Alışveriş ekonomisinin kalbi İstanbul’da attı: 15. AYD zirvesi gerçekleştirildi Alışveriş ekonomisinin kalbi İstanbul’da attı: 15. AYD zirvesi gerçekleştirildi

KPMG ve APLUS Enerji iş birliğiyle hazırlanan 2024 “Enerji Sektör Raporu”na göre, dünyada yenilenebilir enerji alanında en yüksek kurulu güce sahip ülke Çin, burada en büyük payı güneş enerjisinden alıyor. İkinci sıradaki ABD'de ise rüzgâr enerjisi en yüksek payı oluşturuyor. Türkiye'de, kurulu gücün yüzde 56,6'sı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşurken, en büyük kurulu güç kapasitesi 32 GW ile hidroelektrik santrallerinde bulunuyor. Bu kapasitenin yüzde 22'si, yani 23,6 GW'ı barajlı hidroelektrik santrallerden, yüzde 8'i ise 8,3 GW ile akarsu hidroelektrik santrallerinden kaynaklanıyor.

KPMG ve APLUS Enerji'nin ortak olarak hazırladığı rapor, dünya genelinde ve Türkiye'deki yenilenebilir enerji sektörünün mevcut durumunu inceliyor. Rapora göre, küresel yenilenebilir enerji kurulu gücü artış göstermekte ve 2022 sonu itibarıyla Çin, 392 GW ile en fazla güneş enerjisi kapasitesine sahip. Bunu 367 GW ile hidroelektrik ve 366 GW ile rüzgâr enerjisi izliyor.


Çin'den sonra yenilenebilir enerji kurulu gücü en yüksek ülke olan ABD'de 2022 yıl sonu itibarıyla yenilenebilir enerji kurulu gücündeki en yüksek pay 141 GW ile rüzgâr enerjisi santrallerine aittir. Rüzgâr enerjisini takiben kurulu gücü en yüksek kaynak 112 GW ile güneş, sonrasında ise 84 GW ile hidroelektrik oldu.
 
Türkiye'deki kurulu güç kapasitesinin yüzde 56,6'sı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor
Türkiye'de ise 2000-2023 yılları arasında yenilenebilir kurulu gücü yüzde 7,7'lik yıllık bileşik büyüme oranı ile 11,2 GW'dan 62 GW'a yükseldi. Özellikle 2010 sonrası kaynak çeşitliliğin de artmasıyla yenilenebilir enerji kapasitesi 2010-2023 yılları arasında yüzde 10,3'lük yıllık bileşik büyüme oranına sahip oldu.
 
2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye'deki 109,5 GW olan kurulu güç kapasitesinin yüzde 56,6'sı yenilenebilir kaynaklardan oluştu. Ülkemizde kaynak türüne göre en büyük kurulu kapasitesini 32 GW ile hidroelektrik santraller oluştururken bunun içinde toplam kurulu gücün yüzde 22'si 23,6 GW ile barajlı, yüzde 8'i 8,3 GW ile akarsu hidroelektrik santrallerinden oluşuyor.
 
Rüzgâr enerji santralleri, 11,8 GW ile Türkiye kurulu gücünün yüzde 10,8'ini oluşturuyor ve bunun yalnızca 0,1 GW'ı lisanssız santrallere ait. Biyokütle tesislerinin toplam kurulu güçteki payı 2,1 GW ile yüzde 1,9 olup, jeotermal enerji tesislerinin payı 1,7 GW ile yüzde 1,5 seviyesinde. 2023 yılında jeotermal enerji kurulu gücünde bir artış olmazken biyokütle kapasitesi 165 MW artış gösterdi.
 
Son yıllarda hızla artış gösteren ve Türkiye kurulu gücünün yüzde 12,9'unu oluşturan 14,1 GW'lık güneş kapasitesinin ise yaklaşık yüzde 88,2'si lisanssız santrallerden oluşuyor. Lisanssız kurulu gücün güneş enerjisinde yoğunlaşmasının temel sebepleri arasında diğer kaynaklara kıyasla güneş santrallerinin küçük ölçekli kurulumlarının yapılabilmesi ve düşük yatırım maliyetleriyle öz tüketime yönelik yatırımların da yapılabilmesi olarak gösteriliyor.

Editör: Sude Yılmaz