40’ı aşkın ülkeden 700’e yakın iş insanının katıldığı Dünya Odalar Federasyonu (WCF) Avrupa ve Asya Zirvesi ile uluslararası iş dünyası İstanbul’da buluşuyor. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, WCF ve TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Başkanı Philippe Varin ve ICC Genel Sekreteri John W.H. Denton’ın katılımıyla başlayan Avrupa ve Asya Zirvesi öncesi WCF Genel Konsey Toplantısı'nda, Bolat, Türkiye'nin ekonomisini ele aldığı bir konuşma gerçekleştirdi.  Zirvede, ‘iklim değişikliği için işbirlikçi yaklaşım’ ana temasıyla iklim değişikliği düzenlemeleri ve teknolojik yeniliklerle gelen yeni rekabet şartları ele alınacak. TOBB tarafından organize edilen etkinlik 3 gün sürecek.

Prof. Dr. Ömer Bolat, zirvede yaptığı konuşmada Gümrük Birliği sayesinde AB ile köklü ve entegre ekonomik ilişkilerimiz olduğunu ve önümüzdeki dönemde Gümrük Birliği'ni güncellemeyi hedeflediklerini belirtti. D S C02736, Türkiye’nin asırlardır tarihi İpek Yolu'nu Avrupa'ya bağladığını hatırlatarak, Asya’yı Yeniden Keşfet İnisiyatifi çerçevesinde Çin ile iş birliği yaparak ticarette sürdürülebilirliği sağlamak ve yatırımları artırmak amacıyla çalıştıklarını ifade etti.

Bakan Bolat, tarihi İpek Yolu’nu canlandırma hedefi doğrultusunda Türkiye’nin, Orta Koridor ve Kuşak ve Yol Girişimleri ile daha güçlü bir şekilde geleceğe taşındığını belirtti. Bolat, “Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü çatısı altında Türkiye, Karadeniz havzasındaki komşularıyla ticaret iş birliğini ve istikrarı geliştirmek için aktif olarak çalışmakta ve Kafkaslar ile Balkanların küresel ticarete erişimi için bir kavşak noktasıdır.” ifadelerini kullandı.

Lojistik açısından Türkiye’nin, Akdeniz bölgesi, Arap ülkeleri ve Afrika ile Boğazlar üzerinden, Atlantik ile Cebelitarık, Doğu Afrika ve Hint Okyanusu ile Süveyş Kanalı ve Bab el-Mandeb üzerinden bağlantıları sayesinde benzersiz bir ticaret habitatı sunduğunu belirten Bolat, “85 milyon nüfus, 1.2 trilyon dolar GSYH ve 617 milyar dolar dış ticaret ile ülkemiz küresel ekonominin önemli bir aktörüdür.” şeklinde konuştu.

" Türk ekonomisi 2024'ün ilk ve ikinci çeyreğinde sırasıyla yüksek büyüme performansını sürdürmüştür”

Bolat, “1990-2023 yılları arasında GSYH (SGP) 9 kattan fazla artmıştır. Türk ekonomisi 2024'ün ilk ve ikinci çeyreğinde sırasıyla %5,3 ve %2,5 oranında büyüme göstererek yüksek büyüme performansını sürdürmüştür.” şeklinde konuşarak, küresel ekonomik zorluklara rağmen, Türk ekonomisinin 2023 yılında %5,1'lik bir büyüme gösterdiğini belirtti. Türkiye’nin GSYH’sının ilk kez 1 trilyon dolar sınırını aştığı ve IMF’ye göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi olduğu vurgulandı. Pandemi sonrası dönemde Türk ekonomisinin, üst üste 16 çeyrek büyüme kaydettiği belirtildi.

Türkiye’nin ekonomik başarısının önemli bir ayağı, güçlü ve nitelikli iş gücüdür. Ülkedeki üniversite sayısının hızla artması, genç nüfusu büyük bir nitelikli iş gücüne dönüştürmüştür. Bu durumun, özellikle teknoloji, imalat ve hizmetler gibi sektörlerde rekabet avantajı sağladığı ifade edildi.

"Hizmet ticaretinde hedefimiz, 2028 yılına kadar %2'ye ulaşmaktır.”

2023 yılında Türkiye'den ihraç edilen malların değeri yaklaşık 256 milyar ABD doları olarak kaydedilerek tarihi bir rekor kırıldığını vurulayan Bakan, “2023 yılının sonunda, küresel mal ihracatındaki payımız %1,08 iken, hizmet ihracatındaki payımız yaklaşık %1,35’tir ve, ilerlemeye devam edeceğiz. Hizmet ticaretinde hedefimiz, 2028 yılına kadar %2'ye ulaşmaktır.” dedi.

Bolat, cari açığını azaltma çabalarının meyve verdiğini ve ihracatı artırarak ithalata bağımlılığı azaltma dengesini sağladığını açıklayarak, “Cari açığımız, 2024 yılı Ağustos ayında 9,7 milyar dolara gerilemiştir. Ayrıca, cari dengemiz Ağustos ayında 4,3 milyar dolar fazla vermiştir. Böylece cari dengemiz son 5 yılın en yüksek aylık cari fazla seviyesine ulaşmıştır. 2024 yılı Ağustos ayında yıllıklandırılmış cari açık, Ocak 2022'den bu yana en düşük seviyeye, 11,3 milyar dolara gerilemiştir.” şeklinde belirtti.

