İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin ekonomi politikalarının senkronize bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirterek, faiz oranları, kredi kullanım şartları, kredi hacmi, döviz-TL kredi maliyetleri ve ilgili düzenlemelerin birbiriyle uyumlu olması gerektiğini ifade etti. Avdagiç, ekonomi yönetiminin enflasyonu düşürmeye yönelik attığı adımları desteklediklerini, ancak bu süreçte üretim, ihracat ve istihdam gibi temel unsurların zarar görmemesi gerektiğini vurguladı.
Dünyanın en büyük teknoloji etkinliklerinden biri olan ve her yıl İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen Mobil Dünya Kongresi (MWC), bu yıl da büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Mobil iletişim sektörünün en önemli buluşmalarından biri olarak kabul edilen etkinlikte, cihaz üreticileri, mobil operatörler, teknoloji sağlayıcıları ve sektörün diğer önemli aktörleri bir araya geldi.
Türkiye’nin milli katılım organizasyonu, 2014 yılından bu yana olduğu gibi bu yıl da İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından gerçekleştirildi. Kongrede 21’i milli katılım kapsamında, 12’si bireysel katılım olmak üzere toplam 33 Türk firması yer aldı.
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, fuarda yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin teknolojik alanda önemli bir gelişim gösterdiğini belirterek, etkinliğin Türk şirketleri için uluslararası iş birliği fırsatları sunduğunu ifade etti. Avdagiç ayrıca, ekonomi yönetiminin ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) iş dünyasının karşılaştığı zorluklara duyarlı yaklaşımından ötürü teşekkür etti.
Enflasyonu Düşürme Politikalarına Destek
İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye’nin yaklaşık 20 aydır enflasyonu düşürmeye yönelik bir ekonomik politika uyguladığını hatırlattı. Bu politikanın temel hedefinin, büyümeyi makul seviyede tutarken, enflasyonu üç yıl içinde tek haneye indirmek olduğunu belirtti. İş dünyasının bu hedefi desteklediğini dile getiren Avdagiç, ancak bu süreçte sanayi üretimi, ihracat kapasitesi ve istihdamın korunması gerektiğini söyledi.
2023 Temmuz ayında devreye giren ekonomi politikasının en önemli amacının enflasyonu makul seviyelere çekmek olduğunu vurgulayan Avdagiç, faiz oranları, kredi koşulları, kredi hacmi, döviz kuru maliyetleri ve düzenlemelerin birbiriyle uyum içinde olması gerektiğini dile getirdi. "Yeni süreçte ekonomide atılacak adımların senkronize şekilde çalışması kritik öneme sahip. Ancak bu süreci dengeli bir şekilde yöneterek, enflasyonu kalıcı şekilde aşağı çekmeyi başaracağımıza inanıyoruz" dedi.
Döviz Kuru Politikası ve İş Dünyasının Beklentileri
Döviz kuru politikasının da ekonomi paketinin önemli bir unsuru olduğunu belirten Avdagiç, iş dünyasının enflasyon ve döviz kuru arasındaki farkı yönetmeye hazır olduğunu, ancak bu makasın kontrol edilemeyecek seviyeye ulaşmasının önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Özellikle ihracatçılar açısından döviz kurunun önemine değinen Avdagiç, ihracatın sürdürülebilir kılınması için kur politikasının dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini belirtti. "Döviz kuru içerideki fiyatlardan daha az yükseldiğinde, maliyetler döviz bazında artıyor. Bu durum ihracatı zorlaştırırken, ithalatı daha cazip hale getiriyor. Dolayısıyla ihracatı baskılayacak, ithalatı teşvik edecek politikalardan kaçınılması gerekiyor" dedi.
Türkiye’nin Rekabetçiliği ve Turizm Sektörü Üzerine Değerlendirme
Ekonomi politikalarının sadece finans yönetimi olarak değil, bütüncül bir ekonomi yönetimi anlayışıyla ele alınması gerektiğini belirten Avdagiç, özellikle üretim ve ihracat sektörlerinde faaliyet gösteren firmalara yönelik desteklerin artırılması gerektiğini söyledi.
Yabancı turistlerin Türkiye’de harcama yapmasının ekonomiye önemli katkı sunduğunu ifade eden Avdagiç, turizm sektörünün Türkiye için büyük bir değer taşıdığını vurguladı. Ancak artan işçilik ve hizmet maliyetlerinin Türkiye’yi daha pahalı bir destinasyon haline getirdiğini belirterek, "Turizm sektöründe maliyetlerin artması, Türkiye’nin rekabet gücünü zayıflatabilir ve yabancı turistlerin alternatif rotalara yönelmesine neden olabilir" dedi.
İhracat ve Kedi Maliyetleri
Sanayi üretimi ve ihracat yapan firmaların, yüksek kredi maliyetleri nedeniyle finansmana erişimde zorluk yaşadığını dile getiren Avdagiç, kredi maliyetlerinin üreticiler üzerindeki yükünü hafifletecek adımların atılmasının önemini vurguladı.
Özellikle geleneksel ihracat sektörleri olan tekstil, hazır giyim, deri ve triko gibi alanlarda Türk ihracatçılarının rekabet gücünü koruyabildiğini belirten Avdagiç, ancak otomotiv, beyaz eşya ve kimya gibi sektörlerde ihracatçının zorlandığını ifade etti.
Merkez Bankası ve Enflasyon Hedefleri
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2024 yılı için revize edilen enflasyon tahminine de değinen Avdagiç, TCMB’nin yüzde 24’lük bir tahmini olduğunu ve tahminin üst sınırının yüzde 29 seviyesinde belirlendiğini hatırlattı. "Şu anda bu bant içinde kalınması için iş dünyası olarak tam destek vermeye devam edeceğiz" dedi.
Enflasyonla mücadelede kur politikasına gereğinden fazla yüklenilmemesi gerektiğini vurgulayan Avdagiç, Türkiye’nin döviz rezervlerinin geçmişe kıyasla çok daha iyi bir noktada olduğunu ve kredi risk priminin (CDS) önemli ölçüde düştüğünü belirtti. "Tüm bu gelişmeler ekonomi açısından olumlu sinyaller veriyor ve bunları takdir ediyoruz" dedi.
Sonuç: Dengeli Bir Ekonomi Yönetimi Şart
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, enflasyon, faiz oranları ve kredi büyümesi gibi konuların çok önemli olduğunu, ancak bunun yanında reel sektörün, ihracatçıların ve tedarikçilerin de gözetilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin ihracat rekabetçiliğini kaybetmemesi gerektiğini belirten Avdagiç, ithalatı teşvik eden ve üretimi zorlaştıran politikaların önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. "Enflasyonla mücadelede kur politikasına aşırı yüklenmek, Türkiye’yi ithalatçı bir ülke haline getirebilir. Tekrar üretim kapasitesini kazanmak, dünyadaki ekonomik konjonktür göz önüne alındığında, her zamankinden daha uzun sürebilir" dedi.
Türkiye’nin küresel rekabetçiliğini koruyarak enflasyonu düşürmesi gerektiğine inandıklarını belirten Avdagiç, hükümetin ekonomi politikalarını dikkatle yönetmesi gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.
