Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kurum ve kuruluşların 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Alüminyum, çelik, gübre, çimento sektörleri için Düşük Karbonlu Yol Haritalarımızı hazırladık. Bu 4 sektörde karbonsuzlaşma projeleri için 2053 yılına dek 71 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı öngörüyoruz.” dedi.
Bakan Kacır, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. Türkiye’yi dünya sahnesinde hak ettiği konuma taşıyan büyük başarılara imza attıklarını belirten Kacır, sanayi sektörlerinde üretim ve ihracat rekorları kırdıklarına işaret etti. Kacır, otomotiv, beyaz eşya ve çelik üretiminin 16,5 milyon tondan 34 milyon tona yükseldiğini ve demir-çelik ihracatının 3,5 milyar dolardan 27 milyar dolara çıktığını vurgulayarak, “Yeşil dönüşüm yatırımlarıyla karbon ayak izinin azaltılması ve sanayimiz için kritik öneme haiz paslanmaz çelik üretimi yatırımının ülkemize kazandırılması öncelikli hedefimiz.” ifadelerini kullandı.
İhracatın tekstil ve hazır giyimde 12 milyar dolardan 33 milyar dolara, mobilyada 291 milyon dolardan 4,5 milyar dolara, deri ürünlerinde 644 milyon dolardan 2,1 milyar dolara yükseldiğini belirten Kacır, tasarım ve markalaşmayla bu sektörlerde yeni başarı hikayeleri yazmaya devam edeceklerini söyledi.
“Tüm sektörlerde imalat sanayisinin yıllık ihracatını 34 milyar dolardan 241 milyar dolara yükselttik.” diyen Kacır, son 22 yılda imalat sanayi katma değerinde dünyadaki paylarının yüzde 0,7'den 1,33'e ulaştığına işaret etti. Kacır, ihracatın dünyadaki payının yüzde 0,55'ten 1,07'ye yükseldiğini ve OECD ülkeleri arasında sanayi üretimi artışında Türkiye'nin ilk sırada geldiğini vurguladı.
“Dünyanın en gelişmiş İHA’larını SİHA’larını ürettik”
İhracatın dünyadaki payının yüzde 0,55'ten 1,07'ye yükseldiğini ve OECD ülkeleri arasında sanayi üretimi artışında Türkiye'nin ilk sırada geldiğini vurgulayan Kacır, “Türkiye, Çin'den sonra Orta Avrupa'ya kadar uzanan kuşakta en fazla ürünü rekabetçi şekilde en fazla ülkeye ihraç edebilen ülkedir. Vakit şimdi Milli Teknoloji Hamlesi ile ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı tahkim etme, Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıma vaktidir. Bu hamlenin öncüsü, savunma sanayimizdir. Türkiye'ye İnsansız Hava Aracı vermediler, dünyanın en gelişmiş İHA'larını, SİHA'larını ürettik. Herkes bilsin ki hangi alanda, gizli açık ambargo konuluyorsa, Türkiye o alanda daha büyük işler yapacaktır. Hangi sistemler Türkiye'den esirgeniyor, hangi ürünler Türkiye'ye verilmiyorsa, Türkiye daha iyilerini kendi imkanlarıyla geliştirecek, üretecektir. Savunma sanayisindeki üretim kabiliyetimiz, yalnızca Türkiye'nin değil, dost ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayan çözümlerin geliştirilmesini sağlıyor.” şeklinde konuştu.
“Savunma ve havacılık ihracatı bu yıl 6,5 milyar dolara erişti”
2002’de 250 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatının bu yıl 6,5 milyar dolara eriştiğini anlatan Kacır, “Daha hızlı ve daha ileri menzile gidebilecek füzeler geliştirmek, elektronik harp kabiliyetlerimizi yükseltmek, katmanlı hava savunma sistemlerimizin her türlü tehdide cevap vermesini sağlayacak Çelik Kubbe projesini tamamlamak, havada, karada, denizlerde insansız sistemlerimizin yetkinliklerini geliştirmek ve uzaya bağımsız erişebilmek için daha çok çalışacağız. Hiç kimsenin, Türkiye'ye zarar vermeyi aklının ucundan dahi geçiremeyeceği bir caydırıcılık seviyesine mutlaka ulaşacağız. Biz bu topraklarda ev sahibiyiz. Ev sahibinin üzerine kapıyı kapattığını zanneden, kendisi dışarda kalır. Bu hakikati masada vurgulamakla kalmayacak, sahada ispat etmeye devam edeceğiz.” dedi.
