Borsa güne yükselişle başladı Borsa güne yükselişle başladı

EY (Ernst&Young), Finansal Kontrolör DNA Raporu'nun 2024 versiyonunu yayınladı. Rapor, finansal kontrolörlerin gelecekteki DNA'sını tanımlamayı ve sorumluluklarının nasıl gelişebileceğini açıklamayı amaçlıyor. Ankete göre, finansal kontrolörlerin %86'sı önümüzdeki beş yıl içinde rollerinde önemli değişiklikler öngörüyor ve %26'sı tamamen yeni ve bilinmeyen beceri setlerine doğru bir kayma öngörüyor.

Danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finans ve vergi hizmetlerinde küresel bir lider olan Ernst & Young (EY), 2024 Küresel Finansal Kontrolör DNA Raporu'nu yayınladı. 28 ülkede 1.000'den fazla finansal kontrolör ve 280 kıdemli finans lideriyle yürütülen araştırma, kontrolörlerin önümüzdeki beş yıl içinde rollerinde radikal bir dönüşüme hazırlandığını ortaya koyuyor. Veri ve teknolojinin benimsenmesi büyük fırsatlar sunuyor, ancak birçok katılımcı bu değişimin neyi gerektirdiği konusunda belirsizlik ifade ediyor ve bunu yönetmede desteklenmediklerini hissediyor.

Raporda ayrıca, 10 mali kontrolörden yaklaşık 9'unun (%86) rollerinin 2030'a kadar önemli değişikliklere uğramasını beklediği, %39'unun ise değer yaratmaya daha fazla odaklanılmasını beklediği vurgulanıyor. Katılımcıların dörtte birinden fazlası (%26), on yılın sonunda rollerinin tamamen farklı ve hatta belki de "bilinmeyen" beceriler gerektireceğine inanıyor. Sadece %14'ü gelecekteki rollerinin mevcut sorumluluklarına benzeyeceğini öngörüyor.

Araştırma ayrıca birçok kontrolörün önlerindeki değişikliklere iyi hazırlanmış hissettiğini gösteriyor. Hazırlıklı olan liderler, yapay zeka geliştirmede birçok finans liderinin önünde yer alıyor ve %67'si günlük işlerinde teknolojiyi kullanıyor. Ayrıca, finans kontrolörlerinin %88'i stratejik içgörüler sağlamak için yapay zekayı kullanıyor.

Ancak birçoğu değer yaratmak için gerekli desteği almadıklarını bildiriyor. On kişiden biri (%10) gerekli personele sahip olmadıklarını söylerken, %20'si gerekli bütçeye sahip olmadıklarını düşünüyor.

Finansal kontrolörlerin gelişen rolünün ve veri içgörülerinin ve yapay zekanın benimsenmesinin yaygın olarak kabul edilmesine rağmen, rapor, ortaya çıkan teknolojilerin gücünden tam olarak yararlanmak için daha fazla desteğe ihtiyaç duyulabileceğini öne sürüyor. Katılımcıların yalnızca %21'i teknoloji kullanım fırsatlarını keşfetmeyi değer yaratmanın en iyi üç yolundan biri olarak görürken, %73'ü şirket büyümesini yönlendirmek için teknolojiyi kullanıyor.

Birçok mali kontrolör, gelecekteki rollerinin odak noktasının değer yaratımı olduğunu düşünürken, önemli bir kısmı (%46) büyüme fırsatlarını keşfetmek yerine maliyet tasarrufu stratejileri gibi değer optimizasyonuna odaklanmaya devam ediyor.

Araştırma ayrıca, teknoloji aracılığıyla halihazırda değer yaratan bir grup "kendine güvenen kontrolcü"yü (genel örneklemin %25'i) ortaya çıkarıyor. Bu grubun neredeyse üçte ikisi (%37), akranlarına kıyasla inovasyonda önde gidiyor.

İlginçtir ki, kendine güvenen denetçilerin yalnızca üçte biri (%32) CFO olmayı hedefliyor. Sektördeki potansiyel bir yetenek kıtlığını yansıtan CFO rolünü hedefleyenler, belirli iş yönlerinin önemi konusunda daha az ikna olmuş durumda. Örneğin, CFO pozisyonunu arayanların yalnızca %51'i inovasyonu önemli görüyor, mevcut rollerinde kalmayı hedefleyen denetçilerin ise %73'ü.

EY Türkiye Finansal Muhasebe ve Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Ozan Özarıkça, rapor hakkında şu yorumu yaptı: “Finansal denetçilerin rolü önemli bir dönüşümün eşiğinde. Bunun tam olarak nasıl gerçekleşeceği belirsiz olsa da, birden fazla sorumluluğu aynı anda yönetmeleri gerektiği açık. Kısa vadeli performans ile uzun vadeli değer yaratma arasında denge kurmaları gerekiyor ve sorumlulukları artık bilançonun çok ötesine uzanıyor. Başarılı bir dönüşümün ilk adımı, değişime duyulan ihtiyacı kabul etmektir. Bu, çoğu finansal fonksiyonda açıkça görülse de, finansal denetçiler potansiyellerini açığa çıkarmak ve liderleriyle birlikte sektörün ilerlemesini sağlamak için gereken teknolojik becerileri ve bilgiyi geliştirmede aktif olarak liderlik etmelidir. Özellikle inovasyon açısından, 'kendine güvenen denetçiler' ile akranları arasındaki fark çarpıcıdır. Bu liderler, daha az deneyimli denetçilerin becerilerini ve odaklarını geliştirmeleri için ideal bir model sunar ve doğru destek ve yaklaşımla finansal denetçi rolünün değer yaratma ve inovasyon için nasıl güçlü bir güç olabileceğini gösterebilirler.”

Editör: Sude Yılmaz