Toplantının açılışında konuşmalarını gerçekleştiren İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat, “Türkiye'deki rüzgâr santrallerinde kullanılan kanatlardan kulelere, jeneratörlerden dişli kutularına kadar binlerce parçayı dünya standartlarında üretip dünyaca ünlü türbin orijinal ürün üreticilerine satan sektörümüzde yerlileşme oranının yüzde 70’lerde olması çok kıymetli. Bununla birlikte, 2053 Net Sıfır hedefini koymuş bir Türkiye için daha çok efor sarf etmemiz gerektiği de aşikâr. Bugün sanayimizin gündeminden düşmeyen Sınırda Karbon Mekanizmasının ilk adımı karbon emisyonlarının hesaplanması ve beyan edilmesi olsa da bir sonraki adımda rekabetçi bir ticaret için karbon emisyonlarının düşürülmesi gerekiyor. Bu da ancak enerji sektörümüzün karbonsuzlaşması ile mümkün. Ve neredeyse sıfır karbonlu rüzgar enerjisi bu yoldaki en güçlü alternatiflerden biri’’ açıklamalarında bulundu.
''25 bin kişilik istihdam sağlayarak ülke ekonomisine artı değer katıyoruz''
TÜREB Genel Sekreteri İskender Kökey de konuşmalarını gerçekleştirdi. Kökey, TÜREB olarak devlet ve özel sektör arasında köprü görevi üstlenen bir kurum olduklarını dile getirdi. Türkiye’nin Avrupa için rüzgar sanayisi açısından önemini belirtti. Kökey, ‘’1.5 milyar euroluk bir ciroya sahibiz ve 25.000 kişilik istihdam sağlamasıyla ülke ekonomisine artı değer katmaktadır. Ülke olarak rüzgar türbinlerinin ana parçalarını üretebilir konuma geldik ama bunun yanında yan sanayi üretiminde de ciddi potansiyel bulunuyor’’ dedi.
''ASELSAN, rüzgar alanında Türkiye'de ciddi bir üretici havuzu oluşturmuş durumda''
Seminere katılan ve sunum yaparak konuşmalarını gerçekleştiren Enerji Sistemleri Direktörü Serdar Bayar, özetle şunları söyledi, Rüzgar alanında Türkiye’de ciddi bir üretici havuzu oluşturduklarını belirtti. Bayar, ‘’ASELSAN olarak, 2014 yılında savunma sanayi alanındaki çalışmalarımıza ek olarak Ulaşım, UGES adını verdiğimiz ulaşım, güvenlik ve sağlık alanlarında faaliyet yürüttüğümüz 5.faaliyet alanımızı oluşturduk. Ulaşımın içerisinde elektrik ile ilgili çalışmalar mevcut. Enerji konusunda yenilenebilir enerjiye odaklandık ve rüzgar türbinlerinden jeneratöre ve enerji depolamaya ilişkin üretim ekosistemlerimizi hayat geçirdik. Rüzgar alanında Türkiye’de ciddi bir üretici havuzu oluşmuş durumda. Üreticilerimizden tedarik ettiğimiz ilk santrallerimizi yakın bir sürede hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu alanda yerli üretimi destekleyecek teşvik mekanizmaları da devreye alınması tedarikçi ağını güçlendirmiş durumda’’ ifadelerini kullandı.
İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat, Rüzgar Enerjisi Santralleri Yan Sanayii Bilgilendirme Semineri’nin kapanışında yaptığı konuşmada da “İSO olarak önceliklerimiz ülkenin sanayisini geliştirmek, özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi üretmeyen uluslar önce kimliklerini ve benliklerini sonra da özgürlüklerini ve topraklarını kaybederler. Biz her anlamda her alanda üretmeliyiz. Bizim genel felsefemiz bu. Bugün burada olmamızın amacı da bizim gelecekte katma değerli ürünler yapmamız gerekiyor. Katma değerli sanayiyi geliştirmemiz gerekiyor. Bunun için de siz sanayicileri ASELSAN gibi, değerli Siemens gibi ve sektörün İskender Bey gibi duayenlerinden olan arkadaşlarla bir araya getirme fırsatını bulduk. Sanayicilerimizin hangi alanlarda üretim yapabileceklerinin güçlerinin yeterince farkında olmadıklarını düşünüyorum. Yoksa bütün bunların hepsi Türkiye’de yapılabilir. Bu nedenle biz elimizden geldiğince İSO olarak devamında da gayret göstereceğiz. Gelecekte inşallah bunların birçoğunu yapacağız” dedi.
Editör: Eslem Nur KARAMAN
