Araştırma sonuçları, yeniden yapılandırma süreçlerini etkileyen en önemli faktörler arasında satışlardaki azalma (%23) ve ekonomik büyümenin yavaşlaması (%20) olduğunu ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde de bu iki faktörün baskın şekilde etkisini sürdürmesi bekleniyor. Özellikle inşaat, gayrimenkul ve otomotiv sektörlerinin yeniden yapılandırma faaliyetlerinde lider konumunu koruduğu belirtiliyor.
Otomotiv Sektöründe Yapısal Dönüşüm
Otomotiv sektörü, içten yanmalı motorlardan elektrikli araç üretimine geçişte yaşanan maliyet baskıları nedeniyle önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bu değişimler, sektörün yeniden yapılandırma faaliyetlerindeki yoğunluğunu artırıyor.
Yeniden yapılandırma süreçlerinde en sık başvurulan yöntemler borç yapılandırma ve vade uzatma olarak öne çıkıyor. Bunun yanında operasyonel yapılandırma ve refinansman gibi çözümler de giderek daha fazla tercih ediliyor.
Raporda, Avusturya, Polonya, Sırbistan ve Slovakya gibi ülkelerde yeniden yapılandırma faaliyetlerinin en büyük artışı gösterdiği; Macaristan, Ukrayna, Bulgaristan, Slovenya ve Türkiye’de ise bu artışın orta düzeyde seyrettiği belirtiliyor. Buna karşılık, Hırvatistan'da bu faaliyetlerin azaldığı kaydediliyor.
EY Türkiye Şirket Ortağı ve Orta, Doğu, Güneydoğu Avrupa ve Orta Asya Sermaye Borç Danışmanlık Lideri Orçun Makal, araştırma sonuçlarını değerlendirerek şu ifadeleri kullandı: “Araştırma sonuçlarına göre, geçtiğimiz yıllara kıyasla yeniden yapılandırma faaliyetlerindeki artış daha yavaş bir hızda devam ediyor. Çoğu yeniden yapılandırma faaliyetinin 2025 yılı ilk yarısında gerçekleşmesi bekleniyor. Artan gelir baskıları, önceki dönemlerdeki maliyet yönlü baskıların yerini alarak en önemli unsur haline geliyor. Borç yapılandırma ve vade uzatma, temel finansal yeniden yapılandırma araçları olarak önemini korurken, operasyonel yeniden yapılandırmalarda kayda değer bir artış gözlemleniyor.”
EY'ın Yeniden Yapılandırma Nabzı Araştırması, işletmelerin karşılaştığı ekonomik ve sektörel zorluklara yenilikçi çözümler sunmanın önemine dikkat çekiyor. Gelecekteki trendlerin ve fırsatların yol haritasını sunmayı hedefleyen rapor, finansal yapılandırma sürecinde alınacak stratejik kararlar için rehber niteliği taşıyor.
Raporda, 2025 yılına kadar gelir baskılarının yoğunlaşacağı ve yeniden yapılandırma faaliyetlerinde operasyonel çözümlerin ön planda olacağı öngörülüyor. Bu da şirketlerin finansal esnekliklerini artırma ve değişen piyasa koşullarına uyum sağlama çabalarını daha da önemli hale getiriyor.
