Türkiye Makina Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, MAKTEK Eurasia Fuarı'nda yaptığı açılış konuşmasında, makine sektörü ve fuarların önemi üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Dalgakıran, özellikle uluslararası arenada rekabet gücünü artırmak için atılması gereken stratejik adımlara vurgu yaptı. Dijitalleşmenin artmasına rağmen fuarların sektördeki yerini koruduğunu belirten Dalgakıran, MAKTEK gibi marka fuarlarının önemine değindi.
"Dijital alan çok gelişse de fuarlar önemini korumaya devam ediyor" diyen Dalgakıran, fuarların yerelleşmeye başladığını ifade etti. "Önceden Almanya’da büyük fuarlar olurken, şu anda Uzak Doğu’da ve birçok bölgede fuar kurma yarışı var" diyerek sektördeki küresel değişimlere dikkat çekti.
Ancak, Türkiye'nin makine sektöründe ölçek büyütmenin zorluklarına işaret eden Dalgakıran, "Firmalarımız dünyada neler yapıldığını gayet iyi biliyorlar, ama ölçeğe gitmek daha zor" sözleriyle uluslararası rekabette yaşanan sorunları özetledi.
Dalgakıran ayrıca, Türkiye’nin korumacı politikalarının sektör üzerindeki olumsuz etkilerine de değindi. "Vergisel korumacılık yerine, piyasa denetimi ve gözetimi Türkiye'de çok ciddi şekilde çalıştırılması gerektiğine inanıyorum" diyerek koruma politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Piyasa denetimi konusunda yaşanan eksiklikleri de sert bir dille eleştiren Dalgakıran, "Türkiye'nin 6 milyon memuru var, ama piyasa denetimi ve gözetiminde 1 kişi çalışıyor" diyerek durumu eleştirdi. "Türkiye'ye giren ithal makinelerin önemli bir kısmı, dünyadaki standartlara uygun değil" sözleriyle, standartsız ürünlerin Türkiye pazarına girişine dikkat çekti.
Bu sorunu çözmek için laboratuvarların kurulması gerektiğini, bunu yapacak kurumların da TOBB gibi Sivil Toplum Kuruluşları olduğunu belirterek, şu sözlerle sitemde bulundu:
"Görüştüğümüz zaman ne diyorlar bize? Laboratuvarlar kurmamız lazım. Laboratuvarlar kurmak için kendi sivil toplum örgütlerimiz var değil mi? Misal, TOBB var. Laboratuvar kurmak yerine ne yapıyoruz? Ev yapıyoruz Zeytinburnu'nda."
Dalgakıran, TOBB gibi sivil toplum kuruluşlarının bu denetim süreçlerine daha fazla katkı sağlaması gerektiğini belirtti. "Milyarlarca liralık kötü ürünün Türkiye'ye girmesine sebebiyet veriyoruz" diyerek, sivil toplumun laboratuvar ve denetim mekanizmalarına yatırım yapması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, "Sadece ithal ürünlerde mi? İçimizde de kalitesiz ürünler yok mu?" sözleriyle yerli üretimdeki kalite sorunlarını da gündeme taşıdı.
Son olarak, "Ülkeler korumacılıklarını artık gümrük duvarları üzerinden yapmıyor, standartlar üzerinden yapıyor" diyerek Türkiye’nin standart belirleme kabiliyetini geliştirmesi gerektiğini vurguladı.