LeBailly, Türkiye'nin son dönemde yenilenebilir enerji politikasına odaklandığını ve ABD ile işbirliği fırsatlarını değerlendirdiklerini belirtti. Gelecek haftalarda gerçekleştirilecek olan Enerji ve İklim Diyaloğu'nda metan emisyonlarının azaltılması gibi konuların ele alınacağını ve rüzgar, güneş ve enerji verimliliği gibi alanlarda işbirliği hedeflerinin olduğunu söyledi. Yeşil teknolojiye odaklandıklarını ve enerji dönüşümü ile ilgili toplantıların verimli geçtiğini ifade etti.
Ayrıca, Türkiye'nin coğrafi konumu ve bölgede öncü rolü üstlendiği ekipman üretimi konusunun, ABD'li şirketlerin ilgisini çektiğini ve Türkiye'yi bölgesel bir üretim merkezi olarak gördüklerini belirtti. Örneğin, İzmir'deki bir ABD'li rüzgar kanat üreticisinin Türkiye'den dünya çapına ürün gönderdiğini ve yerel istihdam sağladığını vurguladı.
Ticaret Müsteşarı Byrnes ise iki ülke arasındaki ortak noktaları ticaret, enerji ve iklim alanlarında bulunduğunu aktardı. İki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması için çaba harcandığını belirten Byrnes, hedefler arasında iki ülke ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması olduğunu dile getirdi. Bu hedef doğrultusunda ticaret, enerji ve iklim konularının ön plana çıktığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin güneş ve rüzgar enerjisi gibi alanlardaki gücü ve üretim kabiliyetiyle dikkat çektiğini ve nükleer enerji alanında da görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Türkiye'ye şu ana kadar yapılan ABD kaynaklı yatırımın 50 milyar doları aştığını ve bunun 100 bin kişiye istihdam sağladığını paylaştı. Öte yandan, Türkiye'deki ABD'li şirket sayısının 60 olduğunu ve önümüzdeki dönemde enerji ve iklim konuları ile ticaretin geliştirilmesi için iki ülkede birçok toplantının gerçekleştirileceğini belirtti.
