizliklerin ortadan kalkmasına ve yeni cazibe noktalarına ihtiyaç var. Bu bağlamda, Enerji Dönüşümü - Yenilenebilir Enerji 2035 Planı doğrultusunda atılacak adımları yakından takip ediyor olacağız."

2025 ve sonrasında belirleyici olacak etkenler

Raporda 2025 ve sonrasında birleşme ve satın alma işlemlerini etkileyebilecek bazı gelişmelere de yer verildi:

  • Makroekonomik gelişmeler: 2023'ten bu yana pozitif yönde önemli değişikliklere sahne olan makroekonomi politikalarının sonuçları henüz enerji piyasasına tam olarak yansımazken, faiz indirimlerinin finansmana olası etkilerini ve işlemlerde genel bir toparlanmayı görmek için de hala zamana ihtiyaç var.
  • Enerji Dönüşümü - Yenilenebilir Enerji 2035 Planı: 2024'te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan bu yol haritası çerçevesinde paylaşılan yeni kapasite hedefleri ve bu yatırımları kolaylaştıracak düzenlemeler, bu projeleri yürütecek şirketleri cazip birer birleşme ve satın alma hedefi haline getirebilir.
  • HIT-30 Teşvik Programı: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından açıklanan bu program kapsamındaki teşviklerden faydalanacak olan yeşil enerji ve mobilite teknoloji şirketlerinin de birleşme ve satın alma hedefi haline gelmesi bekleniyor.
  • Halka arzlar: Özellikle elektrik üretim piyasasında, varlıkların satışına alternatif bir finansman yöntemi olarak son birkaç yılda öne çıkan halka arzlarının 2025'te de devam edeceği tahmin ediliyor.
  • Son Kaynak Tedarik Tarifesi (SKTT) düzenlemesinde yapılan değişiklikler: 7Kasım 2024 tarihli EPDK kararına göre, 1 Şubat 2024'ten itibaren yıllık elektrik tüketimi 5.000 kWh'in üzerine çıkan mesken aboneleri ile yıllık tüketimi 15.000 kWh'in üzerine çıkan sanayi ve ticarethane abonelerinin faturaları SKTT üzerinden düzenlenecek.Bir başka deyişle, bu aboneler bir yandan kendi tedarikçilerini seçme opsiyonuna kavuşurken bir yandan ucuz tarife kapsamından çıkarılmış olacaklar. Özellikle mesken abonelerinde tedarikçi seçme bilincinin gelişmesi vakit alacağından, bu düzenleme söz konusu abonelere halihazırda satış yapan elektrik perakende satış şirketlerinin finansallarını olumlu yönde etkileyecek. Daha küçük ölçekli rakip tedarik şirketleri ise yeni sanayi ve ticarethane aboneleri ile portföylerini büyütme fırsatına erişecekler. Bu bağlamda elektrik tedariği yapan tüm şirketler birleşme ve satın alma hedefi haline gelebilir. Buna ilaveten, piyasanın çatı tipi güneş enerji sistemleri ile enerji verimliliği ve dijital enerji yönetim sistemleri sağlayıcıları için de cazip hale geleceği beklenmektedir.
  • Akaryakıt dağıtım piyasasındaki yeniden yapılanmanın sürmesi: 2024'teki durgunluktan sonra, 2025'te açıklanması beklenen bazı satın alma işlemleri olduğu biliniyor. Toplam 36 oyuncudan en büyük onunun piyasanın %70'inden fazlasına hakim olduğu bu kalabalık ortamda potansiyel alıcı ilgisinin özellikle orta büyüklükte ve finansman sıkıntısı çeken şirketlere yoğunlaşacağı tahmin ediliyor.
  • Özelleştirmeler: Özelleştirme İdaresi websitesinden alınan bilgiye göre halihazırda özelleştirilmesi planlanan 13 adet hidroelektrik santrali ve bir adet kömür santrali bulunuyor.
Editör: Sude Yılmaz