Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal, ATO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Dr. Cevdet Yılmaz ile bir toplantı düzenledi. Toplantıda ATO üyeleri taleplerini, sorunlarını, görüş ve önerilerini paylaştı.

ATO Duatepe Hizmet Binası'nda düzenlenen toplantıya, Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Lütfihak Alpkan, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. İ. İlhan Hatipoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez de katıldı.

ATO Başkanı Gürsel Baran konuşmasında, asgari ücret konusunun iş dünyasının en önemli önceliklerinden biri olduğunu vurguladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına başlamadan önce bile konunun çeşitli taraflarca gündeme getirildiğini ve insanların belli bir zam beklemeye başladığını kaydetti. Baran, işçilerin geçim sıkıntısıyla uğraşırken, işletmelerin de maliyet sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Karşılıklı uzlaşılabilecek bir rakamın açıklanmasını umduğunu dile getirdi. Ayrıca medyada mobilyacı, sıvacı, makine operatörü gibi bazı mesleklerin yüksek kazanç sağladığı yönündeki haberlere rağmen asıl sorunun kalifiye eleman eksikliği olduğunu belirtti.

-MESLEKLİ OLMAK, ASGARİ ÜCRETİ KATLAR-

Baran ayrıca, birçok sektörde istihdam edilen Suriyeli mültecilerin Esad rejiminin olası sonuyla birlikte memleketlerine geri dönmeye başlamasıyla ilgili endişelerini dile getirdi. Bunun çeşitli sektörlerde işgücü sıkıntısı yaratabileceğini belirtti.

Finansal erişim konusunda Baran, enflasyon nedeniyle yüksek kredi maliyetlerinin yarattığı zorluklara dikkat çekerek, ticari faaliyetlerin finansmanında ciddi zorluklar yarattığını söyledi. Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) aktifleştirilmesinin gerekliliğini vurgulayarak, reel sektöre KGF aracılığıyla destek sağlanması gerektiğini belirtti.

-TİCARİ KREDİ KARTLARINA TAKSİT TALEBİ-

 Ticari kredi kartlarının, işletmeler için önemli bir finansman aracı niteliğinde olduğunu ifade eden Baran, “İşletmelerimiz, tüm işlemlerini kredi kartı ile yürüterek, işletmesinin sürdürülebilirliğini sağlamaya çalışıyor. Tüm bunlara rağmen ticari kredi kartlarına taksit konusunda sınırlandırma getirilmesi mağduriyetlere yol açıyor. İşletmelerimiz, nakit akışını düzenleyebilmek, finansal planlamalarını yapabilmek açısından, ticari kredi kartlarına uygulanan taksit imkânları ve çeşitliliğinin artmasının sağlanmasını talep ediyor” dedi.

 Baran, kredi kartı ile vergi ödemelerinde limitlerin kaldırılması ve mükellefin kredi kartı limiti ne kadarsa, o kadarla ödemeye imkân tanınması talebini de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a iletti. 

-VERGİ REFORMU YAPILMALI-

 Baran, hâlihazırda yürürlükte olan vergi sisteminin, KDV oranlarındaki farklılıklar, dolaylı vergilerin payının yüksekliği gibi nedenlerle kayıt dışını tetikler bir hal aldığını ifade ederek, “Vergi sisteminin kökten bir şekilde ele alınması ve kalıcı refahı sağlayacak, kayıt dışını ortadan kaldıracak adaletli ve kapsamlı bir vergi reformunun yapılması gerektiği kanaatindeyiz. Ülkemizde vergi oranlarının yüksekliği, vergi ödememe eğilimini tetikliyor. KDV oranlarındaki farklılıklar, hele aynı sektörde alım ve satımdaki farklılıklar, işlem yükü oluşturuyor ve kayıt dışılığa eğilimi artırıyor” dedi.

 -AFLAR CAYDIRICI-

 Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, kamu alacaklarına yaklaşık 50 kez af getirildiğini kaydeden Baran, “Bizim her durumda ilk aklımıza gelen şeyin af değil de, ödeme refleksinin geliştirilmesi olması gerektiği kanaatindeyiz. Afların, vatandaşın yükümlülüklerini ödemesi konusunda teşvik edici değil aksine caydırıcı etki oluşturduğunu da görüyoruz. Bu nedenle vergi sistemi, yaklaşık her iki yılda bir af yapılmayacak şekilde düzenlenmeli ve mücbir sebepler dışında af çıkmayacağı da Anayasa ile güvence altına alınmalıdır. Tüm bunların yanı sıra, şartlar ne olursa olsun vergisini günü gününe ödeyen mükelleflere yapılan indirimler, uyumlu mükellef olmaya özendirecek oranlarda uygulanmalı, hâlihazırda uygulanan 5 puanlık indirimler yükseltilmelidir” dedi.

