İhracat ocak-ekim döneminde yüzde 15,4 artışla 209 milyar doları, son 12 ayda ise 253 milyar doları aştı. Otomotiv 2,7 milyar dolarla ekim ayında en fazla ihracat gerçekleştiren sektör oldu. Kimyevi maddeler ve mamulleri 2,6 milyar dolarla ikinci, hazır giyim 1,7 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ekim ayı ihracat verilerini Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un katılımıyla İstanbul'da açıkladı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, küresel ekonomilerdeki daralma sinyallerine rağmen ihracat ailesinin ekim ayında da başarılı bir performans sergilediğini söyledi. Genel Ticaret Sistemi (GTS) kayıtlarına göre ekim ayı ihracatının yüzde 2,8 artışla 21,3 milyar dolara ulaştığını bildiren Gültepe, şöyle devam etti: “Bu sonuçla tüm zamanların en yüksek ekim ayı ihracatını gerçekleştirmiş olduk. İhracatımız 10 ayda 209 milyar doları, 12 ayda ise 253 milyar doları aştı. 10 aylık ihracatta geçen yıla göre yüzde 15,4 artıdayız. Son 12 ayın tamamında aylık ihracat rekorları kırdık. Ekimde ilk 5 sektörümüz 2,7 milyar dolarla otomotiv, 2,6 milyar dolarla kimya, 1,7 milyar dolarla hazır giyim, 1,4 milyar dolarla çelik ve 1,3 milyar dolarla elektrik-elektronik şeklinde sıralandı. Savunma ve havacılık ile hububat sektörlerimiz, geçen ay tarihlerinin en yüksek ihracatına imza attılar.” ''İHRACATTA ORTALAMA KİLOGRAM BİRİM DEĞERİ 1,64 DOLARA YÜKSELDİ'' Mustafa Gültepe, ekim ayında 38 ilin ihracatını artırdığını, en çok ihracat yapan ilk beş ilin ise İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Gaziantep şeklinde sıralandığını bildirdi. Türkiye'nin ekimde 217 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirdiğini belirten Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “En fazla ihracat yaptığımız ilk üç ülke Almanya, Irak ve ABD oldu. Ekimde ihracat ailemize bin 806 yeni firmamız katıldı. Ortalama kilogram birim ihracat değerimizdeki artış da devam ediyor. Geçen yılın ekim ayına göre kilogram birim değerimiz yüzde 18,7 artışla 1,64 dolara yükseldi. Biz ortalamada en az 2 doların üzerine çıkmalıyız. Bunun için de katma değerli, markalı ihracatımızı artırmalıyız. Markalaşma konusunda her geçen yıl daha iyiye gidiyoruz. Son yıllarda Made in Türkiye algısını yükseltecek markalar çıkarıyoruz. Cumhuriyet Bayramı'nda ilki banttan indirilen yerli otomobilimiz TOGG inşallah dünyada aranan bir marka haline helecek. Biz de TİM olarak otomobil tercihimizi TOGG'dan yana kullanacağız” dedi. ''YIL SONUNDA 250 MİLYAR DOLARLIK HEDEFİMİZİ YAKALAYACAĞIZ'' Mustafa Gültepe, Türkiye'nin en büyük pazarları konumundaki Avrupa ve ABD başta olmak üzere küresel ekonomilerden daralma sinyalleri gelmeye devam ettiğini hatırlattı. Söz konusu pazarlarda yüksek enerji fiyatları, enflasyonist baskı, faiz politikaları, hane halkı harcamalarının kısılması gibi nedenlerle ithalat talebinin baskılandığını anlatan Gültepe, şunları söyledi: “Yılbaşından bu yana Euro/Dolar paritesi de ihracatımıza olumsuz yansıyor. Sadece ekim ayında parite kaynaklı kaybımız 1,5 milyar doları, 10 aylık kaybımız ise 11,5 milyar doları aştı. Biz 2022'ye 250 milyar dolar ihracat hedefi ile başlamıştık. Önümüzde iki ay var. Her şeye rağmen hedefi yakalayıp inşallah ihracatta yüzde 10'luk bir büyüme gerçekleştireceğiz. Küresel ticarette bu yıl yüzde 3,5 büyüme öngörülüyor. Resmin geneline baktığımızda iyi bir grafik çizdiğimizi söyleyebilirim. 2023'te küresel ticaretin daralacağı yönündeki endişeler giderek artıyor. Süreci yakından takip ediyoruz. Bakanlıklarımızla, birliklerimizle sürekli istişare halindeyiz. Geçen hafta TİM Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantımızı yaptık. Sayın Bakanımızın da katıldığı toplantıda birlik başkanlarımızın görüş ve önerilerini dinledik. Önümüzdeki birkaç ay bazı sektörlerimizin ihracatında daralma olabilir. Demir-çelik, çimento, seramik, cam, gübre gibi enerji yoğun sektörlerde ise talep artışı öngörüyoruz. Özetle tüm olasılıkları değerlendiriyoruz. Devletimizin desteği ile pandemide olduğu gibi bu süreci az hasarla atlatacağımıza inanıyorum.”dedi Ticaret Bakanı Mehmet Muş Etkinlikteki konuşmasına geçmiş Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayarak başlayan Muş, Cumhuriyetin 99. yıldönümünde ilk günkü azim ve kararlılıkla aziz Türk milletine layık olmak için var güçleri ile çalıştıklarına işaret etti. Muş, Cumhuriyet Bayramı'nda milli gurur Togg’un ilk seri üretim modellerini banttan indirdiğini anımsatarak, bundan duydukları gurur ve mutluluğu paylaştı. Türkiye Yüzyılı'nın, dünyanın siyasi ve ekonomik krizlerin sarmalında olduğu böyle bir