Bahar mevsiminin gelişiyle birlikte açık alanlara olan ilgi artarken, tüketicilerin bahçe ve balkonlarını daha fonksiyonel hale getirme arayışları da hız kazandı. Özellikle şehir yaşamında doğayla iç içe olma arzusu, kompakt, taşınabilir ve çevre dostu bahçe mobilyalarına olan talebi ciddi ölçüde artırdı.
Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı Ahmet Güleç, sektördeki gelişmelere dair yaptığı açıklamada, Türkiye mobilya endüstrisinin küresel pazarda her geçen gün daha da güçlendiğini vurgulayarak, “Türk mobilyaları bugün itibarıyla 213 ülkeye ihraç ediliyor. 2024 yılı sonunda 4,5 milyar dolarlık ihracata ulaştık. 2025 yılı hedefimiz ise bu rakamı 5 milyar doların üzerine taşımak.” dedi.
Sektörün en önemli girdilerinden biri olan odunun yüksek maliyetine dikkat çeken Güleç, “Türkiye’de odun üretiminin sektör ihtiyacını karşılayacak seviyeye çıkarılması ve fiyatların uluslararası rekabet koşullarına uygun hale getirilmesi şart” diyerek sürdürülebilir üretim ve maliyet dengesine vurgu yaptı.
Mobilya tasarımında sürdürülebilirlik ve modülerlik gibi unsurların artık vazgeçilmez hale geldiğini belirten Güleç, “Tüketicilerin beklentileri, artık sadece estetikten ibaret değil. Dayanıklı, fonksiyonel, çevre dostu ve zamansız tasarımlar ön planda. Konut projeleri, yaşam alanlarının dönüşümü ve bireysel ihtiyaçlara özel çözümler sektörde yenilikçiliği tetikliyor” dedi.
Güleç, açık alan kullanımının giderek daha fazla önem kazandığını ifade ederek, “Katlanabilir, kompakt ve taşınabilir bahçe mobilyalarına olan ilgi, büyük şehirlerdeki dar yaşam alanlarıyla paralel olarak artıyor. Hava koşullarına dayanıklı, geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen, uzun ömürlü ürünler tüketicinin öncelikli tercihi haline geldi.” diye konuştu.
Teslimat süreçlerinde yaşanan aksamalara da değinen Güleç, “Lojistik zincirindeki bazı aksamalar teslimat gecikmelerine neden olabiliyor. Ancak sektör olarak bu süreci iyileştirmek için dijital sistem entegrasyonu ve lojistik altyapı güçlendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Modoko Başkanı Koray Çalışkan ise mobilya sektörünün ekonomik katkısına dikkat çekerek, “Mobilya sektörü ihracat potansiyeliyle ülke ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Ekonomik belirsizlik dönemlerinde ertelenen harcamaların, piyasa dengelendikçe hızlı şekilde geri döneceğini ve bunun sektör için büyük bir ivme yaratacağını öngörüyoruz” dedi.
Özellikle büyük şehirlerdeki yaşam koşullarının daha küçük ve fonksiyonel alanlara olan talebi artırdığını belirten Çalışkan, “1+1 ve stüdyo dairelerde yerden tasarruf sağlayan mobilyalar, pandemiden sonra ise bahçeli evlere yönelik geniş ve konforlu ürünler öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Çalışkan, “Bahçeli yaşam alanlarında doğal ve dayanıklı malzemelere yönelim dikkat çekici. Bu yıl özellikle ahşap ve bambu gibi çevre dostu materyaller ön planda. Küçük balkonlar için çok amaçlı oturma grupları, katlanabilir masa ve sandalyeler oldukça revaçta” diyerek tüketici trendlerine ışık tuttu.
