Ankara Ticaret Odası'nda Sosyal Medyanın Ticaret Hayatına Etkileri Konuşuldu Ankara Ticaret Odası'nda Sosyal Medyanın Ticaret Hayatına Etkileri Konuşuldu
?si=VA3l3DWoiZ4SG5fz Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 2015 yılından bu yana her iki yılda bir, ulusal ve uluslararası arenada prestijine değer katmak ve marka değerini yükseltmek adına düzenlediği MÜSİAD VİZYONER zirvesi, “BİZ’İN GÜCÜ” mottosuyla TİM Show Center’da gerçekleşti. “MÜSİAD, 12 genç girişimcinin, ‘Yüksek Ahlak Yüksek Teknoloji’ ufku ve Türk iş dünyasının yerli ve milli gücü olma hedefiyle, 1990 yılında kurulan bir sivil toplum kuruluşudur. MÜSİAD bir aile ocağıdır. Biz burada pişeriz, gelişiriz, güçleniriz ve alın terinin başarısını tüm dünyaya taşırız. MÜSİAD, müstakildir geleceği dönüştürür, dürüsttür hakka hukuka riayet eder, samimidir her şeyden önce vatanını ve milletini önceler” sözleriyle konuşmasına başlayan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı şunları kaydetti: “Hepimizin çok iyi bildiği gibi, siyasette ve diplomaside güçlü olmak istiyorsak bunun yolu ekonomik güce sahip olmak ve ekonomik bağımsızlıktan geçiyor. Bu nedenle MÜSİAD olarak her zaman vurguladığımız gibi; yerli üretimi güçlendirmeli ve destek olmalıyız.  Bununla birlikte bizleri güçlü kılacak en önemli unsur ise ‘bir ve beraber’ olmamızdır. Sen, ben, o değil; ancak Biz olursak kendi gücümüzü ortaya çıkarabiliriz. Ancak biz olursak hiçbir güç önümüzde duramaz ve gerçek söz sahibi bizler oluruz. Beraber ve güçlü olursak, yaşanan savaşa ve insanlık dramına müdahale edebiliriz. Filistin’deki kardeşlerimize destek olmak istiyorsak güçlü olmalıyız. Kısacası; Biz’in gücüne ve kudretine inanmalıyız” ASMALI: “TÜRKİYE HEM BÖLGESEL HEM KÜRESEL ANLAMDA BÜYÜK BİR GÜÇ” Asmalı konuşmasında, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına girdiğimiz Türkiye Yüzyılında; 905 milyar dolarlık milli geliri, 255 milyar dolar seviyesini geride bırakan ihracatı ve istihdamda 31 milyonu aşan işgücü piyasasıyla Türkiye, hem küresel hem de bölgesel anlamda büyük bir güce dönüşmeyi başarmıştır. Ülkemiz; mevcut imalat potansiyeli, esnek üretim kapasitesi, nitelikli insan gücü ve büyük piyasalara yakınlığı sayesinde, ciddi bir üretim üssü konumuna yükselmiştir. İhracat bayrağını 200’den fazla ülkeye ulaştıran, ekonomiden altyapı ve şehirleşmeye, eğitimden sağlığa kadar birçok sahada oldukça büyük atılımlar yapan Türkiye’nin, bu başarısını önümüzde dönemde de sürdüreceğine ve Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğine olan inancımız tamdır” dedi. Bu noktada önümüzdeki yıllara ilişkin 12’nci Kalkınma Planının rehberliğinin önemine dikkat çeken Asmalı, sözlerine şöyle devam etti: “2028 yılına ilişkin büyüme, istihdam, ihracat ve enflasyon hedeflerine ulaşma noktasında, yalnızca kamu kesimi ve iş dünyası için değil, ekonominin bütün aktörleri için bir yol haritası niteliğindedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye Yüzyılını inşa etmek için ekonomi yönetiminin atmakta olduğu adımlar sayesinde; Sağlam sanayi altyapısı, nitelikli insan kaynağı ve yenilikçiliği ekosistemi sayesinde Türkiye, dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam edecektir.”
Editör: Eslem Nur KARAMAN