İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni gümrük tarifelerine ilişkin yazılı bir değerlendirme yaparak, bu kararın küresel ticaret üzerindeki olası etkilerine dikkat çekti.
Pelister, açıklamasında ABD’nin uygulamaya koyduğu yüzde 10’luk temel tarife oranının Türkiye’yi doğrudan etkileyebileceğini belirterek, "Türkiye ABD’ye zaten yaklaşık yüzde 10 vergi uyguluyordu, şimdi ABD de aynı oranda karşılık veriyor. Bunun yanı sıra, Çin ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere, ülkelerin karşılıklı gümrük tarife misillemeleri küresel enflasyonist baskıyı artırabilir. Bu durum, Türkiye ekonomisi üzerinde de olumsuz bir etki yaratabilir" dedi.
ABD’nin ithal otomobillere yüzde 25 ek vergi uygulayacağını hatırlatan Pelister, bu gelişmenin Türkiye açısından demir-çelik, otomotiv, kimya ve tekstil sektörlerini doğrudan etkileyebileceğini belirtti. Artan küresel enflasyonun faiz indirimlerinin durmasına neden olabileceğini ve bunun küresel yatırımlar ile üretimi olumsuz etkileyerek ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceğini vurguladı.
Türkiye’nin Kimya İhracatında ABD’nin Payı
Pelister, Türkiye’nin kimya ihracatında ABD’nin önemli bir pazar olduğuna dikkat çekerek, 2024 yılında ABD’ye yapılan kimya ihracatının yüzde 32,10 artışla 1 milyar 524 milyon dolara ulaştığını ve ABD’nin sektör ihracatında üçüncü sırada yer aldığını belirtti. Ancak 2024 Ocak-Şubat döneminde ABD’ye yapılan kimya ihracatının yüzde 18,39 azalarak 196,2 milyon dolara gerilediğini kaydeden Pelister, "Bu dönemde ABD, en çok kimya ihracatı yaptığımız ülkeler sıralamasında 7’nci sıraya geriledi" dedi.
ABD’ye en fazla ihraç edilen kimya ürün gruplarını da paylaşan Pelister, 2024 yılı ilk iki ayında şu kalemlerin öne çıktığını belirtti:
-
Plastikler ve mamulleri: 82,1 milyon dolar (%11,08 artış)
-
Mineral yakıtlar, mineral yağlar ve ürünler: 31,8 milyon dolar (%57,97 azalış)
-
Anorganik kimyasallar: 22,6 milyon dolar (%2,50 azalış)
-
Uçucu yağlar, kozmetikler ve sabun: 19,6 milyon dolar (%5,16 artış)
-
Kauçuk ve kauçuk eşya: 17,5 milyon dolar (%35,78 azalış)
Özellikle boya, vernik, mürekkep ve müstahzarları ihracatında yüzde 86,41’lik bir artış yaşandığını vurgulayan Pelister, bu sektördeki büyümenin dikkat çekici olduğunu belirtti.
Yeni Gümrük Tarifeleri Türkiye İçin Risk mi, Fırsat mı?
ABD’nin küresel ticaret savaşlarını tırmandıran yeni gümrük tarifelerinin kaotik bir durum yarattığını belirten Pelister, ancak Türkiye’nin bu süreçten avantaj sağlayabileceğini düşündüğünü ifade etti. "Kısa ve orta vadede hammadde üretim maliyetlerimiz üzerinde olumsuz bir etki beklemiyoruz. Aksine, orta ve uzun vadede doların değer kaybetmesi ve euronun yükselmesi ihtimali, en fazla ihracat yaptığımız AB pazarı ile ticaretimiz açısından parite farkından dolayı olumlu sonuçlar doğurabilir" dedi.
Pelister ayrıca, altının fiyatının yükselme ihtimalinin Türkiye için ekonomik açıdan avantaj sağlayabileceğini, çünkü Türkiye’nin yüksek altın rezervine sahip ülkeler arasında yer aldığını belirtti.
AB ile Gümrük Birliği Güncellemesi ve Yeni Anlaşmalar Kritik
ABD’nin ticaret politikalarındaki değişimlerin Türkiye’ye yeni fırsatlar da sunduğunu vurgulayan Pelister, "Bu süreç, Türkiye için bir fırsata da dönüşebilir. Özellikle AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisinin sağlanması ve yeni Serbest Ticaret Anlaşmalarının yapılması, kimya sektörü başta olmak üzere ihracatımız açısından ciddi katkılar sağlayacaktır" dedi.
Türkiye’nin küresel ticaret dengelerindeki değişime hızla uyum sağlayarak fırsatları değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Pelister, sektör temsilcileri ve kamu otoritelerinin birlikte hareket ederek stratejik adımlar atması gerektiğini ifade etti.