Tekstil sektörünün en önemli organizasyonlarından biri olan Texhibition İstanbul, 42 bin 850 metrekarelik fuar alanında 125 ülkeden tekstil profesyonellerini bir araya getirerek sektördeki en son yeniliklerin keşfedilmesine olanak sağladı. 500’den fazla katılımcı firma ve 25 binin üzerinde ziyaretçiyle Avrupa’nın ve dünyanın en prestijli tekstil organizasyonlarından biri olarak öne çıkan fuar, ticari iş birliklerini güçlendirerek sektörün geleceğine yön veriyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, fuarın sektör açısından taşıdığı büyük öneme vurgu yaptı.
Gültepe, “Bu yıl ikincisi düzenlenen Texhibition Fuarı, hızla büyüyen ve gelişen bir organizasyon olarak dikkat çekiyor. Katılımın oldukça yüksek olduğu fuar, kısa sürede Avrupa’nın en büyük tekstil fuarlarından biri olma yolunda ilerliyor. Hedefimiz, İstanbul’u dünya fuar merkezlerinden biri haline getirmek ve bu fuar da bu vizyonun önemli adımlarından biri.” dedi.
Texhibition İstanbul’un yalnızca tekstil sektörüyle sınırlı kalmadığını belirten Gültepe, fuarın birçok farklı sektör için kritik bir buluşma noktası haline geldiğini dile getirdi ve “Texhibition İstanbul, yalnızca tekstil sektörü için değil, hazır giyim, mobilya, otomotiv ve halı sektörleri gibi birçok alanda da büyük bir etki yaratıyor. Her geçen yıl büyüyerek gelişen bu fuar, sektörün gelecekteki rakamlarına da önemli bir katkı sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.
Bu yıl fuara 28 bine yakın ziyaretçi beklenirken, en az 25 bin kişinin katılım sağlaması öngörülüyor.
Texhibition Fuarı’nın hem uluslararası hem de yerel firmalar için büyük avantajlar sunduğuna dikkat çeken Gültepe, “Texhibition'un en büyük avantajlarından biri, yalnızca uluslararası pazara değil, yerel firmalara da önemli fırsatlar sunması. Konfeksiyon sektörü temsilcileri burada en yeni kumaşları, sektör trendlerini ve yenilikleri yakından inceleme şansı buluyor.” ifadelerini kullanarak, fuarın sektöre büyük bir ivme kazandıracağını belirtti.
Texhibition İstanbul, tekstil sektörünün dünya sahnesinde güçlü bir şekilde var olmasını sağlarken, yerel üreticilerin de küresel pazarda rekabet gücünü artıracak yeni bağlantılar kurmasına olanak tanıyor. Fuarın önümüzdeki yıllarda da büyümeye devam ederek İstanbul’un uluslararası fuarcılıkta önemli bir merkez haline gelmesine katkı sağlaması bekleniyor.