-TEMEL SORUN KAYIT DIŞI-

Türkiye’de vergi ile ilgili en temel sorunlardan birinin de kayıt dışı ekonomi olduğunu belirten Baran, kayıt dışı ekonomi oranının yüzde 25’leri aştığının ifade edildiğini söyledi. Baran, “Kayıt dışı önlenmeden, bizim ekonomimizi tamamen sorunsuz hale getirmemiz mümkün olmayacaktır” diye konuştu.

-DESTEK VE TEŞVİKLERDE ESNAF-TACİR AYRIMI YAPILMASIN-

Kamunun destek ve yardımlarında, esnaf/tüccar ayrımı yapmasının ekonomik alanda adaletsizlik oluşturduğunu ifade eden Baran, “Yan yana iki dükkânda faaliyet gösteren aynı işle iştigal eden işletmelerden biri esnaf, diğeri de odamıza kayıtlı gerçek kişi ticari işletmesi olabiliyor. Sadece kayıtlı olunan kuruluş farklı diye bu işletmeler farklı uygulamalara maruz kalıyor. Esnaf ve sanatkâr konumunda olanlar, Esnaf Kefalet Kooperatifleri vasıtasıyla, devlet desteğinden yararlanarak,  piyasa faizlerinin yaklaşık yarısı kadarıyla finansman temin edebiliyor. Odalarımıza kayıtlı işletmeler ise kredi kullanmak isterse komşusunun iki katı faiz ödemek zorunda kalıyor. Bu nedenle, devlet destek ve teşviklerinde esnaf-tacir ayrımı yapılmadan, eşit koşullar sağlanmasını talep ediyoruz” dedi.

 -KONKORDATO, ALACAKLI ŞİRKETLERİ BATMA NOKTASINA GETİRİYOR-

Şirketlerin yaşatılması açısından faydalı olan konkordato müessesinin, beş yılı aşan uygulama süresi içerisinde alacaklılar için korkulu rüya haline geldiğini kaydeden ATO Başkanı Gürsel Baran, uygulamanın borçluyu koruma şemsiyesi altına alırken, alacaklının kendini güvencede hissedeceği bir dayanak sağlamadığını ifade etti.

 Baran, “Ticari sistem zincir halinde işleyen bir sistemdir. Bu sistemde bir borçlunun ödeme yapmaması zincirleme halinde diğerlerine yansıyor. Konkordato ilan eden şirketten alacağı olanlar, kendi borçlarını ödemekte sıkıntı yaşayarak batma noktasına geliyor. Konkordato müessesesinin, alacaklıyı da gözetecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Şirketi konkordato ilan edecek konuma getiren sahibi veya yöneticilerinin de sorumlu olacağı, o şirketten alacağı olanların da tahsilatının bir an önce gerçekleştirileceği yeni bir sistem kurulmalıdır” dedi.

-DAVA AÇMA SÜRESİ 1 YIL OLARAK YENİDEN DÜZENLENMELİ-

 İşçi-işveren davalarının, iş dünyasının yaşadığı sorunların başında geldiğini ifade eden Baran, İşçilerin işten ayrıldıktan sonra kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve diğer tazminatlar konusunda dava açma süresi 5 yıl. İşletmenin geleceği açısından belirsizlik oluşturan bu durumun yaşanmaması için, önümüzü görebilmek için, dava açma sürecinin bir yıl olarak yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz” dedi.

IV. Endüstri 4.0 Zirvesi için geri sayım başladı IV. Endüstri 4.0 Zirvesi için geri sayım başladı

 Sosyal yardımlar konusuna da değinen ATO Başkanı Gürsel Baran, Mevcut sosyal yardım sistemini, yoksulluğu azaltmanın yanı sıra, şartları uygun olanların işgücüne katılımını da teşvik eder bir yapıya kavuşturmamız gerektiği kanaatindeyiz” dedi. Baran, reel sektörü etkileyecek kararlarda, iş dünyası temsilcileri ile istişare edilmesinin, olası mağduriyetlerin önüne geçilmesine ve daha doğru ve yerinde sonuçların ortaya çıkmasına katkı sağlayacağına inandıklarını da sözlerine ekledi.

 Baran’ın konuşmasının ardından ATO Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerinin tek tek söz alarak sorunlarını dile getirdiği toplantıda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a, ATO’nun 68 Meslek Komitesi’ne bağlı üyelerinin görüşlerinin yer aldığı bir de dosya sunuldu.

Toplantıda, Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayrakdar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İŞKUR Genel Müdürü Samet Güneş, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürü Hüseyin Cahit Büyükbaş, Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Altındal ile ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Temel Aktay, Meclis Başkan Yardımcıları Vecdet Fehmi Şendil ve Ali İhsan Özdemir, ATO Yönetim Kurulu Üyeleri Adem Ali Yılmaz, Ahmet Akça, Ali Yıldız, Ali İhsan Güçlü, Halil İlik, Doç. Dr. Ömer Çağlar Yılmaz, Yasin Özyolu, ATO Meclis Başkanlık Divan Kâtibi Ayşe Nilay Çelik de yer aldı.

Editör: Sude Yılmaz