İstanbul Fuar Merkezi, ROK Expo organizatörlüğünde düzenlenen Türk Devletleri Ticaret ve Yatırım İş Birliği Forumu ve Fuarı'na (Türk Ticaret Fuarı) ev sahipliği yaptı. 7-9 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen fuara Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Macaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin desteğiyle, 20'den fazla sektördeki iş dünyası temsilcileri katıldı. Fuarın açılış töreninde Rok Uluslararası Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı ve Türk Ticaret Fuarı Organizatörü Aygün Aliyeva'nın yanı sıra, Türk Devletlerinden birçok önemli temsilci de yer aldı.
Fuar Dergisi mikrofonlarına konuşan AQSİA Yönetim Kurulu Başkanı Sakina Babayeva, fuarın Türk dünyasında bir ilki temsil ettiğini ve kadınların bu süreçteki rolüne özel bir vurgu yaptı:
“Bugünkü fuar, bildiğiniz gibi ilk fuar. Türk devletlerinde yapılan ilk fuar. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Biliyorsunuz ki, Türk devletlerinde kadın komiteleri 4 yıl önce kuruldu. İlk komite başkanı olduğum için çok şanslıyım. Çünkü eskiden birçok insan, toplumda kadınların yerinin daha az olması gerektiğini söylüyordu. Ama bugün bu salonda kadınların da eşit olduğunu görmek bizi çok sevindiriyor.”
Babayeva, Türk dili konuşan devletler arasında daha fazla işbirliğini teşvik etmenin önemine değinerek, “Gördüğünüz gibi, bu tür organizasyonların yapılması çok önemli. Çünkü insanları bir araya getirecek Türk dili konuşan devletlerin forumları çok oluyor ama sergiler ve ekonomiyle ilgili düzenlenen böyle bir fuar ilk kez yapılıyor. Bu fuarların, bu 8 devletin her birinde yapılacağını düşünüyoruz. Ve her ülkede iktisadi güçler ortaya çıkacak. Bu bizi sevindiriyor. Bu sevinçle birlikte, kendimi şanslı hissediyorum çünkü bu tarihi anın bir parçası oldum.” ifadelerini kullandı.
Babayeva, fuarın ekonomik ve diplomatik anlamda büyük bir potansiyeli olduğunu belirterek, Türk devletlerinin gelişen teknolojileri ve savunma sanayisindeki ilerlemelerinin önemine dikkat çekti: “Ekonomide diplomatik gücün her alanda kapsayıcı olması gerektiğini biliyoruz. Bizim de en büyük şansımız, çok büyük potansiyellerimizin olması. Son yıllarda Türk teknolojisi ve savunma sanayisinde büyük ilerlemeler kaydedildi. Azerbaycan'da da bildiğiniz gibi, dünya arenasında önemli etkinliklerden biri olan Cov-29 düzenleniyor. Cov-29'da bizim de katkımız var. Birçok dünya ülkesinden gelen insanlar Azerbaycan'ı ziyaret edecek. Ancak bildiğiniz gibi, Türk devletlerinin kapıları açık. Bu ülkeler, serbestçe Azerbaycan'a gelip geçebilecekler ve burada insanlarla tanışacaklar.”
Fuarın hedeflerinin sadece ticaretle sınırlı olmadığını, aynı zamanda ülkeler arasında iktisadi diplomasiyi de genişletmek olduğunu belirten Babayeva, “Burada, gün boyunca standlar ve seminerler olacak. Bu seminerlerde katılımcılar birbirleriyle temas kurarak beyin fırtınası yapacak ve gelecekte hangi işbirliklerini kurabileceklerini tartışacaklar. Amacımız bir değil, birçok hedefimiz var. Bunlar arasında savunma sanayisinin gelişimi, sanayinin ilerlemesi, teknolojik yeniliklerin yayılması ve potansiyelin yükselmesi bulunuyor.” şeklinde konuştu.
Babayeva, ayrıca Türkiye’nin ticaret alanındaki güçlü konumunu vurgulayarak, fuarın Türk devletleri arasında daha derin bir ekonomik entegrasyonu sağlama potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Babayeva, “Ticaret denince akla gelen ilk ülkelerden biri Türkiye, çünkü biz bu alanda çok ileriyiz. Ayrıca, turizm ve medeniyet gibi sektörler de çok önemli. Çevremizi ne kadar temiz tutarsak, dışarıdan gelenlerin ilgisini o kadar artırabiliriz. O zaman güçlü bir devlet oluruz. Güçlü devlet, güçlü ekonomi demektir ve biz bu güç birliğiyle gelecek nesillere miras bırakacağız.” şeklinde konuştu.
Fuarın, Türk Devletleri Birliği'nde önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Babayeva, etkinliklerin geleceğe taşınmasının önemini şu şekilde ifade etti: “Bugün, yüzyıllarca, bin yıllarca hatırlanacak günlerden biridir. Herkes, ustalardan örnek almalı ve Türk Devletleri Birliği’ndeki etkinlikleri geleceğe taşımak, yalnızca bir fırsat değil, aynı zamanda bir geleceğin temelidir.”