Türkiye Innovatian Week, Anadolu ile buluşuyor Türkiye Innovatian Week, Anadolu ile buluşuyor

İstanbul Ticaret Odası (İTO) mart ayı meclis toplantısında konuşmasını gerçekleştiren Başkan Şekib Avdagiç, depremin Türkiye’nin kalkınma ve sanayileşme stratejisinde bir ‘desantralizasyon’a yol açmasını istediklerini belirtti.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) mart ayı meclis toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda konuşmalarını gerçekleştiren İTO Başkanı Şekib Avdagiç, son günlerde gündemde olan depremlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Deprem kuşağında bir ülke olmanın verdiği öneme değinen Avdagiç, yaşanan olayların bir uyarı olduğunu belirterek ‘’O da sanayi ve ticaretin belli merkezlerde sıkışmaması gerektiğidir. Görüyoruz ki belirli bölgelerde yoğunlaşan sanayi ve ticaret, hem bölgeler arası kalkınmışlık ve refah seviyesini olumsuz etkiliyor hem de ekonomik ve sosyal riskleri artırıyor. Depremin Türkiye'nin kalkınma ve sanayileşme stratejisinde bir 'desantralizasyon'a yol açmasını diliyorum.’’ ifadelerini kullandı. Avdagiç, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından depremzedelerin korkularının giderilmesi suretiyle bölgede üretimin canlandırılmasının önemli olduğunu vurguladı. Deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkmasının yolunun bu kentlerde üretimin yeniden başlamasından geçtiğini belirten Avdagiç, "Lojistiği bir sorun olarak ileri sürenler olabilir. O zaman Türkiye'nin son yıllarda kara yolu ulaşımında aldığı büyük mesafenin bir benzerinin demir yolu ile yük taşımacılığında da alınması gerekiyor. Ülkenin hızlı demir yolu ağlarıyla örülmesi ve limanlara hızlı erişimin sağlanması lojistiği sorun olmaktan çıkaracaktır. Bu da üretimin ve sanayinin ülke geneline yayılmasına zemin hazırlayacaktır." açıklamalarında bulundu. İTO’nun Deprem Koordinasyon Merkezi’nden bölgeye 108 tır ve 8 uçak yardım gitti Toplantıda, depremlerin ardından İstanbul Ticaret Odası’nın gerçekleştirdiği çalışmalara değinen Şekib Avdagiç; şu ana kadar deprem bölgesine yapılan yardımların 220 milyon liraya ulaştığını belirtti. Şekib Avdagiç, "İstanbul'dan tedarik ettiğimiz yakmaya hazır odunları kamyonlara yükleyip yola çıkardık. Acil ihtiyaç bilgisi gelince anında bölgeye talep edilen kadar oksijen tüpü gönderdik. Çadırkentlerde buzdolabı olmadığı için ürünlerin uzun süre muhafazasını sağlayan termo boxlar talep edildi. Onları gönderdik. Bir bölgeden 'acil çadıra ihtiyaç var' haberi gelince, biz oraya hemen çadır gönderdik. Nokta atışlı ve incelikli bir çalışma yürüttük." ifadelerini kullandı. Depremin sonuçlarının en az bir sene boyunca bölge insanının hayatını etkileyeceğine dikkati çeken Avdagiç, şöyle devam etti: "Deprem bölgesinin daha uzun süre yardıma ve özel desteklere ihtiyacı var. İş dünyası olarak yardımları, ihtiyaçlar sürdükçe devam ettirmek zorundayız. Normal hayata dönüş için daha uzun bir yolumuz olduğu 'tartışma götürmez' bir gerçek. Bizler de yardım çalışmalarımızı bu perspektifle şekillendiriyoruz. Rutin ihtiyaç yardımlarımızı düzenli olarak uzun süre devam ettirmemiz gerekiyor. İTO olarak, devletimizle ve TOBB ile koordinasyon halinde bu çalışmalarımızı yürütüyoruz. Deprem kuşağında bir ülke olmanın bize verdiği önemli bir uyarı var. O da sanayi ve ticaretin belli merkezlerde sıkışmaması gerektiğidir. Görüyoruz ki belirli bölgelerde yoğunlaşan sanayi ve ticaret, hem bölgeler arası kalkınmışlık ve refah seviyesini olumsuz etkiliyor hem de ekonomik ve sosyal riskleri artırıyor. Depremin Türkiye'nin kalkınma ve sanayileşme stratejisinde bir 'desantralizasyon'a yol açmasını diliyorum." İTO Başkanı Avdagiç, İTO'nun orta vadede yapacakları çalışmaya ilişkin ise, "Bölge insanımızı kalıcı konutlarına yerleştirmek, onların yanında olmak için başlatılan çalışmada, İTO olarak yerimizi alıyoruz. Bunun nasıl olacağına dair yol haritasını, TOBB ve devletimizin ilgili birimleriyle çizmeye çalışıyoruz." görüşünü aktardı.
Editör: Eslem Nur KARAMAN