Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği, 2023 yılının ihracat şampiyonlarına ödüllerini takdim etti. Düzenlenen ödül töreninde 12 alt sektörde faaliyet gösteren 44 firmaya toplamda 74 ödül verildi.
Düzenlenen ödül töreninde sektörün değerlendirmesini yapan ÇCSİB Başkanı Erdem Çenesiz, ihracatçılarının sektörleri için bir gurur olduğunu belirtti. İhracatçı üç sektörü birleştiren ve bunların çatı örgütü olan bir ihracatçı birlik olduklarını ifade eden Çenesiz, üç sektörün de en önemli ve ortak özelliğinin çok yüksek yerli katma değer oranına sahip olmaları diye belirtti.
Sektör olarak ortalama %80 gibi bir yerli katma değer oranıyla çalıştıklarını ve her 100 dolarlık ihracatın 80 dolarının ülke ekonomisinde kaldığını belirten Çenesiz, “Bu yüksek bir rakam, sanayi sektörlerinde rekor bir rakam. 2023 yılında aslında 2022'ye göre biraz daha ihracatımız düştü. Bu konjonktürel bir düşüş. İhracat pazarlarımızda bunu en hızlı şekilde tekrar geri kazanacağız diye düşünüyoruz. Ama tabii bizim de karşılaştığımız bir takım maliyet sorunları var. Özellikle ülkemizdeki dövizin yeterince enflasyon karşısında artmaması yüzünden ve biz de döviz üzerinden ihracat yaptığımız için maalesef rekabetçiliğimizde son 1,5 yılda bir miktar kayıp oldu. Ama bunun normalleşme ile beraber önümüzdeki dönemlerde tekrar rekabet gücümüzü kazandıracak şekle geleceğine inanıyoruz” dedi.
“Bir süre sonra pazarlardan çıkma riskimiz olabilir”
Son günlerde ihracatçıların gündeminde olan kur baskısına da değinen Erdem Çenesiz, sanayi maliyetlerindeki birçok alana bakıldığında kur kadar artmadığını ifade etti. Kur kadar artmayan bir sanayi maliyetinin zamanla uluslararası rekabet gücünün zayıflattığının altını çizen Çenesiz, şu ifadeleri kullandı:
“Bizim enflasyonla mücadele politikası da bunu bir süre taşıyabileceğimizi kamuyla beraber vereceğiz ama bu çok uzun sürdürülebilir bir durum değil. Bir süre sonra pazarlardan çıkma riskimiz olabilir. O yüzden kamu yönetimimizin ki kamu yönetimimizin konuyu çok iyi izlediğini biliyoruz, biz de geçici olarak bu sorunla yüzleşeceğiz ve bunun mücadelesini vereceğiz. Ama bir süre sonra bu ülkenin tekrar maliyetler odaklı ve kur baskısı çaprazından çıkması gerekecek. Bir süre sonra biz tekrar rekabetçi bir ülke haline gelip o zaman ihracatımızı daha fazla artıracağız diye düşünüyoruz”
Son 10 yılda %48 gibi bir büyüme gerçekleştiren sektörün 2024 yılı hedeflerini açıklayan Çenesiz, pazarlarda olağanüstü bir durum olmadığı müddetçe 2023’e göre son çeyrekteki atılım ile %3 ile %5 arasında bir büyüme hedeflediklerini belirtti. Çenesiz, “Ama bu tabii birazcık kur politikasını, birazcık da istihdam maliyetleri politikasıyla çok yakından alakalı. Fakat yine şunu söylemeliyim, o kadar katma değeri yüksek, yerli katma değeri yüksek sektörler ki, çünkü yerli hammaddelerle çalışıyoruz, insan kaynağıyla çalışıyoruz. İhracatımızın çok önemli bir kısmı yerli. Her 100 dolarlık ihracatımızın 80 doları bu ülkede kalıyor. Dolayısıyla aslında ihracatımız rakam olarak birçok sektöre göre daha küçük olabilir ama Türkiye'ye kazandırdığımız para aslında birçok sektörden daha fazla”
“Enflasyon kadar artmayan bir kur, ihracatçının pazar kaybetmesine sebep oluyor”
Türkiye’nin FATF gri listesinden çıkarılması kararını değerlendirerek açıklamalarına son veren Başkan Çenesiz, “Tabii ki çok iyi bir şey, yani ülkeye para akışını hızlandıracak bir durum. Bir iş insanı olarak bundan dolayı gururlandık. Emeği geçen başta Sayın Mehmet Şimşek olmak üzere tüm teknik ekibe teşekkür ediyoruz. Bir taraftan da gri listeden çıkışın kurda bir ters baskı yapıp kur fiyatının ihracatçının aleyhine gelişmemesi de kontrol etmek gerekir diye düşünüyoruz. Mutlaka kaynağa ihtiyacımız var ama ihracatçının yaşaması için de kurun enflasyon kadar artması lazım. Enflasyon kadar artmayan bir kur, ihracatçının pazar kaybetmesine sebep oluyor. Biraz evvel anlatmaya çalıştım, geçici olarak bunu üstlenebiliriz, yani geçici olarak enflasyondan daha artmış bir kurla biz kendi öz kaynaklarımızdan tüketerek devam edebiliriz ama bir süre sonra bu sürdürülemez hale gelir. O yüzden bu normalleşmenin son çeyrekte ya da 2025'in ilk 6 ayında olacağını düşünüyoruz” dedi.