Anadolu topraklarında bin yıldır Türk çiftçisi üretiyor, ihracatçılarımız dünyanın dört bir tarafına Anadolu’nun lezzetlerini ulaştırıyor. Türkiye yapay zekâ ve dijitalleşmenin sunduğu olanaklarla verimliliğini artıracak, dünyanın gıda ambarı konumunu güçlü bir şekilde sürdürecek.

Dünya nüfusu hızla artarken, tarım yapılabilir araziler sürekli azalıyor. Bu açmazdan kurtulmak için verimliliğini artırmak, hastalık ve zararlılarla daha etkin mücadele etmek, tarımsal kaynakların daha sürdürülebilir bir şekilde kullanılması için yapay zekanın ve dijitalleşmenin tarım sektöründe çok hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi zorunluluk halini almış durumda.

Cumhuriyetimizin 100. Yılında 35 milyar dolar tarım ürünleri ihraç eden Türkiye, beş yıllık vadede 50 milyar dolar tarım ürünleri ihraç etmeyi hedefliyor.

Türkiye’nin tarım ürünleri üretiminde ve ihracatında lider konumda olan Ege Bölgesi bu konumunu cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da güçlenerek sürdürmek istiyor.

Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatından aldığı yüzde 22’lik payı yüzde 30’lara çekmek için sürdürülebilirlik ve pazarlama eksenli onlarca projeyi hayata geçiren Ege İhracatçı Birlikleri, TURQUALITY, UR-GE Projeleri, Fuarlar, Sektörel Ticaret Heyetleri, Alım Heyetleriyle yoğun bir pazarlama faaliyeti sürdürüyor.

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 12 ihracatçı birliğinin 7 tanesi tarım ürünleri ihracatımızın artması için çalışıyor. EİB bünyesindeki 7 tarım ihracatçı birliği başkanlarının 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü ile mesajları yapay zekâ ve dijitalleşme, sürdürülebilirlik temelli projeler, gençlerin tarıma kazandırılması ve Ticaret Bakanlığı destekli TURQUALITY, UR-GE Projeleri ve Fuarlara yoğunlaşılması eksenli oldu.  

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak; “Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri ihracatı 8 milyar dolara koşuyor”

Türkiye, Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünde tarım ürünleri ihracatını yüzde 3’lük artışla 34 milyar 212 milyon dolardan 35 milyar 164 milyondolara taşıdı. Tarım ürünlerinde Cumhuriyet tarihimizin ihracat rekorunu kırdık. 2023 yılında Ege Bölgesi ihracatçıları olarak ihracatımızı yüzde 9’luk artışla 6 milyar 723 milyon dolardan 7 milyar 315 milyon dolara çıkardık. Ege İhracatçı Birlikeri’nin tarım ürünleri ihracatını 2024 yılı sonunda 8 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Yapay zekâ ve dijitalleşmenin hayatımıza daha fazla girmesiyle 2028 yılında Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatında 50 milyar dolar seviyesini göreceğine inanıyoruz. Egeli tarım ürünleri ihracatçıları olarak 2028 yılında 11-12 milyar dolar aralığına gelmeyi hedefliyoruz.

Tarım sektörüne gençleri kazandırmak için “Üçüncü Kuşak Tarım Girişimciliği Eğitim Programı”nı 2024 yılında ikinci kez hayata geçirdik. Gençler yapay zekâ ve dijitalleşme noktalarında daha etkin. Gıda mühendisliği ve ziraat mühendisliği mezunu ya da halen öğrencisi olan 82 gencimize uzman isimler deneyimlerini aktardı. Programımız işletme ve bahçe ziyaretlerini de kapsıyordu. Gençler işletme ve bahçe tozunu yuttular. Kendilerinden gıda kayıplarını önleyecek, toplam kalite ve verimilliği artıracak projeler bekliyoruz. Tarım sektörünün AR-GE tarafına çok güç katacaklarına inanıyoruz”

Türkiye’nin yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri ihracatının yüzde 23’lük bölümünü tek başına gerçekleştiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, Turkish Fresh and Processed Fruits and Vegetables Cluster isimli UR-GE Projesiyle taze meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörlerinde 41 firmanın kümelenerek ihracat yetkinliklerini artırmak için yola çıktı. 

