Türkiye ile Suriye halkları arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve sivil toplum kuruluşlarının dayanışmasını pekiştirmek amacıyla düzenlenen Türkiye – Suriye Geleneksel STK Bayramlaşma Programı, “Birlikte Daha Güçlüyüz” mottosuyla gerçekleştirildi. İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ve Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu (ULFED) iş birliğiyle düzenlenen etkinliğe, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve davetli katıldı.
Programda konuşan İDSB Genel Sekreteri Eyüp Akbal, bütün katılımcıların bayramını kutlayarak, “Bugün burada bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Türkiye ve Suriye’nin çatı örgütleri olan İDSB ve ULFED olarak, bu önemli bayram gününü birlikte kutlamaktan onur duyuyoruz. Bu iki büyük çatı örgütü, yüzlerce sivil toplum kuruluşunu bünyesinde barındırıyor ve iki ülkenin STK'larını bir araya getiren bu tür organizasyonlar, kardeşlik ve dayanışmayı artırma adına çok önemli." ifadelerini kullandı.
Suriye halkının uzun yıllardır büyük sıkıntılar içerisinde yaşadığını belirten Akbal, "Bizler Türk halkı olarak, 15 yıldır bu meseleyle yakından ilgileniyoruz. Bugün bir arada hem Ramazan Bayramı’nı hem de Suriye’nin özgürleşme sürecindeki ilerlemesini kutlamanın sevincini yaşıyoruz. Rabbim bu birlik ve beraberliğimizi daim eylesin. Suriye'nin önünde zorluklar var, ancak Türkiye en baştan beri mazlum halkın yanında oldu. Biz ümmet bilinciyle hareket ediyoruz ve biliyoruz ki Suriye meselesi, sadece bir ülkenin meselesi değil, bütün İslam ümmetinin meselesidir. Bundan sonraki süreçte yeni yönetimin başarılı adımlar atarak Suriye'nin kalkınmasını hızlandıracağına inanıyoruz. Unutmamalıyız ki Suriye'nin kalkınması, Türkiye'nin kalkınmasıdır. Bizler de sivil toplum kuruluşları olarak siyasi, ekonomik ve kültürel anlamda Suriye meselesine duyarlı olmaya ve destek vermeye devam edeceğiz.”
ULFED Yönetim Kurulu Başkanı Halit İsaoğlu ise konuşmasında Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkileri güçlendirmek için uzun süredir faaliyet gösterdiklerini belirterek, “Türkiye ve Suriye halkları arasındaki kardeşlik bağlarının kuvvetlenmesi ve mevcut sorunların çözülmesi için uzun yıllardır çaba gösteriyoruz. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de bu yöndeki çalışmalarımızı daha yoğun biçimde sürdüreceğiz. Bugün geldiğimiz noktada artık Türkiye ve Suriye halkları birbirine entegre olmuş durumda. Suriyelilerin büyük bir kısmı Türkçe biliyor, sosyal ve ekonomik olarak Türkiye ile büyük bir ilişki ağı oluşturdular. Savaş sona erse bile burada yaşayan Suriyelilerin bir kısmı Türkiye'de kalmaya devam edecek. Bizim amacımız, Türkiye ve Suriye arasında kalıcı barışı ve dostluk köprülerini güçlendirmek. İstanbul ve Şam arasındaki ilişkileri daha da sıkılaştırmak için atılacak her adımda var olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı
