BMD Başkanı Sinan Öncel, 2024 yılı değerlendirmesini ve 2025 beklentilerini aktardı. BMD’nin, çatısı altında yer alan 517 markayla gıda dışı organize perakende sektörünün en önemli temsilcisi konumunda bulunduğunu belirten BMD Başkanı, “Her ay yaptığımız düzenli anketlerle üyelerimizin nabzını tutuyoruz. Anketlerden elde ettiğimiz veriler ışığında 2024’ün ilk yarısının genel olarak verimli geçtiğini söyleyebiliriz. İlk altı ayda üyelerimizin yarıdan fazlasının adet satışlarında sınırlı da olsa artış gözlemledik. Adet satışlarındaki artış ve enflasyon etkisiyle cirolarımız da yükseldi.” dedi.

Ancak yılın ikinci yarısıyla birlikte adet satışlarında hem aylık hem de yıllık bazda gerilemenin olduğu bir döneme girdiklerini belirterek, Temmuz-Ekim döneminde üye markalarının adet satışlarının ortalama yüzde 30-40 düştüğünü ve ekim ayında cirolardaki artışın da enflasyonun altında kaldığını ifade etti 

Öncel, “Dört aylık daralma dönemi kasımla birlikte şimdilik sona erdi. Bütün bir aya yayılan indirimler nedeniyle kasım ayında ortalama adet satışlarında yüzde 20 civarında bir artış oldu. Yılbaşı alışverişi nedeniyle aralık ayının ikinci yarısının da hareketli geçmesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE TURİSTLER İÇİN ALIŞVERİŞ CAZİBESİNİ KAYBETTİ

Talebin daralmasında ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele çerçevesinde aldığı önlemlerin etkili olduğunu vurgulayan BMD Başkanı, “Ülkemizde maliyetler dünya ortalamasının çok üzerinde arttı. Bu maliyetlerin tamamı olmasa da belli bir bölümü fiyatlara yansıyor. Alım gücü daralan tüketici gıda gibi zorunlu ihtiyaçlarının dışındaki harcamalarını kısıyor. Diğer taraftan maliyet artışları nedeniyle Avrupa’daki birçok ülkeden pahalı konuma geldiğimiz için Türkiye turistler için alışveriş cazibesini kaybetti. Çok değil iki yıl öncesine kadar toplam kartlı harcamalar içinde yabancıların payı yüzde 10 düzeyindeydi. Oran bu yıl yüzde 5 düzeyinde seyrediyor.” şeklinde konuşarak bütün bu gelişmelerin markaların adet satışlarına olumsuz yansıdığını belirtti.

SABİT KİRALAR SON ÜÇ YILDA DÖRT KAT ARTTI

Perakende sektöründe ham madde, işçilik ve kira en önemli maliyet kalemlerini oluşturuyor. BMD Başkanı, “Ham madde ve yarı mamul ithalatında yüzde 100 aşan vergiler var. Referans fiyat uygulaması nedeniyle markanın koleksiyonunu çeşitlendirmek için ithal ettiği üründe fiyat ikiye katlanıyor. Diğer taraftan kiralarda olağanüstü artışlarla karşı karşıyayız. Sabit kiralar son üç yılda dört kat arttı. Ciro kirasını da eklediğimizde inanılmaz bir artış ortaya çıkıyor.” dedi.

Bunun sebebini ticari alanlarla ilgili 10 uzama yılını dolduran kontratlarda mülk sahibinin “sebepsiz fesih” hakkının bulunması olarak açıklayarak, “Mülk sahibi, bahsettiğimiz aşamaya gelindiğinde yüzde 500’e varan fahiş kira artışı talebinde bulunabiliyor. Mağazanın dekorasyonu ve diğer düzenlemeler için yüklü miktarda yatırım yapan kiracı, çoğu zaman mülk sahibinin dayattığı rakamı kabul etmek zorunda kalıyor.” dedi.

“Sebepsiz fesih konusu sadece AVM’lerle ilgili değil. AVM’ler bu işin belki sadece yüzde 1’ini oluşturuyor. Cadde mağazaları, ofisler, OSB’lerdeki atölyeler, fabrikalar, depolar, antrepolar kısaca tüm kiralanabilir ticari alanlarla ilgili bir sorundan bahsediyoruz. Özellikle düşük kâr marjıyla çalışan markalar ve ülke genelinde binlerce mağazası bulunan indirim marketleri bu sorundan çok fazla etkileniyor. Çünkü kira arttıkça ürün birim maliyeti içindeki payı da artıyor. O maliyetin bir bölümü eninde sonunda fiyata yansıyıyor. Yani kira artışı, enflasyon şeklinde karşımıza çıkıyor. Bu konuda mülk sahibini de mağdur etmeyecek şekilde acil bir düzenleme yapılması gerekiyor. Örneğin devlet kiradan aldığı stopaj vergisinin bir bölümünden vaz geçebilir. Öte yandan, yasal düzenleme yapılmasına rağmen AVM’lerdeki ortak alan giderlerinde de henüz şeffaflık sağlandığını söyleyemeyiz. Şeffaf olmayan genel giderler nedeniyle AVM’lere her ay 700 milyon lira fazladan ödeme yapıyoruz.”

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez: Girişimciler, Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez: Girişimciler, Türkiye'nin geleceğini şekillendirecek

JEOPOLİTİK RİSKLERE KARŞI ŞİMDİDEN ÖNLEM ALMALIYIZ
“Her yeni yıl yeni umut demektir. Ancak 2025 için iyimser olmamızı gerektirecek bir tablo görünmüyor.” şeklinde konuşan Öncel, Enflasyonla mücadele kapsamında talebi kısmaya yönelik önlemlerin büyük olasılıkla devam edeceğini, diğer taraftan bulunduğumuz coğrafyada jeopolitik risklerin arttığını belirterek, “Sınırımızın hemen yakınında, Suriye’de 61 yıllık rejimin yıkılmasının ardından gelişmelerin nereye evrileceğini henüz öngöremiyoruz. Bölgemizdeki belirsizliklerin artması halinde 2025’te ülkemizi ziyaret edecek turist sayısında da düşüşle karşı karşıya kalabiliriz. Dolayısıyla tüm bu gelişmeleri hesaba katarak şimdiden önlemlerimizi almalıyız. Özellikle fahiş kira artışlarının önüne geçecek düzenlemenin bir an önce yapılmasının enflasyonla mücadeleye de önemli katkı yapacağını değerlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.

E-TİCARETE STOPAJ UYGULAMASI BÜYÜK BİR YANLIŞ OLUR
Son olarak Öncel, “Yılbaşından itibaren e-ticaret yoluyla satışı yapılan ürünlere şahıs işletmeleri için yüzde 25, limited ve anonim şirketler için yüzde 15 stopaj vergisi getirilmesi öngörülüyor. Çok özetle ve net söyleyeyim. E-ticarete stopaj uygulaması büyük bir yanlış olur. Stopaj vergisi hem e-ticaret pazarını küçültür hem de fiyatları arttırır. Başka birçok sorunu da  içinde barındıran bu düzenlemenin rafa kaldırılacağını ümit ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
 

Editör: Sude Yılmaz