Necip Fazıl Kısakürek’in manevi ve kültürel mirasını yaşatmayı amaçlayan "11. Necip Fazıl Ödülleri", Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen bir törenle sahiplerine takdim edildi. Jüri üyeleri arasında yer alan Prof. Dr. M. Fatih Andı, Prof. Dr. Turan Karataş, Dr. Ahmet Murat Özel, Necip Tosun, Aykut Ertuğrul ve Melike Günyüz, Türkiye’nin edebiyat ve düşünce dünyasında önemli isimleri seçerek, 8 farklı kategoride ödüllerini belirledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katıldığı törende, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Necip Fazıl Kısakürek’in hayatını vesayetle mücadeleye adadığını vurgulayarak, onun Ayasofya’nın açılmasını müjdelemesinin önemine dikkat çekti. Albayrak, 24 Temmuz 2020’deki Ayasofya’daki Cuma namazının, Türkiye’nin vesayetten kurtulma yolunda kazandığı bir zafer olduğunu belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin Ayasofya’yı açma kararı alamasaydı, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve özgürlüğünün de tehlikeye gireceğini ifade etti.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür, sanat ve edebiyat dünyasının kıymetli temsilcileriyle bir arada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Erdoğan, üstat Necip Fazıl Kısakürek'in fikri, manevi ve kültürel mirasını yaşatmak üzere verilen Necip Fazıl Ödülleri'nin 11'incisinde katılımcılarla bir arada olduklarını belirterek, “İstanbul'da bizi böylesine güzel bir ruh ikliminde, bu zengin gönül bahçesinde buluşturan Rabbime sonsuz hamdüsenalar olsun. Üstadın hatırasına dört elle sarılan siz kıymetli kardeşlerime, hocalarıma, büyüklerime yürekten teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Şair, mütefekkir, dava ve aksiyon adamı üstat Necip Fazıl'a bugün bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ettiğini söyleyen Erdoğan, "Ufkumuzu açan fikirleriyle, hepimize emsal teşkil eden mücadele azmiyle üstat Necip Fazıl, davamızın abide isimlerinden biriydi. Üstat, milletimizin ruh kökü olarak gördüğü İslam'ı bu topraklardan, bu aziz milletin hafızasından kazımaya çalışan müstevli uşaklarının karşısına cesur bir kumandan edasıyla dikildi. Sayısız takibata uğradı, karşısına nice engeller çıkarıldı, zindanlara, yılanlı kuyulara kapatıldı fakat hakkı ve hakikati savunmaktan asla geri durmadı." ifadesini kullandı.
Erdoğan:
"2023 yılında dünya defterini kapatıp dar-ı bekaya irtihal eden üstadımızın emaneti Mehmet Kısakürek'i de aynı şekilde rahmetle anıyor, 'Rabbim taksiratını hasenata tebdil eylesin.' diyorum. Bu vesileyle daha önce Necip Fazıl Ödülleri'ni tevdi ettiğimiz ama artık aramızda olmayan ediplerimize, sanatçılarımıza, mütefekkirlerimize de Mevla'dan rahmet niyaz ediyorum. Her biri ardında önemli izler, kıymetli eserler ve kült metinler bırakan bu isimler, fikir ve kültür dünyamızın hacmini, zenginliğini, bereketini bizlere tekrar tekrar gösteriyor. Her fırsatta ifade ettiğim bir hususu bugün tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu topraklar onlarca asırdır ilmin, hikmetin ve erdemin o geniş teknesinde yoğrulmuştur."
Bu topraklarda doğmanın, bu millete, bu medeniyete, bu ümmete mensup olmanın kendilerine Allah'ın lütfu, bir hediyesi ve ikramı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu hakikati ancak nasipli olanlar idrak edebilir. Bu mesuliyeti, bu mensubiyet bilincini yalnızca muhlis olanlar, bu millete sevdalı olan gönül erleri taşıyabilir. Bu bakımdan sizler yüzyıllara sari derin bir tekamülün, köklü bir birikimin, velut bir mazinin sahipleri, varisleri, temsilcilerisiniz. Fikir ve sanat eserlerinizle, örnek duruşunuzla bu emaneti hakkıyla omuzladığınız için her birinize yürekten teşekkür ediyorum." dedi.
Necip Fazıl Saygı Ödülü’nün sahibi olan hattat Hasan Çelebi ise, Necip Fazıl’ın konferanslarına katıldığı gençlik yıllarını anlatarak, Hüsnühat sanatının yeniden canlanmasında önemli bir rol oynadığını söyledi. Çelebi, bu sanatın halkla buluşmasının Osmanlı döneminden bu yana ilk kez gerçekleştiğini belirterek, kendisini bu alandaki katkıları nedeniyle teselli bulduğunu ifade etti.
Necip Fazıl Müzik Ödülü’nü kazanan Muzaffer Ertürk, yıllar boyu Anadolu’nun farklı bölgelerinde müzikle iç içe olduğunu ve türkülerin insanın iç dünyasına derin bir şekilde dokunduğunu söyledi. Ertürk, türkülerle insanın duygularını, anılarını ve hatıralarını hissettiğini belirterek, ödül için büyük bir minnettarlık duyduğunu vurguladı.
Necip Fazıl Şiir Ödülü, şair Furkan Çalışkan’a; Necip Fazıl Hikaye-Roman Ödülü, yazar Naime Erkovan’a; Necip Fazıl Fikir-Araştırma Ödülü ise Dr. Mustafa Merter’e verildi. Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü, Gülşen Funda’ya; Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü, Filistinli ressam Süleyman Mansur’a; Necip Fazıl Çocuk Edebiyatı Ödülü ise yazar Nehir Aydın Gökduman’a layık görüldü.
Geceye katılan birçok kültür, sanat ve siyaset dünyasından isimlerin yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül sahipleriyle bir araya gelerek hatıra fotoğrafı çektirdi.