Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), “Geleceğimiz için Eğitimi Birlikte Konuşmak” temalı bir konferans düzenledi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katılımlarıyla gerçekleşen konferansta PISA 2022 bulguları ışığında Türkiye’de eğitimin durumu, yapay zeka çağına doğru herkes için nitelikli eğitim gibi birçok konuya yer verildi. Konferansa katılan Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, konferans kapsamında “İş Dünyası Gözünden Eğitimden Beklentiler” başlığı altında özel bir oturum gerçekleştirdi. Boyner, iş dünyasında eğitimle ilgili mevcut beklentileri ve gelecekte nasıl bir eğitim modeli gerektiğini tartıştı.

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, eğitim reformlarına ve Türkiye’nin geleceğine dair görüşlerini paylaştı. Eğitimin, ülkenin refahı için en önemli unsur olduğunu belirten Turan, "Eğitim, ülkemizin refahının itici gücü ve geleceğimizi belirleyecek en temel unsur. Eğitim, genç nesillerin potansiyeline yapılan en önemli yatırımdır." dedi.

Turan, 2030’a kadar Avrupa’da 160 milyon çalışanın dijital beceriler konusunda yeniden eğitilmesi gerektiğini vurgularken, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırmak için eğitimde dünya standartlarını yakalaması gerektiğini söyledi: "Eğitimde geri kalmak, dünyadan da geri kalmak demek. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefliyorsak, eğitim sistemimizin kalitesi de dünyada ilk 10’a girmeli."

Turan, iş dünyasında nitelikli iş gücü bulma zorluğu ve beyin göçü gibi sorunlara dikkat çekerek, eğitim sisteminin fırsat eşitliği sağlaması gerektiğini ifade ederek, "Her bireyin farklı potansiyeli ve yeteneği vardır. Farklılıkların yeşermesine imkan tanıyan, tek-tipçi olmayan bir eğitim anlayışı, insanımızı ve ülkemizi güçlendirecektir." ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, konuşmasında Türkiye'nin eğitim sistemini daha özgürlükçü, bireyin kendini tanıma ve geliştirme sürecine dayalı bir model üzerine inşa ettiklerini belirtti. Eğitimin nihai hedefinin "iyi insan" yetiştirmek olduğunu vurgulayan Tekin, bu çerçevede yapılan reformların ideolojik önyargılar nedeniyle eleştirildiğini söyledi.

Tekin, eğitimi ideolojik bakış açısıyla değerlendiren bazı çevrelerin, bu sürece katkıda bulunmak yerine yalnızca eleştiride bulunduklarını dile getirdi. Yeni eğitim müfredatını eleştirenlere 12 soru yönelten Bakan Tekin, eleştirilerin amacını sorguladı ve şunları söyledi:

"Çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin sırtından ağır bilgi yükünü almamıza mı karşılar? Akademik başarıyı da içine alan beceri odaklı bir eğitime geçişimize mi itiraz ediyorlar? Öğrenci katılımını artırarak onların dünya ile yarışabilecek bir öğrenme sürecine dahil olmalarını mı istemiyorlar?"

Ayrıca Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1921'de Maarif Kongresi'nde vurguladığı milli terbiye programına dayalı bir eğitim modeli oluşturmaya çalıştıklarını belirten Tekin, "Merhametli, çevresine saygılı, erdemli bireyler yetiştirmek mi sorun yaratıyor?" dedi.

Tekin, müfredat değişiklikleri kapsamında tarihi olayların kronolojik olarak öğretileceğini, "Mavi Vatan" ve savunma sanayisindeki gelişmeler gibi kavramların müfredata ekleneceğini belirtti. Ayrıca, dijital ve finansal okuryazarlık gibi 22. yüzyıl becerilerine odaklanılacağını, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirme hedefiyle ilerlediklerini vurguladı.

Tekin, eleştirilerden önyargılardan uzak bir şekilde cevap beklediğini belirterek, eğitimin herkesin ortak geleceği için bir arada konuşulması gerektiğini ifade etti. Eğitim sisteminin geliştirilmesi için kamu, özel sektör ve akademi işbirliğinin önemine dikkat çekti.

Büyükelçi Şen: "Almanya vize süreçlerinin iyileştirilmesi önceliğimiz" Büyükelçi Şen: "Almanya vize süreçlerinin iyileştirilmesi önceliğimiz"

Bu kapsamda TÜSİAD’ın düzenlediği konferansın, eğitim sisteminin geleceği üzerine farklı bakış açılarını bir araya getirdiği bir platform olarak değerli bir katkı sağladığını belirten Tekin, "Amasız, fakatsız, önyargısız bir şekilde eğitim ekosistemimizi hep birlikte inşa etmek zorundayız" dedi.

Konferansta ayrıca, TÜSİAD Sosyal Kalkınma Yuvarlak Masa Başkanı Yılmaz Yılmaz, PISA 2022 raporuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, Türkiye'nin eğitim geleceğine yönelik önemli bulgulara ulaştıklarını belirterek, "Bu etkinlik, farklı fikirlerin bir araya geldiği ufuk açıcı bir konferans oldu" dedi. 

PISA 2022 Bulguları Işığında Türkiye’de Eğitimin Durumu başlıklı oturumu gerçekleştiren Politika Analisti Kayıhan Nedim Kesbiç ise, Türkiye’nin son 20 yıldaki PISA performansına dikkat çekti. Kesbiç, Türkiye’nin OECD ortalamasının altında kaldığını, ancak pandemiden diğer ülkelere kıyasla daha az etkilendiğini söyledi:

"Pandemi sonrası ilk PISA araştırması olduğu için, Türkiye'nin öğrenme kayıplarını değerlendirmek açısından önemliydi. OECD ortalamasına göre daha az etkilendik, bu olumlu bir gösterge ancak hâlâ OECD ortalamasının altındayız."

Kesbiç, okul aidiyetinin düşüşüne ve öğrencilerin iyi olma halleriyle ilgili yeni politikalar geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaparak "Geleceğin becerilerini yakalamak için eğitim sistemimizi sürekli revize etmeliyiz. Dayanıklı bir eğitim sistemi kurarak krizlere karşı hazırlıklı olmalıyız." ifadelerini kullandı.

Muhabir: https://www.find.com.tr/