Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) 4. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi ve 10. kuruluş yılını kutladı. Olağan Genel Kurul'da ikinci kez başkan seçilen Talha Özger derneğin aynı zamanda 10. kuruluş yılının olduğunu belirterek, "EVSİD olarak yeni dönem hedefimiz ihracat artışından çok birim ihracat değerimizi arttırmak. Sadece yeni pazar değil, daha karlı yeni pazarlar aramalıyız. Daha büyük ve daha profesyonel organizasyonlar gerçekleştirmeli ve ülke imajımızı güçlendirmeliyiz." ifadelerini kullandı. Sivil toplum örgütlerimize de her anlamda sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan EVSİD Kurucu Başkanı Burak Önder, "Küreselde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, ülkemizin önü açık. İyi çalışırsak, doğru adım atarsak, tüm sorumluluğu ve sorumsuzluğu ötekinde aramaktan vazgeçersek, şikayet yerine gayret edersek biz bu süreçleri aşarız." dedi.
2023 yılını 3,2 milyar dolar ihracatla kapatan ev ve mutfak eşyaları sektörünün çatı STK’sı EVSİD’in 4. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Talha Özger'in ikinci kez başkan seçildiği toplantı sonrası yeni yönetim kurulu ve sektör temsilcilerinin katılımı ile derneğin 10. kuruluş yılı kutlandı. Genel kurul ve 10. kuruluş yılı etkinliğine; İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Derneği (MAPESAD) Başkanı Tayfun Koçak, Yeşil Dönüşüm ve Teknoloji Derneği (PAGÇEV) Başkanı Yavuz Eroğlu ve sektör temsilcileri yoğun katılım sağladı.
2024-27 dönemi için ikinci kez başkan seçilen Talha Özger, yeni yönetim olarak 2024 yılı için planlarını yılın başında yaptıklarını ve ilk etkinliğin 27-28 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Invitation Only olacağını yineledi. Kuruluşta, kurulduktan sonraki gelişim süresinde de derneğin tüm sektör firmalarının, Ticaret Bakanlığı'nın ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarının çok büyük olduğunu ifade eden Özger, 2 yılı pandemi ile geçen 10 yıllık sürede EVSİD olarak 28 ülkede 48 faaliyet gerçekleştirdiklerini belirtti. Yurtdışı heyetler, alım heyetleri, eğitimler, sivil toplum kuruluşları ile birlikte gerçekleştirilen projelerle dolu 10 yılı geride bıraktıklarını belirten Özger, "Kuruluşumuzda yurt içi fuarlarla ilgili sıkıntı yaşanıyordu, fuar organize ederek sektörü bölmek yerine farklı olarak Invitation Only konseptini hayata geçirdik. Daha sonrasında Invitation Only konseptini yurt dışına taşıdık ve Kolombiya modeliyle Ticaret Bakanlığı tarafından en iyi uygulama örnekleri arasına seçilerek ödüllendirildik. Rakip olsak da birliktelik mottosuyla hep birlikte tabiri caizse gidilmedik pazar bırakmadık. Tüm faaliyetlerimizde firmalarımızın yeni müşteriler kazanmalarını ve ihracatlarının artmasını hedeflerken ülke imajımızın da güçlenmesine gayret gösterdik." dedi.
"Hedefimiz ihracat birim değerini artırmak"
EVSİD olarak yeni dönem hedeflerinin ihracat artışından çok birim ihracat değerini arttırmak, sadece yeni pazar değil daha karlı yeni pazarlar aramak olduğunun altını çizen Özger, "Daha büyük ve daha profesyonel organizasyonlar gerçekleştirmeli ve ülke imajımızı güçlendirmeliyiz. Amacımız Türk Ev ve Mutfak Eşyaları sektörünün küresel bazda rekabet gücünü arttırmak ve hem ihracat hacmimizi hem de birim ihracat değerimizi yukarıya taşıyabilmek." dedi.
İlk çeyrek ihracatında düşüş gözlemlendi
İhracat rakamlarının pandemi sonrası beklenenin üzerinde artmış olsa da tüm pazarlardaki daralmaya paralel olarak 2022 ve 2023 yılları ihracatında daralma yaşadıklarını ifade eden Özger, "2023 yılında yüzde 4,8’lik daralmaya karşın küresel bazda Çin, Almanya, İtalya ve Hollanda’nın ardından 5. büyük ihracatçı olarak yerimizi korumayı başardık. 2024 yılı ilk 3 aylık verileri de ihracattaki düşüşün devam ettiğini gösteriyor, 2024 yılı Ocak-Mart dönemi ihracatı da yüzde 3’lük düşüşle 792 milyon dolar olarak gerçekleşti. En büyük pazarımız yüzde 42 ile Avrupa, yüzde 23 ile Ortadoğu ve yüzde 17 ile Afrika." ifadelerini kullandı.