Meyve Sebze Mamulleri sektöründe Türkiye lideri olan EYMSİB, The Symphony of The Taste from Anatolia isimli TURQUALITY Projesi’yle; Türk meyve sebze mamullerinin İngiltere ve Çin pazarlarında bilinirliğini ve tercih edilmesini artırmak için çaba sarf edecek. 

Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürün Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık; “Yapay zekâ ve dijitalleşme organik sektörüne güç katacak”

“Türkiye son 35 yılda organik sektöründe büyük bir gelişim gösterdi. Avrupa Birliği, ABD, Japonya gibi tüketici tercihlerinin çok üst seviyede olduğu ülkelerde Türk organik ürünleri baş tacı. Organik ürün ihracatımız 1 milyar doları aştı. Ülkemizin organik ürün ihracatının yüzde 75’ini Ege Bölgesi’nden gerçekleştiriyoruz. Yapay zekâ ve dijitalleşme organik sektöründe üretim süreçlerimizi kolaylaştıracak olanaklar sunuyor. Organik sektöründe yeni ihracat hedefimiz ilk etapta 1,5 milyar dolar, daha sonra da 2 milyar dolara ulaşmak. Kuru meyvelerden zeytinyağına, hububattan pamuğa 268 farklı ürünü 311 bin hektar arazide 1,6 milyon ton organik üretim gerçekleştiriyoruz. Türkiye yaklaşık 53 bin organik ürün çiftçisiyle Avrupa'da 4’üncü sırada yer alıyor.”

“Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ihracatımızın domine ettiği kuru meyve sektöründe yıllık 450-500 bin ton ürün ihraç ederek 2024 yılında 1 milyar 610 milyon dolar ihracata imza attık. Üreticilerimizle güçlü bağlar kuruyoruz. Aflatoksinli Kuru İncirlerin İmhası, Kuru Üzümde Kalite Ve Gıda Güvenliğinin Artırılması Projesi, Kuru Kayısıda Kalite Ve Gıda Güvenliğinin Arttırılması Projesi, Malatya ve Çevresinde Kayısı Çekirdek Çıkarma Makinasının Geliştirilmesi Ve Yaygınlaştırılması Projesi, Kuru Meyve İşletmelerinde Su Kullanımının Azaltılmasına Dönük Tedbirlerin Araştırılması Projesi, kuru meyve sektöründe toptan kaliteyi artırmak için yoğunlaştığımız projeler. Turkish Dried Fruits Ur-Ge Projesi’nde kuru meyve sektörünün en güçlü oyuncularının 16 tanesinin katıldığı kümelenerek ihracat pazarlaması yaptığımız gözbebeğimiz bir projemiz. Turkish Dried Fruits Turquality Projesi’nde ise; sektörümüz için büyük potansiyel arz eden Çin, Hindistan ve Rusya pazarlarındaki bilinirliğimizi ve çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir ve Antep fıstığı başta olmak üzere ürünlerimize yönelik talebi ve bu ülkelere ihracatımızı arttırmak amacıyla sektördeki 3 ihracatçı birliği güçbirliğine gittik.”

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit; “Dünya’nın protein açığını karşılıyoruz”

 “Su ürünleri, kanatlı eti, yumurta, süt ürünleri ve bal alt sektörlerimizle dünyanın üç öğün protein açığını kapatmak için üretim yapıyoruz. Her alt sektörümüzde dünyanın en modern tesislerine sahibiz, üretimimizi ve ihracatımızı her geçen yıl artırıyoruz. Son bir yıllık dönemde ihracatımız 4 milyar doları aşmış durumda. İhracatta kısıtlamalar yaşamadığımız takdirde 2028 yılında 6 milyar dolar dövizi Türkiye’ye kazandıracak güce sahibiz. Aegean Fishery and Animal Products Ur-Ge Projesi’nde sektörümüzün tüm alt sektörlerinin temsiline olanak sağlayan 23 firmamızla bir araya geldik ve Afrika pazarı ağırlıklı yeni pazarlar kazanmak için çalışıyoruz. Su ürünleri sektöründe 3 ihracatçı birliği ortaklığında Turkish Seafood Turquality Projesi’nin hazırlıklarını sürdürüyoruz. Ağustos ayında hedef pazarımız Çin’de bir resepsiyonla yolculuğumuz başlayacak. Turkish Seafood Turquality Projesi’yle; Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 6 gıda birliği iş birliğinde ABD’de düzenlediğimiz Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesindeki başarımızı tekrarlamak hatta daha ileri taşımak amacındayız.

Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk; “Gıda üretimine yoğunlaşmalıyız, dünyada talep var”

“Pandemi sonrasında gıda ürünlerini üretebiliyor olmanın çok büyük bir güç olduğu ortaya çıktı. Gıda üretimine yoğunlaşmalıyız, üreticimizin alın terinin karşılığını alabileceği bir iklimi oluşturmalıyız. Türkiye, iklim özellikleri gereği hububat, bakliyat, yağlı tohumlar başta olmak üzere çok geniş ürün gamında üretim yapabilecek bir coğrafyaya sahip. Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü olarak 2023 yılında 12,4 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin gıda ihracatının yüzde 48’ini tek başımıza gerçekleştirdik. Ege Bölgesi’nin hububat bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatını da son 10 yılda 3 kat artırarak 1 milyar 66 milyon dolara çıkardık. Yapay zekâ ve dijitalleşmenin sunduğu olanaklarla üretimde verimliliği artırarak, beğeni skalası her gün yükselen tüketicilerin beklentilerine uygun üretim yapıp, onları katma değerli bir şekilde ihraç edip 2028 yılında sektörümüzün Türkiye genelinde ihracatını 18 milyar dolara, Ege Bölgesi’nde de 1,5 milyar dolara çıkarmak için çalışacağız. 2024 yılında ihracat hedeflerimize ulaşmak için ABD’den Hong Kong’a, Japonya’dan Fransa’ya, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Rusya’ya 9 gıda fuarına katılarak ihraç ürünlerimizi tanıtım, tadım etkinlikleri yapıyoruz. Şeker mamullerin ABD, Kanada ve Meksika pazarlarında kapsamlı olarak tanıtımı için Sektör Kurulu Birliklerince ortak Turquality Projesi planlıyoruz.”

Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur; “Üreticimizi destekleyen Çiftçi Avantaj Kartı (ÇAK)’nı hayata geçirdik”

“Türkiye oriyantal tütün üretiminde dünya lideri. Türkiye’de üretilen sigaralarda yerli harman oranının artırılma kararı virginya ve burley tütütünün üretimini de cazip hale getirdi. 2023 yılında 50 milyon kilo Türk tipi oryantal tütün, 20 milyon kilo Virginia tipi, 1 milyon kilo burley tipi tütün üretim rakamına ulaştık. Türk tütün sektörü olarak, 2024 yılında üretimimizi 80 milyon kiloya çıkarmak istiyoruz. Bunun için üreticilerimizi destekliyoruz. Birliğimiz bünyesinde tütün ihracatının artışını desteklemek maksadıyla Tohumu Islah Projesi, tütün tarımında sürdürülebilirlik çerçevesinde ise oluşturulan çalışma grupları ile üretim, çevre, altyapı, işgücü, tütün tarımında su kullanımı gibi alanlarda çeşitli sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. Bununla birlikte üreticilerimizi tarımsal girdi maliyetlerini azaltmak amacıyla Çiftçi Avantaj Kartı (ÇAK) faaliyete geçirdik. Tütün üreticilerimize özel indirimler sunan firmalar ÇAK’a tanımlanarak üyelik sistemi oluşturulduk. Ayrıca, kişisel koruyucu ekipmanlarının standardizasyonu ve geliştirilmesi, üretimde kullanılan bitki koruma ürünlerinin boş ambalajlarının toplanma merkezlerinde toplanması, imhası ve geri dönüşümü ile ilgili projelerin hayata geçmesine yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Son yıllarda hayata geçirdiğimiz projeler ve tütün üreticisinin emeğinin karşılığını alır hale gelmesi tütün üretimine ilgiyi artırdı. 2023 yılında 922 milyon dolar olan ihracatımızı 2024 yılında 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. 2024 yılının ocak-nisan döneminde ihracatımız yüzde 4’lük artışla 280 milyon dolardan 291 milyon dolara çıktı. En belirgin yükseliş yüzde 42’lik sıçramayla yaprak tütün ihracatında oldu. Yaprak tütün ihracatımız 60 milyon dolardan 86 milyon dolara çıktı.”