Yerli patent başvurularında dünyada 12'inci, marka başvurularında 6'ıncı, tasarım başvurularında ise 2'inci sırada olduklarını vurgulayan Kacır, “Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin yıllık ihracatı 10 milyar dolardan 97 milyar dolara yükseldi. Bu yılın 11 ayında 10 bin 487 yatırım için teşvik belgesi düzenledik, 227 bin istihdamın önünü açtık.” dedi.
Yeni mobilite ekosistemi
Hedeflerinin, otomotiv sektörünün yeni mobilite ekosistemine dönüşümünde ülkeyi liderliğe taşımak olduğunun altını çizen Kacır, “Bunun en önemli adımını, Türkiye’nin otomobili Togg ile attık. 1,5 yılda 45 bin Togg sahipleriyle buluştu. Togg'u güçlü şekilde desteklemeye, Togg'un uluslararası ölçekte rekabetçiliğini sağlayacak adımlar atmaya devam edeceğiz. Elektrikli otomobillere ve yeni teknolojilere yönelik gösterdiğimiz kararlılık, Ford, Toyota, Renault gibi birçok küresel markanın yeni nesil araç üretimlerini Türkiye'ye taşımasının önünü açtı. Aynı zamanda daha önce ülkemizde üretim gerçekleştirmeyen otomotiv markaları için ülkemizi çekim merkezi haline getirdi. Hedefimiz, yılda en az 1 milyon elektrikli araç üretim kapasitesine hızla ulaşmaktır.” diye konuştu.
Halihazırda savunma sanayisinin ihtiyaç duyduğu çiplerde tasarım ve yerli üretim kabiliyetine sahip olduklarını belirten Kacır, “Önümüzdeki dönemde yeni bir çip üretim tesisiyle savunma, otomotiv, beyaz eşya gibi endüstrilerde kullanılacak sensörlerin tasarım ve imalatını ülkemizde gerçekleştireceğiz. HIT-30 programında çip çağrısıyla da 65 nanometre ve daha ileri teknolojide yatırımlar için 5 milyar dolarlık destek sağlayacağız.” dedi.
Karbonsuzlaşma projelerine 71 milyar dolar
Son 1 yılda 11 OSB, 7 Endüstri Bölgesi, 5 sanayi alanı ilan ettiklerini dile getiren Kacır, 33 OSB genişleme alanıyla birlikte 106 milyon metrekare yeni yatırım alanı oluşturduklarını söyledi. Kacır, hedeflerinin planlı sanayi alanlarının ülke genelindeki payını yüzde 1’e yükseltmek olduğunu belirterek, “Raylı sistemlerle limanlara bağlanmış, kümelenme anlayışıyla verimlilik, yeşil yatırımlarla sürdürülebilirlik esaslı kurulmuş OSB'ler ve endüstri bölgeleri Türkiye'nin üretim gücünün yükselmesinde çarpan etkisi oluşturmaya devam edecek. Sürdürülebilir, verimli ve çevreci bir üretim altyapısı kuruyoruz. Bu anlayışla, alüminyum, çelik, gübre, çimento sektörleri için Düşük Karbonlu Yol Haritalarımızı hazırladık. Bu 4 sektörde karbonsuzlaşma projeleri için 2053 yılına dek 71 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı öngörüyoruz.” dedi.
“Uzay limanı kuracağız”
Bakan Kacır, Milli Uzay Programı doğrultusunda Türk astronotlar Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever'in uzayda yaptığı bilimsel çalışmaları anlattı. Yörünge uydu sistemlerinde kabiliyetleri geliştirdiklerini belirten Kacır, “Ay'a erişebilen sayılı ülkeler arasına girmemizi sağlayacak Ay Araştırma Programı'nda yörüngeler arası transferde kullanacağımız milli hibrit roket motorumuz, 20 ateşleme testini başarıyla tamamladı. Fırlatma roketleri geliştirmeye yönelik projelerimize devam edecek ve 2030'a dek uluslararası iş birlikleriyle bir uzay limanı kuracağız. Uzay sanayimizi geliştirecek adımlarla küresel uzay ekonomisinden aldığımız payı artıracağız.” şeklinde konuştu.
Kacır, rekabetçi ve inovasyon kabiliyeti yüksek KOBİ'leri, sürdürülebilir kalkınmanın taşıyıcı sütunu olarak gördüklerini kaydederek, “KOSGEB 1990'da kuruldu. Bu yıl 48 bin KOBİ'mize sunduğumuz destekler 10,3 milyar liraya ulaştı. Tekstil, hazır giyim, konfeksiyon, deri, ayakkabı ve mobilya gibi istihdam yoğun sektörlerde iş gücümüzü koruma amaçlı yeni destek mekanizmalarını KOSGEB eliyle hayata geçireceğiz.” Şeklinde konuştu.
