Sürdürülebilir bir kalkınmanın kadınların eşit bir şekilde temsil edilmesiyle mümkün olduğunun altını çizen TGSD Başkanı Sanem Dikmen: ‘’Tek ayakla yürüyemeyeceğimiz gibi eğitim, üretim ve tüm kamusal alanlarda kadınlar eşit şekilde temsil edilmediği sürece sürdürülebilir bir kalkınmayı da gerçekleştiremeyiz. Kadınların hayatın her alanında yerlerini alarak toplumu güçlendirecekleri bir iklimi hep birlikte yaratmamız gerekiyor.’’
Kadınların iş hayatındaki yerinden bahseden Sanem Dikmen; ‘’Bir ülkenin kalkınabilmesi için insan kaynağını etkin ve verimli şekilde kullanması gerekiyor. Her ülkede nüfusun yarısını kadınlar oluşturuyor. Dolayısıyla sürdürülebilir kalkınma için kadınlara hayatın her alanında fırsat eşitliği sağlanması ve üretime katılmalarının yolunun açılması büyük önem taşıyor. Özellikle son yıllarda teşvik edici çeşitli düzenlemeler yapılmasına rağmen ülkemizde kadınlar istenen düzeyde çalışma hayatına katılamıyor. Yani çok büyük bir insan kaynağını değerlendiremiyoruz.’’ Açıklamasında bulundu. Kadın istihdamının Hazır giyim ve konfeksiyon alanında diğer imalat sanayi sektörlerinden ayrıştığına vurgu yapan Dikmen; ‘’Sektörümüzde çalışanların yarıdan fazlasını kadınlar oluşturuyor. Yeterli eğitimi, mesleki birikimi ve donanımı olan kadınlar karar mekanizmalarında da rahatlıkla yer alabiliyorlar. Hazır giyim ve konfeksiyonun kadınlara fırsat eşitliği sunan sektörler arasında ilk sıralarda olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. TGSD de kadınlara fırsat eşitiliği konusunda büyük bir duyarlılık gösteriyor. Önceki dönemlerde kadınların da başkanlık yaptığı derneğimizde cinsiyet farkı gözetmeme ilkemizi 2021’de başlattığımız ‘müşterek başkan’ sistemi ile uygulamaya geçirdik. Derneğimizin Yönetim Kurulu’nda da halen 8 kadın bulunuyor.’’ dedi. ‘’Sektörümüzün ve ülkemizin yaratılacak katma değere ihtiyacı var.’’ İş hayatına yeni başlayacak olan genç kadınlarımıza tavsiyelerde bulunan Sanem Dikmen, ‘’Genç kadınlarımızın ve erkeklerimizin kariyer hayatında azimli olmaları içinde bulundukları kurumda yaptıkları işlere pozitif katkı sağlamayı hedeflemeleri gerekiyor. Ekonomik özgürlük ve iş hayatında elde edilen sonuçların yaratacağı güven duygusu ve kendini gerçekleştirmek, öz saygı ile toplumsal saygı ve takdiri de beraberinde getirecektir. Kariyer hayatı boyunca kendini eğitmeye devam ederek, güncele uyum sağlayan, emeği ve zamanını verimli kullanmayı becerebilen tüm gençlerimizin başarılı olacaklarına inanıyorum. Kadın ya da erkek fark etmiyor. Çalıştığı kuruma değer katan bir kişi kendini fark ettirecektir. Hem sektörümüzün hem ülkemizin yaratılacak bu katma değere ihtiyacı var.’’ Diye konuştu. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajını da paylaşan Dikmen şunları söyledi: ‘’Tek ayakla yürüyemeyeceğimiz gibi eğitim, üretim ve tüm kamusal alanlarda kadınlar eşit şekilde temsil edilmediği sürece sürdürülebilir bir kalkınmayı da gerçekleştiremeyiz. Teknolojinin verdiği olanaklar ve ev içi görevlerin paylaşımı ile kadın evi dışındaki yaşamda etkin rol alabilir. Mustafa Kemal Atatürk bu gerçeği 100 yıl öncesinden görerek kadınların toplumsal hayatta erkeklerle eşit haklara sahip olması için bugün gelişmiş ülkeler dediğimiz birçok ülkeye de öncülük ederek ilklere imza attı. Bugün mevcut durum O’nun idealindeki tabloyu tam olarak yansıtmıyor. Bu nedenle kadınların hayatın her alanında yerlerini alarak toplumu güçlendirecekleri bir iklimi hep birlikte yaratmamız gerekiyor.’’
Editör: Eslem Nur KARAMAN
