Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, çalışma izni başvurularının uluslararası işgücü politikaları çerçevesinde değerlendirildiğini duyurdu. Bu politika, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu işgücünün öncelikle yerli kaynaklardan karşılanmasını öngörüyor. Yerli işgücünün yeterli olmaması durumunda ise, uluslararası işgücünün tamamlayıcı rolünden faydalanılması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, bu yaklaşımın Türkiye'nin kalkınması ve küresel rekabette geri kalmaması açısından bir gereklilik olduğu belirtildi. Eğitim, mesleki deneyim, bilim ve teknolojiye katkı gibi niteliklere sahip yabancıların ülkeye kazandırılmasının, Türkiye’nin ekonomik büyümesi açısından önemli olduğu ifade edildi. Bu tür yabancıların sağlayacağı katma değer, ülkenin kalkınma hedefleri için kritik öneme sahip.
Bakanlık, uluslararası iş gücü hareketlerinin yönetiminde, belirli alanlarda kolaylaştırıcı ve belirli alanlarda koruyucu tedbirler alınarak ideal bir dengenin sağlanmasının, ülke menfaatleri açısından önemli olduğunu dile getirdi. Ayrıca, Türkiye'nin küresel arenadaki konumunun yanı sıra iş gücü piyasasının dinamikleri ve ihtiyaçlarının zamanla değiştiğine dikkat çekildi.
Bu doğrultuda, 12. Kalkınma Planı gibi üst politika belgelerinde belirlenen çerçeve, sektör analizleri, sektör temsilcilerinin talepleri ve kamu kurumlarının görüşleri ışığında, yerli iş gücü arzının sınırlı kaldığı alanlarda yabancı iş gücünden yararlanma ihtiyacının olduğu vurgulandı. Aynı zamanda, yerli iş gücü ile karşılanabilen sektörler için koruyucu tedbirler alınması ve kayıtlı istihdamın artırılması hedefleniyor.
Güncellenen 'Çalışma İzni Değerlendirme Kriterleri', 1 Ekim itibarıyla yürürlüğe girdi. Bu yeni düzenleme ile birlikte, genel değerlendirme kriterleri olarak bilinen 'istihdam', 'ücret' ve 'mali yeterlilik' kriterleri güncellenmiş, çeşitli sektörler için gerekli koşul ve kriterler düzenlenmiş, ayrıca belirli durumlar için genel kriterlerden istisna tutulacak olanlar belirlenmiştir.
Bakanlık, bu değişikliklerle, nitelikli yatırımcı ve iş gücünün Türkiye’ye çekilmesini sağlamayı, aynı zamanda yerli iş gücüyle karşılanabilen alanlarda koruma tedbirleri almayı amaçlıyor. Bu yeni politikaların, Türkiye’nin uluslararası işgücü pazarındaki yerini güçlendirmesi bekleniyor.