İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginlikleriyle öne çıkan Kuzguncuk semtinde, 3 Ocak’ta açılışı yapılan "Yansıma ve Tutulma" sergisi, Yüce Allah’ın isimlerinin yeryüzündeki yansımalarını keşfetmeye davet ediyor. Hafız Faruk Altun’un küratörlüğünde gerçekleştirilen sergi, Allah’ın varlığını, kudretini ve hikmetini doğanın yansımasıyla ifade eden 14 eserden oluşuyor. Eserler, "ALLAH" yazısıyla şekillendirilen benzersiz bir anlatı sunuyor. Altun, eserlerin milyarlarca yıllık bir geçmişe dayandığını belirterek, bu eserlerin izleyicilerde derin ve kalıcı etkiler bırakmayı amaçladığını ifade etti.
İstanbul’un tarihi semtlerinden Kuzguncuk’ta, 3 Ocak’ta açılışı yapılan "Yansıma ve Tutulma" sergisi, Allah’ın isimlerinin doğada mucizevi şekilde yansımasını konu alıyor. Hafız Faruk Altun’un eserlerinden oluşan bu sergi, Allah İsm-i Şerifleri’nin yeryüzündeki yansımalarını sanatsal bir dille gözler önüne seriyor. Sergide yer alan 14 fotoğraf, izleyicilere manevi bir derinlik sunarken, eserleri inceleyen sanatseverler, bu görsel şöleni huzur içinde izlediklerini ifade etti.
Geçtiğimiz yıl düzenlediği "Hafızın Çiçekleri" ve "Tek ve Bir TEKBİR" sergileriyle dikkat çeken Hafız Faruk Altun, bu sergiyle birlikte sergi serisinin üçüncüsünü gerçekleştirmiş oldu. Sergi hakkında açıklamalarda bulunan Altun, "Yüce Allah’ın varlığının, kudretinin ve hikmetinin doğada mucizevi bir şekilde yansımasıyla oluşturduğumuz Yansıma ve Tutulma Sergisi’ni, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (s.a.v)'in 'Receb, Allah’ın ayıdır' hadisi şerifi doğrultusunda Receb ayında açıyoruz. Böylelikle Allah’ın ismini yücelten bir sinerji yaratmayı amaçladık" dedi.
Gönüllerde Kalıcı İzler Bırakacak 14 Eser
Altun, Yansıma ve Tutulma Sergisi hakkında şu bilgileri verdi: "Allah İsm-i Şerifi, Yüce Allah’ın zatının kainattaki en önemli yansımasıdır. Bu yansıma, Allah sevgisinin daim olduğu ve aşıkların nurunda kaybolduğu bir gönül iklimini temsil eder. Sergimizdeki 14 eser, bu yansıma ve tutulmanın sanatsal bir ifadesidir. Her bir eser, Allah’ın zatı ve sıfatlarına işaret eder ve izleyicilerde kalıcı izler bırakacaktır." Serginin en dikkat çekici eserlerinden biri "Gök Mühür" adı verilen parça olup, burada Allah İsm-i Şerifi mavi bir oval şekil içinde vurgulanmaktadır. Bir diğer öne çıkan eser ise "Arşın Gerdanlığı" olup, burada dört ayrı Allah İsm-i Şerifi bir araya gelerek eserin hikmetini ve mucizeliğini gözler önüne seriyor.
Eserlerin Tarihi Milyarlarca Yıl Öncesine Dayanıyor
Hafız Faruk Altun, sergideki eserlerin milyarlarca yıl öncesine dayandığını belirterek, "Bu eserlerle, Allah bizlere şunu anlatıyor: 'Ey kullarım! Benim ismim 'ALLAH', sizden milyonlarca yıl önce kainata nakşedildi ve sonsuza kadar aynı şekilde ifade edilmeye devam edecektir.' Dolayısıyla, Allah İsm-i Şerifi hiçbir kelimeden türetilmemiştir; o, Yüce Allah’ın zatına özgü, özel bir isimdir" dedi.
Altun, serginin amacının sadece sanatsal bir ifade yaratmak olmadığını, aynı zamanda imanlı kişiler için bir güç kaynağı olmayı hedeflediğini de dile getirdi: "Sergimizin birinci amacı, iman sahiplerinin inançlarını pekiştirmek, ikinci olarak iman yolunda yürüyenleri güçlendirmek ve son olarak henüz İslam ile tanışmamış kişiler için bir ışık olmaktır."
İslam Dünyasında Bir Müze Oluşumu Önerisi
Altun, sergideki eserlerin İslam kültürü ve medeniyetine katkı sağlayacak önemli çalışmalar olduğunu belirterek, bu tür eserlerin sergilendiği bir müze kurma önerisinde bulundu. "İslam dünyasında bu tür eserlerin sergilendiği bir müze bulunmamaktadır. Ancak böyle bir müzenin, İslam kültürüne büyük bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Bu eserlerin, daha kurumsal bir yapı altında sergilendiği bir müze açılacaksa, maddi ve manevi birikimimi bu oluşumla paylaşmayı arzu ediyorum" şeklinde konuştu.
Altun, müze kurulumuyla ilgili olarak tüm takipçilerinden hayır duaları beklediğini belirterek, "Sesimin ulaştığı herkesten bu müze için iyi dileklerini ve dualarını rica ediyorum. Yolumuz nur olsun, Yüce Allah her adımımızda bizimle olsun" diyerek sözlerini noktaladı.