2016 yılında başlayan Invitation Only etkinliğinin sektörü yurt dışında tanıtmak için en önemli organizasyon olduğunu vurgulayan Özger, "Bugün itibarıyla etkinliğimize 1 aydan fazla süre kalmış olmasına rağmen 102 alıcı kaydını almış bulunuyoruz. Bu sayı etkinliğe kadar 150 ve üzerine çıkacaktır. Hedefimiz Türk katılımcı sayısının 2 katı alıcıyı İstanbul’a getirmek ve her firmamızın maksimum sayıda görüşme gerçekleştirmesi." ifadelerini kullandı.
EVSİD sektörün sigortası
Derneğin 10. yıl etkinliğinde konuşan EVSİD Kurucu Başkanı Burak Önder, 3 yıl boyunca görev alacak yönetimi tebrik ederek, "Bu derneği kurmadan önce; aslında ‘biz’ yoktuk. STK’larda bizi kim temsil ediyor bilmiyorduk. Biz masada değil menüdeydik. Şimdi her yerde temsilcimiz var. Artık biz bir gücüz ve EVSİD bu sektörün sigortasıdır." ifadelerini kullandı.
İçinden geçtiğimiz süreçte; teknolojinin son derece hızlı geliştiği bu dönemde dünyada da bir dönüşümün olduğunu kaydeden Önder; "Sanattan topluma, üretimden ihracata bir dönüşümün yaşandığını idrak etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Bir yandan ticaret koridorları ve serbest ticaret anlaşmaları imzalanırken; diğer tarafta tarife dışı engelleri ve ithalat yasaklarını yaşıyoruz. Küreselleşme kavramı ortaya çıktığından bu yana küresel ticaretteki en sert önlemlerin alındığı bir dönemdeyiz. BRICS gibi alternatif kurumların, küresel güney, yeşil duvar, frendly shoring, near shoring, reshoring, China+1 gibi alternatif kavramların daha çok
duyulduğu zamanı yaşıyoruz. Tüm bu süreçlerde kamunun, sivil toplumun, firmalarımızın üzerine düşen önemli görevler var. Tabi ki sahada rekabet içinde olacağız; lakin çıkarlarımız için aynı masada oturabileceğiz." dedi.
Burak Önder sözlerini şöyle sürdürdü;
"Rekaberlik felsefesi ile yolumuza devam etmek zorundayız. Rekabet içinde iş birliği. Nasıl ki hükümetimizden pragmatik bir dış politika ve ekonomi politikası bekliyor ve istiyorsak, bizim de iş dünyası olarak pragmatik politikalar izlememiz gerekiyor. Türkiye sanayisini ve ihracatını bu dönüşüme hazırlayabilmek kamunun olduğu kadar bizlerin de görevi. Üreticilerin mali yapılarının güçlenmesi arzu ettiğimiz Ar-Ge, inovasyon, tasarım, dijitalleşme gibi konularda önemli bir eşik olacaktır.
Bunların yanında sanayimizi, dijital dönüşüme hazırlamak, otomasyon ve verimlilik konularında KOBİ’lerimizi güçlendirmek önemli. Sanayicimizin dijital kaslarını güçlendirmek ve her alanda verimliliğini artırabilmek Türk sanayisi için kritik bir eşik olacaktır. Artık kur, faiz, enflasyon, enerji fiyatları gibi sonuçların değil, süreçlerin ele alınmasının, sanayicimizin önündeki yapısal sorunların çözülmesinin, bununla ilgili gündem yaratılmasının önemli olacağı düşüncesindeyiz. Sivil toplum örgütlerimize de her anlamda sahip çıkmalıyız. İş dünyası olarak, ödevlerimizi iyi yapmalı, dünyadaki bu dönüşüme hazır olmalıyız. Küreselde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, ülkemizin önü açık. İyi çalışırsak, doğru adım atarsak, tüm sorumluluğu ve sorumsuzluğu ötekinde aramaktan vazgeçersek, şikayet yerine gayret edersek biz bu süreçleri aşarız."