"Uluslararası rezervlerimiz Eylül 2024'te 156,4 milyar dolara yükselmiştir."

Uluslararası rezervlerin de artmaya devam ettiğinin belirtildiği konuşmada Ticaret Bakanı . “Uluslararası rezervlerimiz de artmaya devam etmektedir. Rezervlerimiz Mayıs 2023'te 98,5 milyar dolardan Eylül 2024'te 156,4 milyar dolara yükselmiştir. Swaplar hariç net rezervlerimiz Mayıs 2023'e kıyasla artarak 29,9 milyar dolara ulaşmıştır. Rezervlerin istikrarlı bir şekilde birikimi, dışsal şoklara yanıt verme yeteneğimizi artırmakta, finansal güvenlik ve yatırımcı güveni sağlamaktadır.” dedi.

Tüm sektörlerin borçluluk oranları diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye'deki yerleşik sektörlerin toplam borcu en düşük seviyelerde kalmaya devam etmektedir. Bolat, Borç kontrol altına alınarak, Türkiye’nin sürdürülebilir büyümeyi sağladığı ve gelecekteki ekonomik zorluklarla başa çıkma esnekliğini koruduğunu ifade etti.

Türkiye, toplam 269,2 milyar dolarlık yatırımla 83.000’den fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyor. Ülkenin, küresel şirketler için yönlendirildiği bir bölgesel merkez haline geldiği, tedarik zincirlerinin yeniden tanımlanmasıyla Avrupa için üretim ve dağıtım merkezi olma pozisyonunu sağlamlaştıracağı Ticaret Bakanı tarafından bildirildi.

“Ağustos 2024'te cari açığımız 9,7 milyar dolara gerilemiştir"

Bolat, cari açığı azaltma çabalarının sonuç verdiğini belirterek, “Ağustos 2024'te cari açığımız 9,7 milyar dolara gerilemiştir. Bu dönemde 4,3 milyar dolarlık bir fazla vermiştir. Bu, son beş yılın en yüksek aylık cari açık fazlasını kaydetmiştir” dedi. Bu başarının, ihracatı artırma ve ithalata bağımlılığı azaltma dengeli yaklaşımıyla sağlandığını vurguladı.

Bolat, Türkiye’nin uluslararası rezervlerinin de sürekli arttığını ifade ederek, “Mayıs 2023'te 98,5 milyar dolar olan rezervlerimiz, Eylül 2024'te 156,4 milyar dolara yükselmiştir. Net rezervlerimiz Mayıs 2023'e kıyasla artarak 29,9 milyar dolara ulaşmıştır” şeklinde konuştu. Bu birikimin, finansal güvenliği artırdığını ve dışsal şoklara karşı dayanıklılığı güçlendirdiğini kaydetti.

Yabancı yatırımların Türkiye’deki artışına da dikkat çeken Bolat, “Şu anda Türkiye, toplam 269,2 milyar dolarlık yatırımla 83.000'den fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapmaktadır. Ülkemiz şimdi, küresel şirketlerin yönlendirildiği bir bölgesel merkez haline gelmektedir” dedi. Tedarik zincirlerinin yeniden tanımlanmasıyla Türkiye’nin bu konumunu güçlendireceğine inandığını ifade etti.

"2025 için büyüme oranı hedefimiz %4'tür”

Bolat, Türkiye'nin 2025-2027 Orta Vadeli Programı çerçevesinde büyüme hedeflerini de açıkladı. “2027 yılına kadar Türkiye'nin 1,7 trilyon dolarlık bir GSYİH ile yüksek gelirli ülkeler grubuna katılması hedeflenmektedir. Ayrıca, 2025 için büyüme oranı hedefimiz %4'tür” diyen Bolat, ihracatın, büyümenin motoru olarak teşvik edileceğini ve 2025'te ihracat hedefinin 279,6 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini belirtti.

Son olarak, Türkiye’nin güçlü ve dayanıklı ekonomisi ile büyük hedeflerine ulaşma yolunda ilerlemeye devam edeceğini ifade eden Bolat, “Türkiye’nin ekonomik büyümesi, istikrarı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri için müteahhitler, iş insanları ve yatırımcılar ile iş birliğimizi sürdürmeye kararlıyız” dedi. Katılımcılara teşekkür eden Bolat, Türkiye'nin ekonomik büyümesi ve istikrarı için birlikte çalışma çağrısında bulundu.

Medyafors Başkanı Erem, "Bayim Olur Musun? Fuarı sadece ticari bir etkinlik değil, kalıcı ihracat sağlıyor" Medyafors Başkanı Erem, "Bayim Olur Musun? Fuarı sadece ticari bir etkinlik değil, kalıcı ihracat sağlıyor"

Editör: Sude Yılmaz