Global Marketing Summit, pazarlama dünyasının yıldızlarını buluşturdu Global Marketing Summit, pazarlama dünyasının yıldızlarını buluşturdu

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Emre Uygun; “Güzel bir rekolte geliyor. İhracatın önünün açılmasını istiyoruz”

“Türkiye zeytincilik sektörüne yaptığı büyük yatırımlarla zeytin ağacı varlığını 90 milyondan 200 milyon düzeyine çıkardı. Bu artışın meyvelerini almaya başladık ve Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hesaplamalarına göre, önümüzdeki yıllarda ülkemizin potansiyel olarak 650 bin ton zeytinyağı ve 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin üretecek. Bu potansiyelin farkında olarak, geleceğe yönelik bir planın şimdiden oluşturulması gerekliliğine inanıyoruz. Bu planlamaların, sektörün sürdürülebilirliği ve ülke ekonomisinin kalkınması açısından kritik bir öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Son üç yılda zeytinyağına getirilen dört kısıtlamanın, beklenenin aksine fiyat artışlarını kontrol altına almak yerine tüm sektörü olumsuz etkilediğini hep beraber gözlemledik. Üreticileri ve tedarikçileri belirsizlik içine soktu ve yeterli mal arzının olmaması nedeniyle piyasa daha da zor duruma düştü. Bu kısıtlamalar döneminde zeytinyağı fiyatları daha da yükseldi ve ihracat yapılamayan ürünler depolarda bozulmaya başladı, yaklaşık 400 milyon dolarlık bir döviz kaybına neden oldu. Bugünlerde dünya zeytinyağı fiyatları hızla geri gelmekte, ayrıca önümüzdeki sezon ülkemizde iklim koşulları bu şekilde devam ederse çok güçlü bir zeytin ve zeytinyağı rekoltesi bizi beklemekte. Bu ortamda ihracatçımızın dünya piyasalarında rekabetçi olabilmesi ve güçlü bir şekilde varlığını sürdürebilmesi için dökme ve varilli zeytinyağı ihracatındaki kısıtlamaların kaldırılması gerekmekte.”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı M. Kadri Gündeş; “Ambalajlı ürün ihracatına destek istiyoruz”

“Ambalajlı ihracatı artırma hedefimize ulaşmak için, dökme ihracata getirilen kısıtlamalar yerine ambalajlı ürün ihracatını teşvik etmek ve kaldırılan destekleri Dünya Ticaret Örgütü kriterlerine uyumlu hale getirip tekrar sektöre kazandırmalıyız. Üreticilerimize verilen desteklemelerde 10 yıldır enflasyonist ortama rağmen artırılmıyor. Üreticilerimize verilen desteklerde günümüz koşullarına uyumlu hale getirilmeli. Türkiye’nin artan zeytin ve zeytinyağı rekoltesinin katma değere dönüşmesi için birlik olarak ambalajlı zeytin ve zeytinyağı ihracatını artırmak için birçok ülkede tanıtım faaliyetleri gerçekleştiriyoruz. Özellikle Ege İhracatçı Birlikleri bünyesindeki 6 gıda ihracatçı birliğimizin Amerika Birleşik Devletleri'nde Türk gıda ürünlerinin tanıtımını gerçekleştirdiği TURQUALİTY Projesi'nde Türk zeytin ve zeytinyağının büyük ilgi gördüğünü memnuniyetle görüyoruz. Bu projenin de katkısıyla ABD'ye yapılan zeytinyağı ihracatının arttığını görmek bizi mutlu ediyor. Bu ve benzeri projelerle sektörün gelişimi için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. 2022-23 sezonunda zeytin ve zeytinyağı ihracatımız kısıtlamalara rağmen 947 milyon dolara ulaştı. 2024-25 sezonunda da güzel bir rekoltenin ayak sesleri geliyor. İhracatın önündeki engeller kaldırıldığı ve ambalajlı ürün ihracatı destekleri artırıldığı takdirde Türk zeytincilik sektörü olarak 1,5 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabiliriz.”

