YATED-1 Göcek'te yat ve tekne atıklarını toplayarak denizleri koruyor YATED-1 Göcek'te yat ve tekne atıklarını toplayarak denizleri koruyor
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)’nin 28’inci Olağan Genel Kurulu, Ankara’da gerçekleşti. Üç gün sürecek genel kurul kapsamında 81 ilden gelen 316 delege oy kullanacak. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)’nin 28’inci Olağan Genel Kurulu, Ankara’da bir otelde başladı. Üç gün sürecek olan genel kurul için 81 ilden 316 delege katıldı. İki gün sürecek olan kongrede, komisyon raporları görüşülecek ve oylanacak. Başkan ve delegeler görüş beyan edecek. Kurul açılışında konuşmasını gerçekleştiren TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan tarımsal sanayi işletmelerinin en geç hasat sonuna kadar üretime hazır hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Bugünün 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan Millî Mücadele'nin 104. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Başkan Şemsi Bayraktar, "Bu vesileyle başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Kurtuluş Savaşı'mızın tüm kahramanlarını ve bu ülke için canlarını feda eden bütün şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyorum." dedi. 1 milyon çiftçi eğitildi Tarımın bütün paydaşlarıyla iş birliği halinde eğitim çalışmaları yapıldığını belirten Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu: "Tarım danışmanlarımızla, teknik elemanlarımızla çiftçimize sahada birebir eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bu manada, 1 milyon çiftçi eğitildi, 200'ü aşkın kırsal kalkınma projesi gerçekleştirildi. Hedefimiz de çiftçilerimizin refahını yükseltmektir. Milli gelirden çiftçimizin daha fazla pay almasını sağlamaktır." Bayraktar, son zamanlarda şiddetini artıran doğal afetlerden ve ekonomik çalkantılardan sonra tarımın günümüzde sadece stratejik değil aynı zamanda hayati öneme sahip bir sektör haline geldiğine işaret ederek, gelinen noktada gıda güvencesinin sağlanması her ülke için en öncelikli hedeflerden biri haline geldiğini vurguladı. Gıdaya ulaşımda sıkıntıların daha fazla arttığını belirten Bayraktar: ‘’Bu ortamda üreticilerimiz 85 milyonluk ülke nüfusuna gıda sağlamakla kalmıyor, 5 milyonu aşkın sığınmacı, mülteci ve yabancıyı, 45-50 milyon turisti de besliyor. Tarım sektörü, 30 milyar dolar ihracat geliri sağlayarak kronik açık veren ekonomimizde 6,7 milyar dolar dış ticaret fazlası veriyor. Gayri safi yurt içi hasılaya yüzde 6,5 katkıda bulunuyor, 5 milyon insana doğrudan iş sağlıyor. Ekonominin hemen tüm sektörlerinin katma değer ve istihdam yaratmasına yardımcı oluyor, krizlerde ise ekonomik ve sosyal açıdan tam bir tampon vazifesi görüyor. Artık onların kıymetini bilmemiz lazım, birikmiş sorunlarını bir an önce çözmemiz gerekiyor." dedi. ‘’Deprem bölgesindeki üreticilerimiz daha çok desteklenmelidir.’’ Kastamonu, Adıyaman ve Şanlıurfa'da yaşanan sel felaketleri ile Elazığ ve 11 ili kapsayan deprem felaketlerinin önemli ölçüde can ve mal kayıplarına yol açtığını hatırlatan Bayraktar, "Tarımsal üretimde, tarım ve gıda ihracatımızda önemli bir paya sahip olan 11 ilimizde depremin yaraları sarılmaya devam edilirken, bitkisel üretim sezonuna da yoğunlukla başladığımız bugünlerde bölgedeki üreticilerimiz daha çok desteklenmelidir. Başta makine ve ekipmanlar olmak üzere kullanacakları girdiler eksiksiz sağlanmalı, tarımsal faaliyetlerde üreticilerimizi geri getirecek ve istihdam sağlayacak önlemler alınmalıdır. Depremde yıkılan tarımsal sanayi işletmeleri en geç hasat sonuna kadar üretime hazır hale getirilmelidir. Tarım arazilerinin imara açılmasının önüne geçilmelidir. Gelecek nesillere üretim yapmak üzere bırakacağımız verimli toprakları imara açarak ülkemizin gıda güvencesini tehlikeye atmayalım. Toprağın altını unutmayalım. Toprak kurullarında gerekli hassasiyet gösterilmeli, kamu yararı ilkesi suistimal edilmemeli ve topraklarımız imara açılmamalıdır." İfadelerini kullandı.
Editör: Eslem Nur KARAMAN