dönemde barışın, kalkınmanın, üretim, ihracat, güven ve istikrarın yüzyılı olmasını hedeflediklerini belirten Muş, küresel ekonomiye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Zorlu küresel koşullar altında hedeflerimizi gerçekleştirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Rusya-Ukrayna savaşının seyri, Avrupa'da büyüyen enerji krizi ve ABD ve AB'de sıkılaşan mali koşullar nedeniyle etkilerini net bir şekilde göstermeye başlayan durgunluk, küresel ekonomi için olumsuz bir tablo çizmektedir. Bu doğrultuda, pek çok uluslararası kuruluş 2023 yılında küresel yavaşlamanın geniş tabanlı olabileceğini öngörürken, geçtiğimiz ay yayınlanan IMF raporunda ise küresel büyüme oranının yüzde 2'nin altına düşme ihtimalinin güçlendiği belirtilmektedir. Birçok öncü göstergenin yanı sıra, PMI verileri özellikle Avrupa'da beklentilerin üzerinde bir yavaşlamaya işaret etmektedir. Avro Bölgesi'nde temmuz ayında 50 eşik değerinin altına inen PMI göstergesi, ekim ayında da 46,6 seviyesine gerileyerek son 29 ayın en düşük seviyesine düşmüştür. Dünya Ticaret Örgütü, artan enerji ve gıda fiyatları, yükselen faiz oranları gibi riskleri göz önünde bulundurarak, daha önce yüzde 3,4 olarak açıkladığı 2023 yılı mal ticareti büyüme beklentisini yüzde 1'e düşürmüştür. Yeni ihracat siparişleri endeksine baktığımızda ise Almanya, ABD, İngiltere ve Çin gibi ülkelerde ihracatın yavaşlaması beklenmekte olup, Avro Bölgesi ve AB’nin dış ticaret açığı ağustos ayında rekor düzeye ulaşmıştır." ''KÜRESEL ENERJİ VE EMTİA FİYATLARINDAKİ YÜKSEK SEVİYELER DEVAM ETMEKTE '' Bakan Muş, küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki yüksek seviyelerin devam ettiğine işaret ederek, Avro Bölgesi ekim ayı enflasyonunun bugüne kadarki en yüksek seviyesine yükseldiğini hatırlattı. Küresel resesyon beklentilerine rağmen, özellikle doğalgaz fiyatlarında yüksek seviyelerin devam ettiğini, fiyatların ilk 9 ayda ABD için yüzde 80 Avrupa için yüzde 109 artış gösterdiğini bildiren Muş, şunları söyledi: "Uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalarda Rusya'dan gelen gaz kesintilerinin AB büyüme oranlarında 0,5 ila 3 yüzde puan arasında negatif etki yaratabileceği hesaplanmaktadır. Pandeminin başından beri dünyada enerji fiyatlarından kaynaklı büyük bir enflasyon dalgası oluşmuştur. Bu yıl ocak-eylül dönemini pandemi öncesi dönemle kıyasladığımızda doğalgaz fiyatlarında yüzde 772 oranında artış olurken, aynı dönemde kömür fiyatlarında ise yüzde 291'lik bir artış gerçekleşmiştir. Küresel ekonomi ve ticaretle üst düzey bir entegrasyon sağlamış olan ülkemiz, dünyadaki bu gelişmelerden olumsuz etkilenmesine rağmen, sanayi üretimimizde artış devam etmektedir. Dahası, 2021 yılında yüzde 11,4 ile son 50 yılın en yüksek büyüme hızına ulaşan Türkiye ekonomisi, 2022 yılının ikinci çeyreğinde de yüzde 7,6 gibi başarılı bir büyüme oranı kaydetmiştir. Bu dönemde ihracatımız büyümenin yarısından fazlasını oluşturarak ekonomimizin itici gücü haline gelmiştir. Bizler de bu başarılı rolümüzü sürdürmek ve zorlu küresel koşullarda ihracatçımıza daha fazla destek olmak adına çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz." ''OCAK-EKİM DÖNEMİNDEKİ İTHALAT ARTIŞIMIZIN YÜZDE 51'i ENERJİ İTHALATINDAN KAYNAKLANMIŞTIR'' İhracat rakamlarına ilişkin bilgi veren Bakan Muş, ihracatın geçen yıl yakaladığı ivmeyi bu yılın ilk 10 ayında da devam ettirdiğini ve her ay olduğu gibi en yüksek aylık ihracat değerine ulaştığını bildirdi. Muş, şu bilgileri paylaştı: "Ekim ayında ihracatımız geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 3 artışla 21,3 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ocak-ekim dönemi ihracatımız ise yüzde 15 artışla 209,5 milyar dolara yükselmiş bulunuyor. Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisi ile ithalatımız ekim ayında 29,3 milyar dolar olurken, bu rakamın yüzde 26'sı enerji ithalatı kaynaklıdır. Benzer şekilde ocak-ekim dönemindeki ithalat artışımızın yüzde 51'i enerji ithalatından oluşmuştur. Bu dönemde, enerji hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 89 olarak kayıtlara geçmiştir. Öte yandan, son dönemde altın ithalatındaki yükseliş de ithalatımızda yaşanan artışta etkili olmuştur. Söz konusu artış ocak-ekim döneminde de devam etmiş olup, toplam altın ithalatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 198 artarak 15,2 milyar dolara yükselmiştir. Öte yandan, paritenin dış ticaret rakamlarımız üzerindeki olumsuz etkileri de devam etmektedir. Bu yılın ilk 10 ayında parite kaynaklı dış ticaret açığımız 2,8 milyar dolar daha fazla olmuştur."
Editör: İbrahim GÜNEŞ