Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, MÜSİAD Kadın tarafından düzenlenen Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nde açıklamalarda bulundu. Göktaş, “Kadın istihdam oranını artırmak hepimizin sorumluluğudur ve bu sorumluluğu ise ancak el birliğiyle gerçekleştirmek mümkün olacaktır" dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kadın tarafından düzenlenen, Uluslararası Farkındalık Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, kadınların iş ve toplumsal yaşamda karşılaştıkları tüm kısıtlamalara rağmen başarıya ulaşma azmi ve kararlılığının MÜSİAD Kadın'ın "Bize Fark Etmez" mottosunda ifadesini bulduğunu söyledi.

Ga Q7I37 W A A A Cy Wq

Bakan Göktaş, kadınların iş gücüne katılımının ve istihdamının artırılmasıyla kadın girişimciliğinin ve kooperatifçiliğinin desteklenmesinin öncelikleri arasında yer aldığına dikkati çekerek, "Atılan güçlü adımlarla kadın istihdam oranını yüzde 32,9'a, kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 37,3'e çıkardık. Bugün, işveren ve kendi hesabına çalışanlar içindeki kadın oranı yüzde 17,8'dir. Bu oranı artırmak hepimizin sorumluluğudur ve bu sorumluluğu ise ancak el birliğiyle gerçekleştirmek mümkün olacaktır” ifadelerini kullandı

Bakan Göktaş, "6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi"nde konuştu Bakan Göktaş, "6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi"nde konuştu

Kadınların ekonomik hayata katılımlarına destek olmak ve kadın girişimciliğini artırmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve TÜBİTAK'la ortak çalışmalar yaptıklarını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığıyla "Yüzyılın Kadın İstihdamı İş Pozitif Programı İş Birliği Protokolü"nü imzaladıklarını açıklayan Bakan Göktaş, "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı'yla kadınların değişen iş gücü piyasasına tam, eşit ve etkin katılımlarını artırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda kadınların ekonomik konumlarının güçlenmesini, kadın girişimciliğinin desteklenmesini öncelikli politika alanları olarak belirledik. 12. Kalkınma Planı'mızda da yer alan 'İş ve aile yaşamının uyumlaştırılmasına yönelik çalışmalara hız verilecektir.' hedefi doğrultusunda yeni hizmet modelleri oluşturuyoruz. Bu konuda en çok önemsediğimiz hizmet ise 0-3 yaş grubunu kapsayacak şekilde mahalle tipi kreş modelinin yaygınlaştırılmasıdır. Böylece kadınların iş ve ev arasında bir tercih yapmak zorunda olmalarının önüne geçmeyi arzu ediyoruz” dedi.

D S C03247

Kadınları hayatın her alanında güçlü kılacak olan çalışmaları yürütmenin özellikle kadına şiddetin önlenmesinde önemli bir rol oynadığını vurgulayan Bakan Göktaş,  kadınların ekonomik, sosyal ve hukuki anlamda güçlenmesi, şiddete karşı daha dirençli olmaları ve haklarını savunabilmeleri olduğunu belirtti. Göktaş, "Bugün, 6284 sayılı Kanun'umuzla kadın ve çocuk başta olmak üzere şiddetin her türlüsüyle mücadeleyi güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. 'Şiddete sıfır tolerans' ilkemiz doğrultusunda eylem planlarımız, farkındalık çalışmalarımız, koruyucu hizmetlerimizle şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması için büyük bir kararlılıkla çalışıyoruz” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, şiddetle mücadelede yeni hizmet modelini hayata geçirdiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Böylece koruyucu-önleyici mekanizmaları hayata geçirmek için risklerin erkenden tespit edilmesini sağlayacağız. Sosyal risk haritaları çıkaracağız. Bu kapsamda 81 il ve 922 ilçede sosyal risk haritaları çıkarmak amacıyla çalışma başlattık. Bu haritalarla kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ile bağımlılık gibi sosyal olguları bütüncül olarak görebiliyoruz. Hayata geçireceğimiz “Aile Rehberi Sistemi"yle talep eden hanelerimizi yakından izleyip sorunlara hızlı ve etkili çözümler bulmayı hedefliyoruz”

Bakan Göktaş konuşmalarına son verirken Gazze’de yaşanan soykırıma değindi ve şunları söyledi: "İsrail'in tam bir yıldır devam eden soykırımı nedeniyle hayatını kaybeden masum insan sayısı 40 binleri aştı. Bugün Gazzeli çocuklar, hiç büyüyemeden, çocukluklarını yaşayamadan, acılarını, haykırışlarını, gözyaşlarını kimseye duyuramadan bu dünyadan ayrılıyor. Akıl almaz zulümlere maruz kalan, her gün hayatla ölüm arasında yaşayan Filistinli kadınlar unutulmaz yaralar alıyor. İsrail yönetiminin Filistin halkına, özellikle kadınlar ve çocuklara yönelttiği zulüm asla kabul edilemez. Tüm dünyada direnişin sembolü olan Filistinli kadınlar, çocuklarını yaşatmak, vatanlarını korumak için insanüstü bir çaba sarf ediyor. Her ne olursa olsun, cesaretleriyle verdikleri mücadeleden asla ödün vermiyorlar. Sergiledikleri bu dik duruş, dünyada milyonlarca insanı adalet ve özgürlük için ayağa kaldırıyor."

Editör: Eslem Nur KARAMAN