Kalkınma ajanslarına yerel kalkınma projelerini desteklemek üzere bu yıl 1,4 milyar lira, 2025 için 1,8 milyar lira kaynak ayrıldığını belirten Kacır, bu yıl kadın girişimciliğine odaklanarak 9 ayda 2 bin 149 kadın girişimciyi desteklediklerini, GAP, DAP, DOKAP ve KOP bölge kalkınma idareleri ile hassas tarım, yeşil yol, su kaynaklarının etkin yönetimi, kırsal kalkınma ve turizm odaklı büyüme gibi alanlarda yürütülen kalkınma projelerine 2024'te 1,2 milyar lira, 2025 için ise 2,5 milyar lira kaynak ayrıldığını, GAP kapsamında sulamaya açılan alanın ise AK Parti iktidarlarında 199 bin hektardan 664 bin hektara yükseldiğini bildirdi.
“Deprem felaketinden etkilenen 57 bin 155 KOBİ’ye 18,6 milyar lira kaynak sağladık”
Deprem bölgesinde yeniden ihya ve inşa çalışmalarının hız kesmeden sürdürüldüğünü vurgulayan Kacır, “6 Şubat depremlerinden bu yana, afet bölgesindeki illerimizde 15 OSB ve 16 Sanayi Sitesi projesi için 10 milyar 76 milyon lira kaynak sağladık. Kalkınma ajanslarımız ve bölge kalkınma idarelerimiz eliyle afet illerimizde gerçekleştirilen 282 projeye 2,9 milyar lira destekte bulunduk. Depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçemizde gerçekleştirilen yatırımları, en üst seviyede yatırım teşvikleriyle destekliyoruz. Bu kapsamda 204 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip, 52 bin 861 kişiye istihdam sağlayacak 1120 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Deprem felaketinden etkilenen 57 bin 155 KOBİ'ye KOSGEB eliyle 18,6 milyar lira kaynak sağladık.” ifadelerini kullandı.
Bakan Kacır, konuşmasının ardından kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
Kacır, Erzincan Tercan'da OSB kurulmasıyla ilgili yer seçim sürecini başlattıklarını belirterek, “Gelecek dönemde 81 şehrimizin her birinde o şehirlere ait potansiyel ürünleri ekonomik değere dönüştürmeye yönelik 'Yerel Katkı Mahallesi' programına başlayacağız. Muş da inşallah en etkili şekilde bundan payını almış olacak. Özellikle metal ürünleri işleme, katma değerli entegre tesisler, et ve süt hayvancılığı entegre süt işleme tesisleriyle ilgili önümüzdeki dönemde yeni adımları Muş'ta atmayı amaçlıyoruz.” dedi.
OSB genişleme alanının 2025 yılı yatırım programında olup olmayacağına ilişkin soruya karşılık ise Kacır, bunu yatırım programına dahil ettiklerini, hayata geçmesi için gayret göstereceklerini söyledi.
Kacır, Ordu OSB'ye gelecek yıl ödenek aktarılıp aktarılmayacağına yönelik soruya cevaben, "Ünye OSB için 40 milyon liralık bir kaynağı 2025 için ayırmayı hedefliyoruz. Fatsa OSB'de de kamulaştırma işlemlerini hızlandırmak adına üzerimize düşeni 2025'te yapıyor olacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla Türkiye'nin en büyük sanayi alanını Ceyhan'da 30 milyon metrekarelik alanda kimya sanayi kümelenmesi oluşturmak üzere ilan ettiklerini belirten Kacır, burayı hem ulusal hem küresel düzeyde yatırımlarla buluşturmayı istediklerini dile getirdi.
Kacır, Türkiye'nin yüksek teknoloji geliştirme yolunda kendi göbeğini kestiğini vurgulayarak, “Bu yıl yüksek teknoloji ihracatımız 9 milyar doları aştı, 10 milyar dolara yaklaştı. Yüksek ve orta yüksek teknoloji ihracatımızda 100 milyar dolara yaklaşmış durumdayız. Türkiye, sadece savunma sanayinde değil, sanayinin teknolojisinin tüm alanlarında büyük bir hamle, büyük bir atılım içindedir. Ben bu hamlelerin, atılımların Meclisimizin tüm üyeleri tarafından bizzat görülmesini arzu ederim. Bu vesileyle her birinizi Türkiye'nin dört bir yanındaki 104 teknoparkımıza davet etmek, 1600'den fazla AR-GE ve tasarım merkezinde sizlerle buluşmak isterim. Türkiye, yazılım, makine, kimya, savunma ve havacılık sanayinde, tüm orta, yüksek teknoloji alanlarında dünyaya parmak ısırtacak başarı hikayelerini teknoparklarda kendi AR-GE ve inovasyon kabiliyetleriyle yazmaktadır.” ifadelerini kullandı.