İstanbul’da bu yıl ikincisi düzenlenen Turizm Fuarı, Yenikapı-Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde kapılarını açtı. İki gün sürecek fuarda turizm sektöründeki gelişmeler ele alınacak.
Fuarın açılışına katılım sağlayarak açıklamalarda bulunan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, turizm sektöründe uluslararası düzeyde keskinleşen rekabet ortamına dikkat çekerek, “Bu rekabetin turizm sektörü üzerinde oluşturduğu baskı git gide artıyor. Bir yandan yepyeni, vizyoner projelerle turizmden pay almak isteyen destinasyonlar ortaya çıkarken, diğer yandan aşırı turizme karşı çıkan destinasyon haberlerinden oyunun yeniden kurulacağının işaretlerini alıyoruz” dedi.
Dünyanın hızlı bir değişim ve dönüşümden geçtiğini belirten Bağlıkaya, şu ifadeleri kullandı:
“Bu değişimin en çok hissedildiği alanların başında ise sıkça seyahat eden gençlerin de etkisiyle turizm geliyor. Hal böyleyken biz ne yapıyoruz? Merkezi kararları dayatıyoruz, yenilenmeye kaynak ayırmak zorunda olan sektöre yeni mali yükler yüklüyoruz. Turizm sektörünü güçsüzleştirdiğimiz gibi bir de dilsizleştiriyoruz. Ülkemizin turizmden hak ettiğini alabilmesi için doğru stratejiler geliştirmek ve sürdürülebilir turizm modelleri oluşturmak zorundayız. Bu ancak ve ancak ortak akılla, el birliği, güç birliği, gönül birliğiyle mümkün olur. Stratejimizi oluştururken ülke turizmimizin içinde bulunduğu sıkışmışlığı aşacak bir vizyonla hareket etmemiz ise büyük önem taşıyor. Gerek bölgeler gerekse de işletmeler arasında daha geniş ve eşit bir paylaşım ağı oluşturmak gerektiğini kabul etmeliyiz. Turizm kentleri oluşturmak yerine turizmin dengeli biçimde yıl geneline ve ülkenin tamamına yayıldığı bir model ortaya koymalıyız. Şehir devletlerine özenerek tek bir üründen ibaret olan ve tek bir merkezden yapılan tanıtım modellerinde ısrar etmekten vazgeçmeliyiz. Ulusal stratejileri yerel taktiklerle donatmalı, makro pazarlamanın ağırlığını azaltan, her destinasyonun özelliklerini öne çıkartan bir yaklaşımı geliştirmeliyiz. TÜRSAB olarak bu düşünceden hareketle Turizm Yüzyılı projemizi hayata geçirdik. Burdur’la başladığımız, turizmi ülke sathına yayma hedefimizde ilerleyeceğiz. Rekabette üstün olduğumuz ürün çeşitliliği ile sürdürülebilir başarıyı yakalamak zorundayız"
Turizmde başarıya ulaşabilmek için yanlışı söylemek, doğruyu savunmak gerektiğini dile getiren Bağlıkaya, “Bildiklerimizi gözden geçirmek, yanıldığımız noktaları bulmak ve yenilenmek durumundayız. Yenilenmeyen yenilir. Yanlışı söylemeli, doğruyu savunmalıyız. Türk turizminin geleceği için kararları beraber vermeli katılımcı olmalıyız. Nerede olduğumuzu doğru verilerle doğru tespit etmeli nereye gideceğimizi doğru planlamalıyız. O nedenle konuşuyoruz. O nedenle zaman zaman eleştiriyoruz. Bunu yaparken sadece sorunu değil, çözümü de söylemeye, bu çözümleri hayata geçirmeye gayret ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.