Ege Mobilya Kağıt ve Ormar Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle; “Odundışı ürünleri ihracatının yüzde 68’ini yapıyoruz”

“Odun dışı orman ürünleri olarak adlandırdığımız defne, kekik, ıhlamur, adaçayı, biberiye, tıbbi bitkiler, meşe palamudu gibi ürünleri kapsayan ihracatımız 2023 yılında 103 milyon dolar bandında seyretti ve bu ürünlerin Türkiye geneli ihracatının yüzde 68’lik kısmına imza attık. İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ticaret Borsası iş birliğinde, tıbbi ve aromatik bitkiler sektörünün ve sektörde faaliyet gösteren firmaların rekabet gücünü artırmaya yönelik olarak yürüttüğümüz “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Sektöründe Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi Ur-Ge Projesi”nin ihtiyaç analizi sürecini tamamladık. Proje faydalanıcısı 19 firmanın taleplerini dikkate alarak faaliyetlere başlayacağız. Hedef ülke olarak seçtiğimiz ABD ve Almanya gibi pazarlarda Türk markasının en iyi şekilde tanıtımını yapmak amacıyla; Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ortaklığında tıbbi aromatik bitkiler sektörüne yönelik 4 sene boyunca Turkish Herbal Tea Turquality Projesini yürüteceğiz.Dünya 1. si olduğumuz kekik defne biberiye vb. gibi odun dışı orman ürünlerinin bu sefer farklı bir yönünü, “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler” gücünü, “Türk Bitki Çayı” markası konseptiyle dünyaya göstereceğiz. 4 yılın sonunda UR-GE ve TURQUALITY Projelerimizin itici gücüyle, Kınık’ta tıbbi aromatik bitkiler sektörüne yönelik kurulacak Kınık Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin de sağlayacağı sinerjiyle sektörümüzün ihracatınız ikiye katlanarak 350 – 400 milyon dolar aralığına ulaşmasını hedefliyoruz. Kekikte Pirolizidin Alkaloid (PA) sorununun çözümü için üreticilerimizi bilinçlendirmek için 2023 yılında Denizli İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ortaklığında, Denizli’de en çok kekik üretimi yapılan dört bölgede kekik üretici toplantıları gerçekleştirdik., 2024 yılında aynı toplantıları tekrar edeceğiz.”

EİB, Türk gıda ürünlerini tanıtmak için 5 dev fuara milli katılım düzenliyor

Türkiye’nin gıda ürünleri ihracatının lideri Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye’nin gıda ürünlerinin dünya genelinde tanıtımı için yaklaşık 30 yıldır uluslararası arenada gıda fuarlarına milli katılım organizasyonları düzenliyor. 

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki “Fancy Food Fuarı”, Japonya’daki “Foodex Japan Fuarı”, Almanya’da; organik sektörünün dünyadaki en büyük buluşması olan “Biofach Organik Ürünler Fuarı”, Çin’deki “Çin Uluslararası İthalat Fuarı” ve ABD’de Californiya’da düzenlenen, “Expo West Fuarı” Türk gıda ürünlerinin dünya pazarlarındaki vitrini oldu. 

Ege İhracatçı Birlikleri, gıda sektörlerinin kümelenerek ihracat yetkinliklerini artırdıkların Ticaret Bakanlığı’nın yüzde 75 oranında desteklediği UR-GE Projelerini 7 farklı sektörde devam ettirirken, EİB patronajında yürüyen ya da paydaşı olduğu gıda sektörü eksenli TURQUALITY Projelerinin sayısı 2024 yılında 6’ya ulaştı. 

