Malzeme Mühendisi Erhan Mataracı, Türkiye'de desalinasyon tesislerinin kurulmasının gerektiğini vurgulayarak, teknolojiyi yakından takip etmemenin birçok alanda gelişmeyi engellediğini belirtti. Mataracı, "Denizlerle çevrili bir ülkede su sorunu yaşamak mantıklı değil. En azından yol ve bitki sulama gibi işlemler desalinasyon suyu ile yapılabilir. Üstelik bu yöntem oldukça düşük maliyetli." ifadelerini kullandı.
Dünya genelinde su kıtlığının giderek arttığını söyleyen Mataracı, bu sorunu önlemek için desalinasyon yatırımlarına öncelik verilmesi gerektiğini dile getirdi. 2050 yılına kadar küresel su kıtlığının 5 kat artacağının öngörüldüğünü belirten Mataracı Group CEO'su Erhan Mataracı, "Desalinasyon tesisi, deniz suyunu ters ozmoz yöntemiyle arıtarak içme suyu veya kullanım suyu haline getirir. Bu yöntemle deniz suyu, tesislerde kullanım suyu ya da şehirlerde içme suyu olarak kullanılabilir." şeklinde konuştu.
"BAZI BELEDİYELER DESALİNASYON SİSTEMİNE GEÇTİ"
"Günümüz teknolojisinin, günümüz mühendisliğinin bize sunduğu imkanlardan faydalanabiliriz" diyen Mataracı, şunları söyledi:
"İstanbul'da sulama yapan birçok yer görüyoruz. En azından bu alanlara desalinasyon suyu ile sulama yapabiliriz. Çevre ile alakalı bazı tereddütleri olanlar var, denizdeki canlılara zarar verdiği ile alakalı. Suyun çekişinden, vakumundan kaynaklı bir miktar deniz canlısına zarar verilebilir ama çok ciddi miktarda olacağını düşünmüyorum. Aslında bakarsanız susuzluk veya sudaki atıklar çok daha fazla deniz canlısı öldürüyor. Türkiye'de de bu tarz bir proje çalışması başlatan birkaç belediye var. Onlar desalinasyon tesisi yapmışlar ve sudan faydalanıyorlar. Dört bir tarafımız denizle çevrili iken su problemi yaşamamız çok mantıklı değil. Kullanım suyu olarak yeterli kaliteye gelmese bile farklı amaçlarla kullanılabilir. Yapan belediyelerimiz var, ben artırılması gerektiğine inananlardanım."
"MAALİYETİ OLDUKÇA DÜŞÜK"
Desalinasyon tesisinin büyük bütçeler gerektirmediğini ifade eden Mataracı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maliyeti çok yüksek bir proje değil. 22 bin metreküplük projenin maliyeti 30-40 milyon dolar arasında diyebiliriz. Türkiye'deki şehir plancılığı yapılırken bazı eksikler olduğunu düşünüyorum. Mevcut durumda kaç kişi yaşayabilir? Bu insanların ihtiyacı nedir? Nasıl bir altyapı çalışması gerekli? Çok basit bir hesap. Bunlarda eksikliklerimiz olduğu için her sene susuz kalır mıyız gibi bir tartışma yaşıyoruz. Ancak hiç kimse 'Biz her yıl susuz kalıyoruz, bunun çözümü yok mu?' diye sormuyor. Şehir planlamayla alakalı eksiklerimiz nedir, fazlalarımız nedir bunlar yeterince tartışılmıyor. Desalinasyon sisteminin başta İstanbul olmak üzere birçok kentte hayata geçirilmesi su sorunumuzu büyük oranda çözecektir."