TASD tarafından düzenlenen AYMOD Ayakkabı Moda Fuarı kapılarını açtı. Düzenlenen fuar, 6 salon ve 60 bin metrekarelik alanda 470’ten fazla firmayı bir araya getirdi.
Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) tarafından düzenlenen 70.AYMOD Ayakkabı Moda Fuarı, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca ve İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oğuz İnner'in katılımıyla açıldı.
Düzenlenen fuarın açılışında açıklamalarda bulunan Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Türkiye’nin ocak ayında 3,6’lık artışla 20 milyar dolarlık ihracat yaptığını belirterek, sanayicilere ve iş adamlarına teşekkür etti. Şubat ayı rakamlarının da çok iyi geldiğini ve şubat ayında da yeni bir rekoru yakalamak istediklerini belirten Gürcan, Türkiye'nin katma değerli sektörlerinden biri olan deri ve deri mamulleri sektörünün istihdama ve ihracata sağladığı etkiyle Türkiye ekonomisinde giderek artan öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Deri ve deri mamulleri sektörünün ocak ayı ihracatının 162,9 milyon dolar olduğunu söyleyen Gürcan, "Ayakkabı ihracatımız 2022 yılında bir önceki yıla nazaran yüzde 21 artarak 1,31 milyar dolar seviyesine ulaştı. 2023 yılında ise küçük bir daralma yaşanarak 1,26 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi." diye konuştu.
Gürcan, "Pandemi sürecinde lojistik zincirinin kırılması ve Çin'in kapanması dolayısıyla Türkiye burada çok büyük bir avantaj yakalamıştı. Bu avantajı sürekli hale getirmekte bizim ve iş insanlarının üzerine büyük bir görev düşüyor. Bu fırsatı sürekli hale getirmemizde fayda var’’ dedi.
‘’Ayakkabı sadece temel bir ihtiyaç ürünü değildir’’
Gerçekleşen fuarda açılış konuşmalarını gerçekleştiren İTO Yönetim Kurulu Üyesi Giyasettin Eyyüpkoca ise ayakkabı sektörünün küresel etkiye sahip bir sektör olduğunu belirtti. Eyyüpkoca, "AYMOD, bu gerçeği bize bir kez daha hatırlatmaktadır. Yılda iki defa böylesi güzel bir platformun kuruluyor olması sektörün sahip olduğu gücü gösterme açısından oldukça kıymetlidir’’ dedi.
Fuara ev sahipliği yapan TASD Başkanı Berke İçten, Türk ayakkabı sektörünün yıllık 580 milyon çiftle dünyanın altıncı, Avrupa’nın en büyük ayakkabı üretim kapasitesine sahip olduğunu belirtti. İçten, ihracattaki gerilemenin ocak ayında da devam ettiğini belirtti. Ocak ayını geçen yılın aynı ayına göre miktar bazında yüzde 25, değer bazında yüzde 33 ekside tamamladıklarını söyleyen İçten,
"AYMOD'u ayakkabı endüstrimizin ihracatında artış trendini yeniden yakalamak için bir fırsata dönüştürmek istiyoruz. Fuarımıza 400'ü aşkın seçkin firma katılıyor. Katılımcılar arasında İtalya, Yunanistan ve Çin'in de aralarında bulunduğu ülkelerden 50 civarında firma yer alıyor. Yabancı ziyaretçilerin AYMOD'a ilgisi artarak devam ediyor. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri başta olmak üzere 100'ü aşkın ülkeden 7 bin alıcı AYMOD için İstanbul'a geldi. Ziyaretçiler arasında 49 ülkeden alım heyetleri bulunuyor. İnanıyorum ki firmalarımızla ziyaretçiler arasında bir yandan mevcut ilişkiler derinleştirilirken diğer taraftan da yeni iş birliklerinin temelleri atılacak’’
‘’Çakma üretim nedeniyle mağduriyet yaşıyoruz’’
Kamuoyunda çakma üretim nedeniyle büyük bir mağduriyet yaşadıklarını belirten İçten, Türkiye'de yıllık 150 milyon çiftin üzerinde çakma ayakkabı üretildiğini belirtti, “İşin bir de ithalat boyutu var. Yurt dışından ülkemize her yıl milyonlarca çift çakma ayakkabı getiriliyor. Çakma üretim sadece sektöre değil ülke ekonomimize de büyük zarar veriyor. Vergi ve SGK primi ödemeyen bu firmalar, çalışanlarına sigorta yaptırmadıkları ve sosyal haklarını vermedikleri için iş gücünü daha ucuza mal ediyorlar. Bu durum vergisini ödeyen, SGK primini yatıran, yani kurallara uygun çalışan firmalar için haksız rekabete yol açıyor’’ dedi.
İçten, ‘’Ticaret Bakanlığı'mızın 'soruna sıfır tolerans ilkesiyle yaklaşılacak' mesajı vermesi bizi son derece memnun etti. Biz olaya her zaman pozitif tarafından bakmaya çalışıyoruz. Öncelikle çakma üretim yapan firmaların mevzuata uygun çalışmaya teşvik edilmelerinin doğru olacağını düşünüyoruz. Kayıt altına alınamayanlara karşı ise ağır yaptırımlar getirilmeli. Perakendeden başlayarak geriye doğru bir denetim zinciri oluşturulmalı. Söz konusu ürünlerin sosyal medya kanallarından satışı ve reklamlarının yapılması yasaklanmalı. Online pazar yerleri bu ürünlerin satışına veya reklamının yapılmasına aracı olmamalı. Kargo firmalarının tıpkı uyuşturucu ve silah gibi çakma ürün taşımalarını önleyecek bir düzenleme yapılmalı’’