Dünya Çiftçiler Günü Bilgi Notu

Türkiye genelinde 2023 yılında toplam bitkisel üretimimiz 137 milyon ton ve tarım alanımız ise 24 milyon ha’dır (TUİK).

Türkiye üretiminde dünyada birinci olduğu fındık, kiraz, incir ve kayısının yanı sıra ayva, haşhaş tohumu, kavun ve karpuzda ikinci; mercimek, antepfıstığı, kestane, vişne ve hıyarda üçüncü; ceviz, zeytin, elma, domates, patlıcan, ıspanak ve biberde ise dördüncü sırada bulunuyor.

Tarım sektörünün ülke ekonomisi içerisindeki yeri, tarımın genel ekonomi içerisinde yaratmış olduğu katma değer ile ölçülmektedir. Sektördeki faaliyetler, bir taraftan ülkenin gıda ihtiyacını karşılarken, diğer taraftan nüfusun önemli bir kısmına istihdam alanı oluşturarak ekonomiye katkıda bulunmaktadır. Ekonomik anlamda sadece tarımsal üretim bakımından ülkemizde GSYİH'nın %6'sını oluşturması ve işgücünün %15'ini istihdam etmesi sebebiyle tarım sektörü ülke ekonomisinin en önemli sektörlerinden birisidir. Türkiye, toplam ihracatın %10'undan fazlasını oluşturan net bir tarım ürünleri ihracatçısıdır ve dünya pazarlarına erişimi sektör için çok önemli bir konudur.

Küçük ölçekli ve geçimlik çiftliklerin baskın olması, çok küçük parçalı arazi yapısı vb. çeşitli yapısal darboğazlara rağmen, Türkiye fındık, kuru meyveler ve bazı taze meyve-sebzelerin önemli tarımsal ihracatçıları arasında yer alırken; başlıca ihracat noktaları arasında Avrupa Birliği, Rusya Federasyonu, ABD ve Irak gibi ülkeler yer almaktadır (TİM, 2023).

Organik Tarım Araştırma Enstitüsü (FIBL) ve Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM) tarafından hazırlanan organik tarım istatistiklerine göre, dünyada organik tarıma en çok toprak ayıran ülke Avusturalya. Türkiye bu listede Avusturalya, Hindistan, Arjantin ve Çin’in ardından 26. sırada yer alıyor.  2022 yılı Organik bitkisel üretim toplamda 1 milyon 153 bin ton ve üretim alanımız ise 311 bin ha’dır. Organik ürünlerin 35 bin tonu İzmir’de, 168 bin tonu ise Manisa’da, 141 bin tonu ise Aydın’da üretilmektedir (Tarım ve Orman Bakanlığı, 2024).

Tarım sektörü, gıda maddeleri tüketim mallarının en önemli bölümünü oluşturduğundan ve sanayi malları için hammadde özelliği taşıdığından kalkınmada ayrı bir öneme sahiptir. Türkiye’nin coğrafi konumu, iklim ve bitki çeşitliliği gibi konular bakımından tarıma elverişli bir ülke olması ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinde tarım sektöründen azami ölçüde faydalanmasını gerekli kılmaktadır.

Hızlı nüfus artışı karşısında gıda kaynaklarının azalması, tarımın önemini kuşkusuz daha da artırmaktadır. Sürdürülebilirlik ve Gıda Güvenliği ilkesi çerçevesinde, bireylerin dengeli ve yeterli beslenmeleri konusu ülkelerin temel önceliğini oluşturmasının yanında tarımın geliştirilmesi konusunu da ön plana çıkarmaktadır.

Her geçen gün artan tüketici bilinciyle birlikte, hem Türkiye’de hem de dünyada özellikle korona virüsün etkisi tarımsal üretim ve gıdanın önemini bir kez daha öne çıkarmıştır. Kendine yeterlilik, yerel üretim ve tüketim, çiftçiliğin ve tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi öncelik haline gelmiştir.

Kendi başına üreten, refah ve huzurlu bir toplum için sabır, samimiyet ve emeği harmanlayan insanoğlunun en kadim mesleği olan çiftçiliğin ve çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü kutlarız.

Editör: Sude Yılmaz